Kuşadası’nda Toprak Kayması Mağdurlarından Suç Duyurusu

Kuşadası’nda Çevre Yolu üzeri sanayi sitesi karşısında meydana gelen toprak kayması sonucu mühürlenip, tahliye edilen 60 daire ve bir işyerinin sahipleri, mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla Kuşadası Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu.
Yapılan açıklamada, “Ailelerin hakları verilip mağduriyetleri giderilmedikçe hiçbir kimse, hiçbir kurum, hiçbir kavga, hiçbir siyasi görüş, hiçbir rant kavgası, hiçbir hesaplaşma bu konunun birinci önceliği olamaz. Bizim tarafımızdan başlatılmadığından emin olduğumuz bu sorunun çözümünün bizim irademiz dışında oluşturulamayacağı, çözüm önerilerinin tamamının sitemiz kat maliklerinin katılım ve rızası olmadan uygulanmasının mevcut sorunlara ek olarak yeni sorunlar doğuracağının bilinmesini istiyoruz “ denildi.
Kuşadası’ndaki toprak kayması mağdurları adına bir basın açıklaması yapan Av. Yunus Usta, yaşananlarla ilgili detaylı bilgiler vererek, şunları söyledi: “ Yaşanan yer kayması dolayısıyla müvekkillerimin de aralarında bulunduğu yaklaşık (120) aile 14/11/2014 tarihinde evlerinden tahliye edildiler. Burada tahliye öncesi yaşananlar ile ilgili ayrıntıya girmeyeceğiz. Zaten müvekkillerim tarafından ilgililer hakkında 02/12/2014 günü “Kasten bina çökmesine, toprak kaymasına neden olma, mala zarar verme, görevi kötüye kullanma” suçları ile ilgili Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş ve mahkeme heyetince 05/12/2014 tarihinde tespit yaptırılmıştır. Ayrıca belirtmek isterim ki, oluşturulmaya çalışılan algının aksine müvekkillerimin her birinin konutlarının tapusu, yapı kullanım belgesi gibi kanuni bütün izinleri ve belgeleri bulunmaktadır.
Mücella Emgin Sitesi, Hacıfeyzullah Mahallesi 18L-Ia Pafta 2005 Ada 152 Parselde 7.136,66 m² üzerinde toplam (6) Blok ve (60) daireden oluşmaktadır. İmar Planı Onay Tarihi 19/01/1994 ve Ruhsat Onay Tarihi 19/09/2003’tür. Sitenin Yönetim Planı 2006 yılında oluşturulmuştur. Sitemizde (60) daire ve (1) işyeri bulunmaktadır. Bunlardan tek şahsa ait olan (35) dairenin (30)’unda kiracılar ikamet etmektedir. (5) daire kiraya verilmek üzere boş durumdadır. (23) dairede ise kat malikleri kendileri ikamet etmektedir. Diğer dairelerden (1) tanesi Diyanet İşleri Başkanlığı Kuşadası Müftülüğüne, (1) tanesi TEB Bankası Kuşadası Şubesine aittir.Daireler ve işyerinin tamamının ruhsatı ve yapı kullanım belgesi bulunmaktadır. Evlerin tamamı 3 oda, 1 salon, 1 mutfak, 2 tuvalet, 1 banyo ve kilerden oluşmaktadır. Ayrıca zemin katlarda bulunan kömürlükler de tapuya dahil edilmiştir ve evler (120) m²’dir.Mevcut evlerin bazıları çeşitli bankalardan konut kredisi kullanılarak alınmış ve bazılarının borç geri ödemeleri halen devam etmektedir…Evlerin değerleri tadilat durumu, konumu, katı vb. belirleyici özelliklerine göre 120.000 TL ile 180.000 TL arasında değişmektedir. Sitemiz içerisinde oluşmaya başlayan yarıklar dolayısıyla 16/09/2014 tarihinde Kuşadası Kaymakamlığı ve Kuşadası Belediyesine müracaatta bulunulmuştur. Müracaatımız üzerine 30/09/2014 tarihinde Aydın İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü görevlilerinde yapılan incelemede “Sitemiz Ceyda ve Atalay blokların arka cephesinde bulunan bahçe zemininde yaklaşık (5) cm genişliğinde (50-60) cm derinliğinde çatlaklar olduğu, bu durumun doğal bir heyelan başlangıcı olmadığı, Mustafa Adalıoğlu Camii alt kısmında inşası devam eden iksa sistemi nedeniyle olduğunun değerlendirildiğ” tespit edilmiştir. Sitemiz içerisinde görülen çatlakların ve büyüklüklerinin gözle görülür şekilde artması üzerine Kasım ayı başında yinelenen müracaatımız üzerine Aydın Afet ve Acil Durumlar Müdürlüğü görevlilerince 07/11/2014 tarihinde tekrar inceleme yapıldığı ve “7269 sayılı kanun kapsamında yapılacak işlem bulunmadığı” bildirilmiştir.Çatlakların büyümeye devam etmesi üzerine Aydın Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü görevlilerince 13/11/2014 tarihinde hazırlanan raporda “forekazıkların güvenilirliği tespit edilene kadar binaların boşaltılmasının uygun olacağı” bildirilmiştir. Sitemizde bulunan (6) bloktan (5) tanesinde bulunan toplam (50) daire 14/11/2014 günü Kuşadası Kaymakamlığı’nın kararı ile Kuşadası Belediyesi tarafından tahliye edilmiş ve 14/11/2014 tarihinde gerçekleştirilen tahliye işlemi sonrasında sitemizde bulunan evler mühürlendi ve giriş çıkışlar kontrollü yapılmaya başlanmıştır.Tahliye edilen aileler 14/11/2014 akşamı Golden Bird Apart Otel ve Club Scalanova isimli işletmelere yerleştirilmiştir.ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı tarafından hazırlanan 27/11/2014 tarihli ve “Aydın İli Kuşadası İlçesi 2103 Ada 26 Parsel Arkasındaki Yamaçtaki Zemin Hareketleri” ile ilgili Ara Rapor’da özetle; 1-Projedeki kazık adedinden daha az sayıda kazık tespit edilmiştir. (üst ve alt grupta 40-50’şer adet kazık)2-Kazıkların donatısı yeterli paspayı olmadan, donatı demirleri görülebilecek şekilde kötü bir betonarme imalat yapılmıştır.3-Kazıklar başlık kirişlerine düzgün bağlanmamış, birlikte davranacak şekilde imal edilmemiştir.4-Yapılan istinat duvarı projesi hatalıdır. Yerinde yapılan imalatın, bu istinat duvarı projesinden de daha kötü/eksik şekilde imal edildiği tespit edilmiştir denilmektedir. 2013 yılında yapılan sitemizin üzerinde kurulu bulunduğu 2005 Ada 152 Parsel Zemin ve Temel Etüd Raporunda da bu duruma atıfta bulunularak zemin özellikleri anlatılmış ve yapılacak kazı ve inşaatlarda bu özelliklerin dikkate alınmamasının stabilite problemleri oluşturacağı açık bir şekilde belirtilmiştir.Taraflarında elinde bulunan bilim insanlarının hazırladığı raporların yaklaşık tamamında sunulan çözüm önerilerinin başında gelen seçeneklerden; Yapılacak düzenlemelerden sonra konutlar iskâna uygundur denilirse;Yaşanan yer kayması olayı ve kamuoyunda ki yansımaları sonucunda;Kat maliklerinin yıllarca çalışıp bütün birikimleri ile aldıkları hatta bir kısmını borçlanarak önümüzdeki yıllar boyunca da yükümlülük altına girdikleri açık olan gayrimenkullerinin ciddi bir değer kaybına uğradığı,Bunun yanında konutu kirada olan kat maliklerinin kiracılarının ayrılması ve önümüzdeki dönemde yapılacak müdahaleler ile evlerde oturulabilir denilse bile kira değerlerinin günümüz oranlarında olmayacağı öngörüldüğünde ciddi bir gelir kaybına uğradığı hususları başta olmak üzere müvekkillerimin maddi kayıplarının ciddi boyutlarda olduğu, Zaten çıkacak kesin raporlar sonucunda konutlar iskâna uygun değildir sonucu çıkarsa müvekkillerim evlerini tamamen kaybetmiş olacağından daha ciddi boyutlarda maddi kayıplarının olacağı kamuoyunun malumu olan bir gerçektir. Yer kayması sonucu yaşanan tahliye, Kuşadası Belediyesi tarafından geçici olarak yerleştirildiği yerlerin de insanın evinin huzurunu ve düzenini vermeyeceği, yaşanan belirsizlik ve düzen bozukluğunun müvekkillerim üzerinde sosyal ve psikolojik yönden olumsuz etkileri olduğu, öğrenim gören çocuklarının eğitimini olumsuz etkilediği gibi birçok manevi sorunları da beraberinde getirmiştir.Lütfen kendinizi “-Evimize gidelim anne!... Ben uyuyacağım…” diyen çocuğuna cevap vermeye çalışan annenin yerine koyun. O zaman yaşananları anlayabilirsiniz…Bugün de müvekkillerim adına ilgililer hakkında maddi ve manevi tazminat davası açmak üzere burada bulunuyoruz.Ailelerin mağduriyeti siyaset üstü ele alınmalıdır… Ailelerin hakları verilip mağduriyetleri giderilmedikçe hiçbir kimse, hiçbir kurum, hiçbir kavga, hiçbir siyasi görüş, hiçbir rant kavgası, hiçbir hesaplaşma bu konunun birinci önceliği olamaz…Unutulmamalıdır ki; yaşanan süreçte mağdur aileler yani İNSAN asli unsurdur… Site sakinlerimiz tarafından günümüze kadar sorunun değil çözümün bir parçası olma adına gerekli hassasiyet gösterilmiştir. Ancak buna rağmen mağdur edilen ailelerimiz adına tarafımıza hiçbir somut öneri sunulmamıştır. Verdiğimiz mücadele sonucunda tek amacımızın Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 35. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 1 Nolu Protokolünün 1. maddesi ile teminat altına alınmış olan mülkiyet hakkımızı kullanmak olduğunun bilinmesini isteriz.Bizim tarafımızdan başlatılmadığından emin olduğumuz bu sorunun çözümünün bizim irademiz dışında oluşturulamayacağı, çözüm önerilerinin tamamının sitemiz kat maliklerinin katılım ve rızası olmadan uygulanmasının mevcut sorunlara ek olarak yeni sorunlar doğuracağının bilinmesini istiyoruz “