Meü’de Öğrenci Gelişim Günleri Başladı
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü son sınıf öğrencilerinin, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi desteğiyle bu yıl ilkini düzenledikleri Öğrenci Gelişim Günleri başladı.
Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde başlayan etkinlikte, MEÜ öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen etkinliğe Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Cem Ali Gizir, merkez çalışanları, etkinliği düzenleyen Psikolojik Danışma ve Rehberlik bölümü öğrencileri ile farklı bölümlerden öğrencilerin katılımıyla başladı. ’Farkındalık’ temasıyla gerçekleşen etkinlik öncesi konuşan Yrd. Doç. Dr. Gizir, merkez olarak Öğrenci Gelişim Günleri’nin düzenlenmesi için öğrencilere destek sunduklarını kaydetti. Öğrencilerin bu çalışmayı yapmak için uzun zamandır hazırlık içinde olduklarını dile getiren Gizir, onlarla çalışmaktan mutluluk duyduğunu söyledi ve kendilerine emekleri için teşekkür etti.
Öğrenci Gelişim Günleri Koordinatörü Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) Bölümü son sınıf öğrencisi Mehmet Şimşek de Öğrenci Gelişim Günleri’nin öğrenci topluluklarının bahar dönemi etkinliklerine alternatif olarak düşünüldüğünü ve güz döneminde de öğrencileri farklı etkinliklerde buluşturmayı amaç edindiğini kaydetti. Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi aracılığıyla gerçekleştirdikleri etkinlikte, öğrenirken öğretmeyi, nitelikli bir etkinlik gerçekleştirerek kendilerinden sonraki öğrencilere örnek olmayı ve etkinliğin devamlılığını sağlamayı hedeflediklerini belirten Şimşek, “Temennimiz düzenlenecek her öğrenci gelişim günlerinin bir öncekinin üzerine çıkarak devam etmesidir. Bu konuda arkadaşlarımıza inancımız tamdır” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Yrd. Doç. Dr. Gizir tarafından Öğrenci Gelişim Günleri etkinliğini düzenleyen 15 PDR öğrencisine birer teşekkür belgesi takdim edildi. Etkinlik ilk davetli konuşmacı olan Toros Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kamuran Elbeyoğlu’nun ’Öteki ve Farkındalık’ başlıklı sunumuyla sürdü. Konuşmasında ötekinin karşısında kendi farkındalığımızı nasıl kurduğumuz ve ötekinin bizim için ne anlam ifade konularında bilgiler veren Elbeyoğlu, ötekileştirmenin toplumsal ve siyasal yansımalarına değindi. Başkasının dışında kendimiz olmamızın mümkün olmadığını ve doğadaki her şeyin zıttıyla var olduğunu söyleyen Elbeyoğlu, “İyinin varlığı kötüyle belli olur, ışık varsa gölge de vardır. Işığın var olmasından dolayı gölgenin kendiliğinden ortaya çıkışı doğal bir şeydir. Ancak ışığın kendi varlığını ortaya çıkarmak için gölgeye ihtiyaç duyması yapay bir durumdur. Ötekileştirme bu ikincisidir” diye konuştu.
Bunun aslında insanın kimliğini kanıtlamasının da bir yolu olduğunu ifade eden Elbeyoğlu, bireyin kendini oluşturmak için ötekine ihtiyaç duyduğunu belirtti. Her benin ötekini oluşturmasını doğal, ötekileştirmeyi oluşturmasını yapay olarak nitelendiren Elbeyoğlu, bu ötekileştirmenin benin ve başka bir benin arasındaki ayrılığa işaret ettiğini ve tarihsel, toplumsal, kültürel bakımdan da her türlü ayrımcılığa kaynaklık ettiğini söyledi. Ötekileştirme kavramının felsefi ve psikolojik temelleri üzerinde duran Elbeyoğlu ötekileştirme sürecinin nasıl işlediğine dair düşünceleri de öğrencilerle paylaştı. Modern ulus devletinin bir düzen devleti olduğunun altını çizen Elbeyoğlu, modern çağın yönetim biçiminin kişilere ait dinsel, etnik, cinsel ve kültürel farklılıkları tek potada eriterek hepsini ’yurttaş’ tanımının içine hapsettiğini söyledi. İnsanları aidiyetinden koparan ve başkası olma hakkını yadsıyan ulus devletin, kendi tanımladığı kimliği, egemenliği altındaki tüm bireylere dayattığını aktaran Elbeyoğlu, "Onları birbirlerine göre olan eksik ve fazlalıklarından arındırarak bir üst kimlik altında toplamıştır. Tıpkı ‘ben ve öteki’ ilişkisindeki gibi devlet, kendini tanımlayarak ve öznelleştirerek iktidarını ve merkezde kendisinin olduğu hiyerarşik yapıyı oluşturur. Ancak son dönemlerde ‘öteki’, kendisine dayatılan bu tek düze üst kimlikten sıkılıp, izole edilmeye, asimile olmaya karşı çıkmaya başlamıştır. Gerek ülkemizde gerekse dünyada hızlı bir öze dönüş süreci yaşanıyor. İnsanlar ‘ötekiliğini’ oluşturan farklarıyla tanınmak ve kamusal alanda da bu kimlikleriyle var olmak istiyorlar" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Elbeyoğlu’na sunumunun ardından Yrd. Doç. Dr. Gizir tarafından bir teşekkür plaketi takdim edildi. Etkinliğin ilk günü, Doç. Dr. Zümra Atalay Özyeşil’in ’Bilinçli Farkındalık’, Monika Kuki ve Psk. Yaşam Yanardaş Çelik’in ’Aramızda Kalan Resim sergisi Üzerine’ başlıklı sunumları ve yine Monika Kuki’nin Aramızda Kalan adlı resim sergisiyle devam etti.