Keskinsoy: “borçları Yapılandırma Bir Nevi Yol Temizlemesi”
Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Necmi Keskinsoy, 6552 sayılı yasanın, mükelleflerin önünde birikmiş olan soranların bir miktarını almak ve ötelemek imkanı sunduğunu belirterek, “Bu yapılandırma, fiili durum gerçekleriyle şartlar arasında bir nevi bir orta yol sağlamaya yönelik bir yol temizlemesi anlamına da geliyor” dedi.
Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Necmi Keskinsoy, Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ESOB) ve Mersin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMMO) işbirliğiyle “6552 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Kanunu” ile ilgili düzenlenen bilgilendirme seminerine katılmak üzere Mersin’e geldi. MTSO toplantı salonunda gerçekleştirilen seminere, Keskinsoy’un yanı sıra Mersin Vergi Dairesi Başkanı Adem Güngör, Mersin SMMMO Başkanı Dursun Göktaş, Mersin ESOB Başkanı Talat Dinçer, MTSO Başkan Yardımcısı Kasım Tanrıöver ile çok sayıda davetli katıldı.
Seminer öncesinde bir konuşma yapan Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Keskinsoy, yakın dönemde uygulanmış olan 6111 sayılı yapılandırma yasasıyla çok iyi bir tecrübe edindiklerini söyledi. 6552 sayılı yasanın kalem olarak kapsamının, 6111 sayılı yasadaki kadar geniş değilmiş gibi göründüğünü, ancak 6111 sayılı yasada yapılandırdıkları alacağın yüzde 60’ını içeren bir kapsamı olduğunu ifade eden Keskinsoy, “Amacımız, en iyi şekilde bu konuda muhatap olan kamuoyunu bilgilendirmek ve Vergi Dairesi Başkanlığımız olarak bu yasayı mükellef odaklı bir şekilde en kolay nasıl uygularız, bunun kaygısını taşıyoruz ve umut ediyoruz ki, netice itibariyle buradan iyi sonuçlar da elde ederiz” diye konuştu.
“MÜKELLEFLERİN ÖNÜNDEKİ SORUNLARIN BİR MİKTARINI ÖTELEME İMKANI SUNUYORUZ”
Yasanın, daha ziyade ‘kesinleşmiş alacak stoku’ dedikleri alacakları ilgilendiren bir yasa olduğuna işaret eden Keskinsoy, “Yasanın zorlayıcı bir boyutu yok aslında, cezalarda sadece vergi aslına bağlı olmayan usulsüzlük cezalarında indirim var, onun dışındaki cezalarda silinme dediğimiz uygulama yok. Getirdiği en geniş uygulama taksit imkanı. Bizim zaten mevzuatımızda olan taksitlendirme ve tecil uygulamada yasal engel olan bazı alacakların ödemelerinin kapsamlı olması ve taksit imkanının da 36 aya varan süreye sirayet etmesi, yani bir şekilde mükelleflerimizin önünde birikmiş olan sorunların bir miktarını almak ve ötelemek imkanı sunuyoruz. Bizim açımızdan da dosya olarak birikmiş olan belli sayıdaki dosyanın da en azından temizlenmesi ve teşkilatımızın da günceli, cariyi, iletişimi yakalamak. Bu yapılandırma bir nevi fiili durum gerçekleriyle şartlar arasında bir nevi bir orta yol sağlamaya yönelik bir yol temizlemesi anlamına da geliyor” şeklinde konuştu.
Bu tür yasalar kapsamında elektronik ortamda yazılımlar yapılması gerektiğini de dile getiren Keskinsoy, 6111 sayılı yasada bunu uyguladıklarını, bugün de bu altyapılarının hazır olduğunu bildirdi. Keskinsoy, “Internet ortamında da çok daha geniş imkanlar sunan uygulamalarla huzura çıkacağız. Bu hem başvuru hem de ödemeler anlamında uygulanacak. Beklentimiz, mükelleflerimizin cari dönem ödemelerine sadakat göstermeleri” ifadelerini kullandı.
