Mersin’de 1 Eylül Dünya Barış Günü Yürüyüşü

Mersin’de 1 Eylül Dünya Barış Günü Yürüyüşü

Hakların Demokratik Kongresinin (HDK) öncülüğünde Mersin’de, 1 Eylül Dünya Barış Günü yürüyüşü düzenlendi. Miting alanı girişindeki polis arama noktasından aranmadan içeri giren LGBT üyelerinin ’trans polis’ istiyoruz diye sloganlar atması ise ilginç anlar yaşattı.
Akşam saatlerinde İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Özgür Çocuk Parkı önünde bir araya gelen siyasi ve STK üyeleri, buradan yolu araç trafiğine kapatarak Tevfik Sırrı Gür Stadyumu yanındaki miting alanına yürüdü. Yürüyüş boyunca sloganlar atan grup, barışla ilgili isteklerini dile getirdiler. Miting çevresinde polis yoğun güvenlik önlemi alırken, miting alanı girişlerine kurulan arama noktalarında vatandaşlar tek tek aranarak içeri alındı. Arama noktasında yine bir LGBT çıkmazı yaşandı. Erkek veya kadın polislere üstlerini aratmak istemeyen LGBT üyeleri, polis müdürlerinin talimatı ile arama yapılmadan içeri alındı. İçeri girerken ’trans polis’ istiyoruz diye sloganlar atan LGBT üyeleri, ilginç anlar yaşattı. Burada sahneye çıkan bir müzik grubun söylediği şarkılarla coşan vatandaşlar, halaylar da çekerek eğlenceli dakikalar geçirdi.
Konserin ardından konuşan HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, 2013 nevruzundan beri Türkiye’de bir çözüm ve müzakere sürecinin başladığını hatırlatarak, "Çözüm sürecinin kapısını özgürlük hareketi ve onun önderi Sayın Abdullah Öcalan açtı. Ancak bu açılan kapıdan varılması yere varmamız için henüz daha pek çok yol kat etmemiz lazım. Ceza evindeki tutukluların serbest bırakılması, Kürt halkının hedefleri. Anadilde eğitim, demokratik öz yönetim, demokratik özerklik, kendi kendine yönetme, Türkiye’nin topyekün demokratikleşmesi. Bütün bunların hepsi çözüm için imkan bekliyor. Kürt halkının özgürlüğü elde etmesi bir laf, bir edebiyat değil" diye konuştu.
Artık müzakere sürecinde çok önemli bir kavşağa girdiklerini vurgulayan Kürkçü, “Sayın Öcalan’ın adada heyetleri kabul etmeye başlayacağını, sadece devletle değil toplumla da görüşmeye başlayacağını biliyoruz. Türkiye halkları bu barışa razı olursa, bunu gönülden isterse bu barışın gerçekleşeceğini biliyoruz. Demokrasi isteyen, özgürlük isteyen adalet isteyen ve barış isteyen herkese kapımızı açacağız, onların taleplerine ve hassasiyetlerine kulak vereceğiz. Barış yolunda yürürken tökezlenebilir, hatalar olabilir ama ana doğrultumuz doğrudur, açıktır ve nettir. Herkesi bu doğrultuya çağırıyoruz. Bu doğrultu barışın, özgürlüğün, demokrasinin, hakların eşitliğinin doğrultusudur, yoludur. Hepimiz bu yolda yürüyerek en geç 2015 genel seçimlerinin arifesinde pek çok hakkı gerçekleştirdiğimiz göreceğiz. Bugünden o güne kadar hiç durmadan, yorulmadan barışın diliyle, özgürlüğün diliyle ötekinin, karşımızdakinin dilini anlayarak, bilerek, onunla kucaklaşarak yürümenin, tartışmanın, çözüm bulmanın çarelerini hep birlikte üreteceğiz" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Dünya Barış Günü etkinlikleri olaysız bir şekilde sona erdi.