Mehmet Görmez: “kudüs Onların Değil, Müslümanlarındır”
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Bizim ecdadımız tarih boyunca Kabetullah’ı ziyarete gittiğinde mutlaka Kudüs’e uğrardı. Biz bıraktık, ihmal ettik ve onu başka bir ülkeye adeta teslim ettik. Bu doğru değil, bu bir ibadettir. Benim Kabetullah’ı ziyaret etmem nasıl bir ibadet ise Kudüs’ü de ziyaret etmem bir ibadettir” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği 2014 Hac Değerlendirme Toplantısı Retaj Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıya Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İstanbul İl Müftüsü Rahmi Yaran, turizmi acenteleri ile davetliler katıldı. Toplantı Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından kürsüye davet edilen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, hac ibadeti ve yaşanılan sorunlar ile çözüm önerileri hakkında bir konuşma yaptı.
Hac ibadetinin hiçbir milletin milli meselesi olmadığını belirten Görmez, "Hac ibadeti bütün dünya Müslümanlarının, İslam’ın meselesidir. Öncelikle bize ev sahipliği yapan kardeşlerimizle bizim bu koynu artık açık yüreklilikle konuşmamız lazım. Bu önümüzde ki Ocak ayının 21’inde inşallah her sene olduğu gibi sizleri temsilen hep birlikte gideceğiz ve Hac Bakanlığı yetkilileri ile karşı karşıya oturup onlarla müzakereler yapacağız. Orada bir protokol çıkıyor ortaya ve o protokolü imzalayacağız ama o protokolü imzalarken de bunları açık yüreklilikle konuşuyoruz, bugüne kadar konuştuk bundan sonra daha da fazla konuşacağız" dedi.
“HAC İBADETİNE YILLIK 25 MİLYON TALEP VAR”
Suudi Arabistan’ın Türkiye’deki hacı adayları için belirlediği kotayı eleştiren Görmez, “Her şeyden önce kota meselesi, siz turizmcisiniz her ülke kendi ülkesine ziyaretçi cezbetmek için çok büyük yatırımlar yapıyor. Ama Cenab-ı Hak, İbrahim’in duasıyla hepimizin kalbine bu kardeşlerimize gitme, burada bu ülkeyi ziyaret etme sevgisini sevdasını yerleştirdiği halde bugün Müslümanların talebine karşılık veremiyor olması, yani sadece yılda 12 milyon umre, geçen seneyi esas alacak olursak resmi rakamlara göre 1 milyon 350 bin de hacı var. Hac ibadetine yıllık 25 milyon talep var. Umre ziyaretine de talep artıyor. Onun için İslam dünyasının bunu herhangi bir ülkenin milli meselesi olarak görmeden birlikte istişare ederek, birlikte konuşarak hac ibadetinin 100 yıl sonrasını nasıl planlayabiliriz bunun üzerinde durması lazım. Bu bütün Müslümanların artık çok önemli bir meselesidir” diye konuştu.
"Kabe’nin çevresindeki gökdelenlerle bu sorunu çözemeyiz" diyerek sözlerini sürdüren Başkan Görmez, “Bunu sadece Kabe’ye nefes aldırmayacak şekilde gökdelenler dikmekle çözemeyiz. Bunu Kabetullah’ı o binaların arasında bir minyatüre dönüştürerek sadece 50 bin, 100 bin insanın rahat etmesini sağlayabilecek oteller inşa etmekle çözemeyiz. Bunu İslam’ın, Müslümanların ortak bir meselesi olarak görerek ama elbette o ülkenin yöneticilerinin, kendi ülkelerindeki egemenliklerini bir kenara bırakarak değil, İslam kardeşliği çerçevesinde İslam’ın bir meselesi olarak görerek bunu çok güzel bir şekilde konuşabilmeliyiz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Kontenjan uygulamasındaki adaletsizliğe dikkat çeken Görmez, “İkinci önemli bir mesele kontenjandaki adaletsizlik meselesi, bu mesele önemli bir meseledir. Geçen resmi rakamlara göre 1 milyon 389 bin 53 kişi hac ibadeti yapmış. Bunun 237 bin 23’ü Suudi sadece Arabistan vatandaşı olan kardeşlerimiz bu ibadeti yapmışlar. 459 bin 162 kişi ise bizatihi Suudi Arabistan’da yaşayan ama başka ülke vatandaşları. Yani toplam 1 milyon 389 bin 53 hacının 696 bin 185’i sadece Suudi Arabistan’ın içinden gelip katılan hacılar olmuştur. Bir taraftan sadece kendi ülkemizi örnek alacak olursak 1,5 milyon bekleyen gözü yaşlı şekilde bekleyen gözü yaşlı hacı adayımız var. Dünyanın her tarafında bu göz yaşını döken insanlar varken ve uluslararası kurallara göre bir kota varken, bu kotayı bizatihi bizi misafir eden ülkenin bunu tamamen bu şekilde kullanıyor olması doğru değil” şeklinde konuştu.
