Kesk ’kobani’ İçin İş Bıraktı
KESK Mersin Şubeler Platformu üyeleri, IŞİD’in Kobani’deki ilerleyişini iş bırakarak protesto etti. Memurlar ayrıca yürüyüş yaparak IŞİD’e karşı tepkilerini dile getirdi.
Sabah saatlerinde İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Özgür Çocuk Parkı önünde bir araya gelen KESK Mersin Şubeler Platformu üyesi memurlar, buradan AK Parti Akdeniz İlçe Başkanlığı’na yürümek istedi. Polis bu yürüşe izin vermeyerek, Tevfik Sırrı Gür Anadolu Lisesi önünde barikat oluşturdu. Polis müdürleri ve KESK temsilcilerinin görüşmesi sonucunda barikat kaldırılırken, memurların Hastane Caddesi üzerinde bulunan Kuru Çeşme’ye kadar yürümesine izin verildi. Burada tekrar çevik kuvvet polisleri tarafından barikat oluşturulurken, memurların daha fazla ileriye gitmesine izin verilmedi. Bunun üzerine memurlar, bulundukları yerde oturma eylemi yaptı. Memurlara Akdeniz Belediye Eş Başkanları Fazıl Türk ile Yüksel Mutlu da destek verdi. Burada memurlar adına açıklama yapan KESK Mersin Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Sinan Muşlu, artık savaşın durması gerektiğini ifade ederek, "Uluslararası emperyalist güçlerin Ortadoğu’ya ilişkin planlarının maşası olarak devreye soktukları IŞİD başta Irak ve Suriye olmak üzere girdiği topraklara ölüm saçmaya devam ediyor. Bugün IŞİD denilen çete Kürt, Türkmen, Ezidi, Arap, Alevi, binlerce insanı katlediyor, yaşam alanlarından koparıyor, insana yakışır bir yaşam hakkını ellerinden alıyor. Emperyalizmin hegemonya savaşının parçası olarak gelişen yeni Ortadoğu’yu dizayn etme sürecinde öne çıkan Irak ve Suriye’de bugün iç savaş, emperyalist güdümlü çete IŞİD tarafından kanlı bir katliama dönüşmüştür. Kobani bugün ateş altındadır. Bugün Kobani’de Kürt halkıyla beraber bütün halklar ve tüm insanlık yaşam ve onur mücadelesiyle karşı karşıyadır" dedi.
Emekçilerin savaş politikalarından yana olmadığını belirten Muşlu, "Kobani’de ölüm, kalım mücadelesi verenlerin katliamına sessiz kalınamaz. Çünkü bugün sadece Kobani değil eşit, özgür, demokratik bir ülkede barış ve kardeşlik içinde yaşamak isteyen herkes abluka altındadır. Her gün kardeşi, akrabası, komşusu boğazlanan Kürt ve Türk halkının beklediği demokratik çözüm süreci, savaş politikalarıyla yok edilmekte, her yer yangın yerine çevrilmektedir. Bir savaşta sadece insanlar ölmez, insanlık da ölür. Sessizlik saf tutmaktır. Bizim safımız insanlıktır. Demokratik çözüm sürecinin sona erdirilmesi, iç savaş riskinin adım adım büyütülmesi, yeni Robokskiler, Sivaslar yaşanmasına neden olacaktır" diye konuştu.
Konuşmaların ardından memurlar olaysız bir şekilde dağıldı.