Mhp Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz:
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve MHP Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz, 2007 yılında yapılan genel seçimlerde Kayserili olan Sayın Abdullah Gül’e ‘hemşehrimiz’ diye her türlü desteği verenlerin, Yozgat’ın yetiştirdiği çok değerli bir devlet adamının adaylığı söz konusu olunca, bırakın desteği, köstek olmaya çalışanların akıl tutulması yaşadığını söyledi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, 12. Cumhurbaşkanı Adaylarından Yozgatlı Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek çalışmaları için Yozgat’a geldi. Seçim süresince ilçe, belde ve köylerde destek çalışmalarını sürdüreceklerini belirten Durmaz, “Yozgat ilimiz 2002’den itibaren, Milletvekili Genel Seçimleri, Mahalli İdareler Seçimleri ve yapılan Referandumlarda büyük oranlarda AK Partiye destek vermiş, siyasi iktidardan hak ettiği yatırımları alabilmek için büyük bir sabırla beklemiş ve hala beklemektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Yozgatlıdır, eski Başbakan Yardımcısı şimdiki Adalet Bakanı Yozgatlıdır, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yozgatlıdır. Yozgat’ta 4 milletvekilinden 3’ü AK Partiye mensuptur. Bütün bunlara rağmen Yozgat maalesef her alanda geri gitmektedir. Yozgat halkı hak ettiği yatırımları alamamaktadır. Yozgatlı hemşehrilerimiz sıkıntılı, Yozgatlı insanımız her geçen gün artan geçim sıkıntısıyla perişan haldedir. 12 Yıllık AK Pardi iktidarında, Aday Erdoğan’ın 2002 yılında Yozgat meydanında ifade ettiği ‘Bozok yaylasının yiğit evlatları artık iş bulmak için başka illere gitmeyecek’ sözünün üzerinden 12 yıl geçmiştir. Bu süre zarfında nüfusumuz yaklaşık 250 bin azalmıştır. Yozgat’ta milletvekili sayısı 6 dan 4’e düşmüş, Yozgat hem dinamik ve üretken nüfusunu hem de temsil gücünü kaybetmiştir. Sayın Erdoğan Yozgat’ta göçü durduracak kan kaybını önleyecek hiç bir tedbir geliştirememiştir. Yozgat alınan kamu yatırımları sıralamasında son on il içerisinde yer alıyorken Yozgat’a özgü bir teşvik uygulaması yada pozitif ayrımcılık yapılmamış, kendinden daha küçük illerden bile daha az kaynak aktarılmıştır. Yozgat’ı bir dünya kenti ve bir marka şehir yapma sözü verenlerin sayesinde; Yozgat,yaşanabilir iller sıralamasında sondan 9. Sırada ve Türkiye’de en kısa ömürlü inşaların yaşadığı şehir konumundan kurtulamamıştır. Aynı ölçekteki iller ikincisini kurarken organize sanayi bölgesi adeta terk edilmiş vaziyette ve her yıl ortalama 500 iş yerinin kapısına kilit vurulmaktadır. 12 yılda bir şehir hastanesi hizmete sunulamamış, her gün Yozgat’tan ortalama 12 ambulans Niğde’ye, Sivas’a, Samsun’a, Çorum’a, Kayseri’ye ve Ankara’ya hasta nakletmekte ve bu hastaların bazıları da yollarda hayatını kaybetmeye devam etmektedir. Reel olarak 12 yıl önceki ürün bedeline ulaşamamış haciz ve hapis kıskacında kıvranan, dünyanın en pahalı mazotunu, tohumunu, gübresini kullanmak zorunda kaldıkları için üretimden vazgeçen çiftçimiz, çocuklarını evlendirememekte, çiftini çubuğunu satarak üretimden vazgeçmektedir. Vergisini ödeyemeyen, primini yatıramayan dükkanını çoğu zaman siftahsız kapatan esnafımız perişan haldedir” dedi.
Bu zamana kadar muhatap kalınan sorun ve çıkmazlarla, Yozgat’ı göçe, yoksulluğa ve işsizliğe mahkum edenlere dur demek için, önemli bir demokratik imkan Yozgatlıların önüne geldiğini vurgulayan Durmaz, “ Yozgat’ın önüne çıkan bu tarihi fırsatı heba etmemek gerekmektedir.10 Ağustos 2014 tarihinde Türk milleti 12’inci Cumhurbaşkanını seçecektir. Türk Milleti’nin Cumhurbaşkanı adayı, Yozgat’ın değerli evladı, büyük devlet adamı Sayın Prof.Dr. Ekmeleddin İhsanoğludur. 2007 yılında yapılan genel seçimlerde Kayserili olan Sayın Abdullah Gül’e ‘hemşerimiz’ diye her türlü desteği verenlerin, Yozgat’ın yetiştirdiği çok değerli bir devlet adamının adaylığı söz konusu olunca, bırakın desteği, köstek olmaya çalışması, akıl tutulmasından başka bir şey değildir.
Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü 2007 seçimlerinde ‘Yozgat’ın 6. Milletvekili olacak, bir kez olsun Kayserili gibi düşünelim’ diyerek ilçe mitinglerinde konuşturanlar, Yozgat’ın tarihinde ilk defa yaşayacağı bu onur ve şereften Yozgatlıyı mahrum etmek için yoğun bir gayretin içerisine girmişlerdir
Türkiye Cumhuriyetine Cumhurbaşkanı olacak şahıs, Türkiye'nin bütünlüğü ve Türk devletinin milli ve üniter yapısını temsil ve taşıma konusunda milletimizde tereddüt bırakmayacak bir fikri maziye sahip olmalıdır. Cumhuriyetimizin kurucu felsefesini özümsemiş, geçmişinde Cumhuriyetin temel değerlerine samimiyet ve sadakati hakkında kuşku bırakmayacak bir milli duruşa, Türk milletinin birlik ve beraberliğini, millet olma hasletlerini ve yüksek kültürünü benimseme konusunda mutlak güvenilecek bir şahsiyet olmalıdır. İlkeli, berrak ve açık bir düşünce yapısına, dürüst, şaibesiz ve manevî değerlere saygılı hüviyeti ile tebarüz etmiş, demokrasinin ilkeleri konusunda tam duyarlık ve kararlılığa sahip birisi olmalıdır. Büyük Türk Milleti, Cumhuru temsil edecek, Cumhuriyet’in anlam ve birikimlerine sadakatle bağlı kalacak, milli kimliğe saygı duyup benimseyecek, hakkında hiçbir şaibe olmayan tertemiz bir isme Cumhurbaşkanı olma şerefini verecektir” diye konuştu.