’kürt Meselesi Ve Çözümün Zorlu Yolları’ Konulu Bir Konferansı
AK Parti Diyarbakır eski Milletvekili ve Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Üyesi Abdurrahman Kurt, çözüm sürecinin Türkiye’nin normalleşme sürecinin bir parçası olduğunu ifade ederek, "Kürt sorunu, AK Parti sonrasında varlık sorunundan eşitlik sorununa evrilmiştir" dedi.
Bilgi Yolu Eğitim Kültür ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (BİLSAM) tarafından düzenlenen Kültür Kuşağı Konferanslar Dizisi kapsamında Malatya’ya gelen Kurt, ’Kürt Meselesi ve Çözümün Zorlu Yolları’ konulu bir konferans verdi. BİLSAM konferans salonunda düzenlenen konferansta konuşan Kurt, "Çözüm süreci dediğimiz şey, Türkiye’nin normalleşme sürecinin bir parçası. Bu süreç aslında 2002’de AK Parti’nin milletin devletini oluşturma çabası içerisinde ele alınan bir süreç" dedi.
"SORUNLARI ÇÖZMEKTE GEREKLİ SABRI, ÇOK CİDDİ KUŞANMAK DURUMUNDAYIZ"
Kurt, sorunları çözmekte gerekli sabrı, çok ciddi kuşanmak durumunda olduklarını kaydederek şunları söyledi:
"Biz toplum olarak, sosyal, siyasal, kültürel anlamda bu zulmü yaşadık. Fikri olarak tecavüze uğradık. Onun için bir travmamız var. Bu sadece Kürtlere ait bir travma değil. Alevilerin, dindarların travmaları var. Travmatik bir toplum olduğumuzun bilinciyle, sorunları çözmekte gerekli sabrı, çok ciddi kuşanmak durumundayız. Dolayısıyla bu anlamda birbirimizi tekrar kucaklamak, tekrar birbirimize sarılmak, yeniden büyük Türkiye’yi oluşturmak adına enerjimizi birleştirmekle ilgili o sabrı, geçmişin bütün o travmalarının üstüne geçirebilecek bir güçte ortaya koymak durumundayız. Allah razı olsun, bugün ki iktidarda olanlarda buna ilişkin fırsatlar oluşturdu. Bugün bir araya geldik ve bu konuları konuşuyoruz. Biz Kürtler bunları, kapalı salonlarda içimizdeki kini ve hıncı sloganlara dökerek, bağırdıktan sonra polis bizi yakalamasın diye süratli bir şekilde oradan koşarak ancak gösterebilirdik."
Fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Kurt, "Konuştuğumuz her şey devletin hoşuna gitmiyor olabilir. Ama önemli olan bize bunları konuşma noktasında sabretmek durumunda olduğunu bilen bir devletle karşı karşıyayız. Onu bu hale getirmek isteyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu fırsatı doğru değerlendirmek gerekiyor. Bakın buraya geldik, kameraların önünde, bütün dertlerimizi hiçbir şey gizlemeden konuşma şansına sahip olduğumuz bir alandayız" ifadelerini kullandı.
"KÜRT SORUNU, VARLIK SORUNUNDAN EŞİTLİK SORUNUNA EVRİLMİŞTİR"
Kürt sorununun, varlık sorunundan eşitlik sorununa evrildiğini dile getiren Kurt, "Kürt sorunu, AK Parti sonrasında varlık sorunundan eşitlik sorununa evrilmiştir. AK Parti’ye kadar Kürtlerin bir ’var olma’ sorunu vardı. Benim eşim Türk. Oğlum, ’Annemin tarihi var da, seninkiler nerede?’ diye sorduğunda, bu soruya karşı benim bir cevabım yoktu. Yoktuk biz. Şimdi var olmayla ilgili alanda çıktı. Şimdi bu sefer biz bu alanda, bunu eşit olmayla ilgili bir sürece evrilmek durumundayız. Şimdi de eşit olabilmek için ne yapmalıyız? Bunu tartışıyoruz. Konuştuğumuz konu bu. Ve içimizde bizi birbirimize yabancılaştırmayı daha da derinleştiren silah, şiddet, terör gibi unsurları nasıl çıkarabiliriz? ’Çözüm Süreci’ dediğimiz son iki yıllık evrede de bununla ilgili" diye konuştu.