“ANKARA’DAKİ BÜROKRATLAR HALİMİZİ BİLSİN”
Mali müşavirler ve muhasebecilerin iş yükü ile ilgili sıkıntılarını aktaran Mersin SMMMO Başkanı Göktaş ise iş dünyasının mevzuatla ilgili her şeyi mali müşavirlerden beklediklerini kaydederek, “Biz mali müşavirler vergiyi öğreneceğiz, sosyal güvenliği, işçi hukukunu öğreneceğiz. Düzenlemeler yapsalar tek tek biz hepsini yeneriz. Şimdi yine yeniyoruz. Bakıyoruz sendikalar kanunundan devletin öğretmen atamalarına kadar her şey bu yasanın içerisinde. Bunlar içerisinde ayıklamak gene mali müşavirlere düşüyor” dedi.
“Ankara’daki bürokratlar da halimizi bilsin” diyen Göktaş, şöyle devam etti: “Biz muhasebeciler ölmüyoruz, hastalanmıyoruz. Hastalanırsanız, bugün KDV’nin son günü diyelim, beyannameleri göndermediniz, hepsine ceza. Mücbir sebep hakkı da tanınmıyor. Biz demir değiliz ki, biz de hasta olabiliriz. Evlenmeyeceksin, boşanmayacaksın, çünkü izin yok. Sonuçta gerçekten zor bir mesleği yapıyoruz. Akşam yatarken bilgili sabah kalktığında cahil uyanan bir mesleği icra ediyoruz. Bu kadar zor şartlarda ağır bir mesleği icra ederken aldığımız 3 kuruş ücreti de fazla görüyorlar ve zamanında vermiyorlar. El insaf, biz gelirimizin nereden geleceğini, ödemelerimizi nereye yapacağımızı mı düşünelim, değişen mevzuatı öğrenip sizlere mi anlatalım? Bizim paramız tıkır tıkır gelmeli ki, biz para sorununu duymamalıyız, tamamen işimize konsantre olmalıyız. Mevzuat akşamdan sabaha değişiyor. Anlık, saniye saniye kendisini yetiştiren mali müşavirlere ve muhasebecilere devlet bürokratlarımızın olduğu gibi esnafımızın da gerekli değeri vermesi gerekiyor.”
“YASA BEKLENTİMİZİN ÇOK ALTINDA”
Mersin ESOB Başkanı Dinçer de Türkiye’deki işletmelerin yüzde 98’inin küçük ve orta boy işletmeler olduğunu belirtti. Esnaf ve sanatkarın büyük bölümünün borçlu olduğuna dikkat çeken Dinçer, büyük AVM’lerin açılmasıyla 52 mesleğin bitme noktasına geldiğini söyledi. Mersin’de 60 bin işletme sahibi olduğunu ve kent nüfusunun üçte ikisine yakın kesiminin karnını küçücük dükkanlardan doyurduğunu vurgulayan Dinçer, şunları söyledi: “yapılandırma yasaları bizim için de çok önemli. Ama son torba yasada bizim beklentimiz çok yüksekti. Ancak, vergisel yönden 6552 sayılı yasanın bize kazançları beklentimizin çok çok altında. Yine de biz esnaf ve sanatkar arkadaşlarımızı bu yasadan yararlanmaları için teşvik ediyoruz. Ancak, işlemler açısından da arkadaşlarımıza kolaylık sağlanmasını talep ediyoruz.”
Ülke ve kent ekonomisinin küçük ve orta ölçekli şirketlerden oluştuğunu dile getiren MTSO Başkan Yardımcısı Tanrıöver ise “Özellikle gerek KOBİ’ler gerekse esnafımız ekonomik sıkıntılarda her zaman yarayı ilk alan cephenin en önündeki gruplardan olmuştur. İstihdam sağlayan, iş, aş veren, üreten, katma değer oluşturan, devletin sırtına yük olmadan ülkeye katkı koyan bu grupların sıkıntılı zamanlarda devlete olan ödemelerinde istemeden sorunlar yaşanmaktadır. Esnaf ve KOBİ’ler olmadan ekonominin olması mümkün değildir. Bu nedenle, iş dünyasını ayakta tutmak aslında ekonomiyi ayakta tutmak demektir. Bu anlamda son yıllarda gerek küresel gerekse çevremizdeki sorunların ekonomiye olumsuz yansımasından dolayı ciddi sorunlar yaşayan iş dünyamız için vergi borçlarının yeniden yapılandırılması kararını olumlu karşılıyor ve iş dünyamız için bunu bir fırsat olarak görüyoruz. Keşke düzenli olarak vergilerini ödeyenler için de bir şeyler yapılsaydı” dedi.