Muharrem Ayı
Muharrem Ayı’nın kıymeti bulunup, “Gelin şiddeti, vandalizmi, yakıp yıkmayı terk edelim de yeryüzünü imar etmeye, harabeleri mamur etmeye hicret edelim” denildi.
Malatya’daki camilerde Cuma hutbesinde, 25 Ekim Cumartesi günü başlayacak olan Muharrem Ayı işlendi.
Hutbede, “Yarın Muharremi idrak edeceğiz, birbirimizle tebrikleşeceğiz. Ancak hicret ruhunu yüreğimizde yaşamadıkça, kardeşlik iklimini yeryüzüne yaymadıkça, kötülükleri terk edip iyiliklere seyr-u sefer eylemedikçe gerçek manada hicreti yaşamış olur muyuz? Şerre kilit hayra anahtar olmadıkça, fitne ve fesada “dur” demedikçe, zalimin ve zulmün karşısında olup hakkın ve adaletin yanında yer almadıkça gelip geçen Muharremlerin, yitip giden ayların, günlerin anlamı olur mu ki?
1436 yıl önce hüznü mutluluğa, bedeviliği medeniliğe dönüştüren hicretin, bugünün bedevileşen dimağlarını ilim pınarlarıyla, çölleşen yüreklerini merhamet ve muhabbet yağmurlarıyla yıkamasına insanlık olarak ne kadar da muhtacız değil mi?” diye soruldu.
“Bugün hepimiz Nuh’un gemisindeyiz. Kurtuluş ve selametimiz ömür gemimizi tevhid rotasında yüzdürebilmemize bağlıdır. Lakin gemi su almaya başlarsa, nasıl baş edebiliriz modern çağın türlü biçimde tezahür eden tufanlarıyla?
O halde gelin bugün bu kutlu mekanda, bu mübarek saatte Allah ile misakımızı, Resulullah ile biatımızı yenileyerek, hep birlikte günahlardan hayırlara hicrete, hakiki bir muhacir olmaya söz verelim. Efendimizin hicreti Müslümanlar için nasıl milat olmuş ise biz de bugünü salih ve sadık kul olmak, muhacir ve ensar kardeşliğini aramızda yeniden kurmak ve ilahi rahmeti tecelli ettirecek hicretlere koyulmak adına milat edelim. Gönül yesribimiz, İslam’ın nuruyla erdemi, ahlakı, insaniyeti temsil eden tenvir edilmiş Medine olsun” denilen hutbede, daha sonra özetle şunlar belirtildi:
“Gelin Hz. İbrahim gibi her daim Rabbimize olsun yönelişimiz, hicretimiz. Gelin haramlardan, yanlışlardan, gayr-i meşru duygu ve davranışlardan helal ve tertemiz bir hayata Hz. Lut misalihicret edelim. Ardımıza bakmayalım, asla geri dönmeyelim.
Farklı ırk, dil ve renkte yaratılmışlığımızı Allah’ın ayeti olarak görelim. Gelin tüm ırkçılığı, mezhepçiliği kaldırıp atarak birlik ve kardeşliğe hicret edelim.
Gelin her türlü zulmü, kötülüğü, husumeti ayaklar altına alıp adalete, iyiliğe, merhamete ve muhabbete hicret edelim.
Gelin şiddeti, vandalizmi, yakıp yıkmayı terk edelim de yeryüzünü imar etmeye, harabeleri mamur etmeye hicret edelim.
Gelin saldırmayı, yıldırmayı, öldürmeyi bir an önce bırakıp, yaşanan bunca dehşet ve vahşet karşısında yangın yerine dönen yüreklerin ateşini söndürmeye, öksüzlerin, yetimlerin yüzünü güldürmeye, mahzun gönülleri şad etmeye hicret edelim.
Cennetten yeryüzüne adım atışımızla başlayan hicret hikayemizin, dünyayı cennete dönüştürecek bir gayret ve ihlasın mükafatı olarak cennette hitama ermesi dualarımla hicri yeni yılınızı kutluyorum. Yeni yılın, İslam ve insanlık aleminin huzur ve selametine vesile olmasını Yüce Mevlâ’dan niyaz ediyorum.”