Milletvekili Şahin Tbmm Genel Kurulunda Konuştu

Milletvekili Şahin Tbmm Genel Kurulunda Konuştu

AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, TBMM’de Adalet Bakanlığı bütçe görüşmelerinde AK Parti gurubu adına bir konuşma yaptı.
Milletvekili Şahin, “Eğer bir ülkede siz adaletle hükmetmiyorsanız bunun da karşılığını, mutlaka sandıkta insanlarımız destekleriyle veya yüz çevirerek hakkını verirler. Eğer siz yönetimde adil davranamaz iseniz yani devlet adamları eğer adil davranamazlarsa, mutlaka bunun karşılığında başka birileri o boşluğu doldurarak, devletin kendilerine vermemiş olduğu yetkiyi sivil inisiyatiften alıp millet adına onlar kullanmaya başlarlar, tıpkı 2002’den önce olduğu gibi. Yani cumhuriyetin ilk yıllarındaki olağanüstü hâllerin olduğunu belki arkadaşlarımız iddia edecekler. Yani o günün şartlarında yargı kurumlarına baktığımız zaman, özellikle yapılan yargılamalarda önce idamına, sonra kararın verilmesi gibi bir hukuk skandalının olduğunu burada ifade etmek de istemiyorum. 60 ihtilalinden sonra, yine o günkü iradenin nasıl davrandığını söylemek de istemiyorum ama özellikle bizim yaşamış olduğumuz 1997-2002 arasındaki -ona da belki olağanüstü dönemler diyecek arkadaşlarımız- o günün şartlarında yargının ne hallerde olduğunu hepimiz çok daha iyi yaşadık. Yani okullardaki öğrencilerimize, sokaktaki insanlarımıza, Meclisteki seçilenlerimize yargının gece baskınları yaparak evlerinden zorla sabileri alıp yargılama gibi bir saçmalığa imza attığını da bugün burada konuşmamıza gerek var mı, yok mu?” dedi.
Şahin şunları söyledi:
“Haktan, adaletten uzaklaştığı zaman siyasi iktidarlar gerçekten sandık en güzel hakemdir. Yani hep söylenir, aktarmaya çalışacağım: Ülkeler kılıçla alınır, ancak adaletle korunur. Şimdi, bizde de bugün eğer onu devşirirsek, gerçekten sivil irade, millet iradesiyle, sandıkla iktidara gelirler ve ancak sandıkla iktidara getirmiş oldukları bu yönetimler, iktidarlar davranış şekilleriyle eğer haktan, adaletten, hukuktan uzaklaşırlarsa insanlarımız yine bir sonraki seçimde onun hakkını da verirler. Buna baktığımız zaman, bugün muhalefetin değişik kesimlerinden arkadaşlarımız iktidara geldiler. Biraz dönüp geriye bakmamız lazım, ‘Acaba biz nerede yanlış yaptık?’ diye bunun sorgulanması lazım. Şu anda, bu yıl içerisinde 3 seçim birden geçiriyoruz. Eğer adil davranmasa idik, şu anda almış olduğumuz oylar 2002’de yüzde 34’lerden bugün yüzde 50’lerin üzerine gelebilir miydi? Şu anda “kaçak saray” diye ifade etmiş olduğunuz her seferinde söylüyorsunuz. Bu sarayları yapan sivil irade, sivil inisiyatif veya iktidarlarımız kendileri otursunlar diye yapmadılar. Tıpkı bugün Çankaya’da, Çankaya’yı yapanlardan sonra gelenlerin oturduğu gibi. Buraları yapan Sayın Recep Tayyip Erdoğan hükumetleri de olsa, Ahmet Davutoğlu hükumetleri de olsa bunları elbette ki devlet için, önümüzdeki süreçte kalıcı olsunlar diye yapmışlar. Mahkeme bir karar vermiş, ben hukukçu değilim, adil olur veya olmayabilir, ona ben yine bir şey demek istemiyorum ama biz geçmişte hukukun vermiş olduğu kararların hangi aşamalardan geçtiğini de çok iyi biliyoruz. Yani bugün ben Malatya’dayım, 97’nin 28 Şubatına girsem, inanın içinden çıkamayız. Adamlar ihtimallerle yani ‘İleride suç işleyebilir.’ zannıyla örgüt ihdas ettiler. Bunu yapanlar 2002’den önceki, yine sizlerin de belki veya sizlerin düşüncesinde olan arkadaşların da iktidarda olmuş olduğu dönemlerdi. Yani burada biz birbirimizi suçlamaktan ziyade… Şu anda arkadaşlarımız epeyce şey yaptılar yani olayın vahametinden; bizlere çok daha, böyle, yakışıksız birtakım suçlamalarla, özellikle burada bu ülkeye bugüne kadar on iki yıla yakın bir süre içerisinde Başbakanlık yapmış, yine milletin kahir ekseriyetiyle Cumhurbaşkanı seçilmiş olan bir şahsiyete her seferinde dil uzatmanın veya onlara küfretmenin, hakaret etmenin hiçbir zaman için sandığa olumlu bir şekilde yansımayacağını da insanlarımızın görmesi lazım. Ben sözü aslında çok fazla uzatmak istemiyorum. Gerçekten, ben Adalet Bakanlığında özellikle en son konuşması gerekenin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu da burada ifade etmek istiyorum.”