“MEKKE’DE CİDDİ BİR ULAŞIM SORUNU VAR”
Mekke’de çok ciddi bir ulaşım sorunu olduğunu belirten Görmez, günümüz teknolojileri ile bu tür sorunların aşılabileceğine dikkat çekti. Görmez, “Şehir planlaması açısından Mekke’nin 100 yıl, 200 yıl sonraki hacılara hazır hale gelmesi noktasında istişareleri yapabilmeliyiz. Ulaşım meselesi, yani servisleri birleştirsek ne olur ayırsak ne olur. Ama Mekke’de ciddi bir ulaşım sorunu var. Bu teknoloji çağında bu sorunlar çözülebilir. Bu noktada da eksikliklerimiz var. Bilhassa havaalanındaki beklemeler. Artık bu çağda hele hele Kabetullah’ı ziyaret etmeye giden, bir an önce oraya ulaşmak için sabırsızlanan hacı adaylarımız 4 saat, 5 saat, 6 saat havalimanlarında beklemesi… Ciddi havalimanlarını kast ediyorum. Bu konunun üzerinde durmalıyız, duracağız” dedi.
“GÖREVLİLERİN DİL SORUNU VAR, İLETİŞİM SORUNU VAR”
Kabe’de görevli kimselerin dil ve iletişim sorununa de değinen Görmez, “Orada görev yapan, bu görevi ifa eden insanların dil sorunu var, iletişim sorunu var. Yani Kabetullah’ta görev yapan kardeşlerimiz orada her milletten insanlara kendi lisanlarıyla hitap edebilecek imkanı olsa ne kadar güzel olur” dedi.
Hac farizası için giden kadınların yaşadığı ibadet etme sorunlarına dikkat çeken Görmez, “Temizlik meselesi, kadınların ibadetleri meselesi, hem Kabetullah’ta hem Ravza-ı Mutahhara’da kadınların durumu, kadınların ibadetlerini rahat yapabilmeleri… Yani tam namaza durulacağı zaman insanların aralara girerek her birinin nereye gideceğini de belirlemeden orayı terk etmeye zorlaması kabul edilebilecek bir şey değildir” diye konuştu.
“KUDÜS ONLARIN DEĞİL, KUDÜS MÜSLÜMANLARINDIR”
Görmez, sözlerini şöyle tamamladı: “Evet tarih değişmiştir, zorluklarımız ve sıkıntılarımız vardır ancak bizin tarihimizde bu ibadet yapılırken Kudüs bilhassa umre ibadetinin bir parçası kabul edilmiştir. Biz bunu terk ettik ve Kudüs’ü başka bir ülkeye adeta teslim ettik. Kudüs onların değil, Kudüs Müslümanlarındır. Kudüs bütün peygamberlerin makamıdır. Kudüs bütün peygamberlerce kutsal kabul edilmiştir. Kudüs Resulüekrem aleyhisselamın Mescid-i Aksa’sıdır. Bir yakın mescidimiz var bir de uzak mescidimiz var. İkisi de bizim mescitlerimizdir. Biz bunları birbirinden ayıramayız. Bizim ecdadımız tarih boyunca Kabetullah’ı ziyarete gittiğinde mutlaka Kudüs’e uğrardı. Biz bıraktık, ihmal ettik ve onu başka bir ülkeye adeta teslim ettik. Bu doğru değil, bu bir ibadettir. Benim Kabetullah’ı ziyaret etmem nasıl bir ibadet ise Kudüs’ü de ziyaret etmem bir ibadettir.”