Müsiad Van Şubesi 4. Olağan Kongresi
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Van Şubesi’nin 4. Olağan Kongresi yapıldı.
Van Ticaret ve Sanayi Odası’nın toplantı salonunda gerçekleştirilen kongreye MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Cevat Kır, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe, Van İl Defterdarı Mehmet Durusoy ve üyeler katıldı. Kongrenin açılışında konuşan ve kongrede aday olmayan MUSİAD Van Şube Başkanı İsmail Say, 25 yıl önce 1990 yılında kurulan ve yürütülen kervana 5 yıllık bir süreden beri içinde olduklarını söyledi. Say, “2010 yılında 9 arkadaşımızla çıktığımız bu yolda şu anda Van ilinde toplamda yüzün üzerinde firmanın temsilcisi bir kervan olarak devam ediyoruz yolumuza ve bu firmaların kıymetli temsilcileri de üyelerimiz olarak yolumuza devam ediyoruz. 1990 yılında çok büyük bir ihtiyacı karşılamak üzere 5 iyi niyetli arkadaşın başlattığı bu bayrak yarışına bizler de Van olarak yer almak istedik. MÜSİAD Türkiye için olduğu kadar Van için de büyük bir ihtiyaçtı ve 2010 yılında 9 kurucu arkadaşımızla biz de bu kervana katıldık. MÜSİAD’ta sadece amaç iş yapmak ve para kazanmak değil, değerlerinden ödün vermeden, yüksek ahlak, ileri teknoloji şiarıyla bir araya gelmiş bir iyi niyetli topluluktur. En önemlisi Peygamberi tacir olan bir dinin mensuplarıyız ve ümmetiyiz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) ‘din muameledir’ derken, ticaretin ibadet kadar önemli olduğunu, ticari muamelenin de önemli olduğunu vurgulamıştır” dedi.
MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Cevat Kır da, MÜSİAD’ın 10 bin üyesiyle 45 bine yakın istihdam işletmesiyle temsil edildiğini, yaklaşık 1 milyon 600 bin çalışanın olduğunu, Türkiye’nin 85 noktasında, dünyada 63 ülkede ve 159 noktada temsil edilen güçlü bir STK olduğunu söyledi. Kır, “faaliyetlerimizi ülkemizin kalkınmasını ve iş aleminin gelişmesi için sektörel zirvelerimizi, araştırma repolarımızı ve yurt içi, yurt dışı bölgesel iş geliştirme toplantılarımızla yurt dışı gezilerimiz, uluslar arası fuar ve iş forumları gibi alanlarda sürdürüyoruz. 2013 yılında gezi olaylarıyla başlayan, 17-25 Aralık’la devam eden ekonomik, siyasi ve toplumsal huzuru bozmaya yönelik operasyonlara rağmen hedefimizin altında olsa da 2014 yılının ilk 9 ayında yüzde 2,8 büyüdük. Biri yerel ama çok gergin, diğeri Cumhurbaşkanlığı olmak üzere iki büyük seçimin yapıldığı ortamda, güneyimizde iki seneyi aşkın zamandır devam eden Suriye’deki iç savaş, kuzeyimizde Rusya, Ukrayna, Kırım üçgenindeki patlak veren siyasi kargaşa ekonomimizi etkiledi. Son zamanlarda bizi rahatsız eden bir gelişmeden söz etmek istiyorum. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta Paris’te bir mizah dergisine düzenlenen saldırı ile iyice zirveye çıkan İslamofobiya ile bazı çevreler İslam’ın insanlık için bir umut olduğu fikrini örselemek, bir takım menfaatler uğruna karalamak niyetindeler. Her fırsatta ısrarla söylüyoruz, Avrupa’da doğrudan İslam’ı hedef alarak yapılan saldırıları son derece yanlış ve manidar buluyoruz. Adı barış ve esenlik olan bir dinin şiddet ve terörle yan yana zikredilmesi asla kabul edilemez. Terörün ideolojisi, felsefesi, dini, milleti, iyisi, kötüsü, haklısı, haksızı olmaz. Bu noktada polisimizi şehit edenle, Fransa’daki saldırıyı gerçekleştirenler aynı kategoridedir. Terör hangi gruptan ya da devletten gelirse gelsin yanlıştır ve mutlaka bertaraf edilmelidir. Topyekûn bir dini hedef alarak, yapılan eylem ve gösteriler ise sonunda tüm dünya barışına zarar verir. Avrupa’yı bu konuda dikkatli olmaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe ise; huzurun, barışın, kardeşliğin dini olan İslamiyet’in birileri tarafından ve özellikle Türkiye’de de Cumhuriyet Gazetesi’nin ve bazı Fransız yazarlarının değerlerini Türkiye’ye taşıyıp bu ateşi körüklediğini kaydetti. Bunları kınadıklarını ifade eden Özgökçe, “MÜSİAD’ın 25 Kasım’daki fuarında şunu dinliyorduk, dünya çapında 45 büyük iş adamıyız. Yani tüm dünyada hizmet eden insanlarımız, bütün dünyada hizmetler yaparken, bizler bu engellemelerle ülkenin büyümesine, Türkiye’nin gelişmesine ve özellikle Müslümanların arasındaki kanın bu şekilde akıtılmasına kimse göz yumamaz. Biliyorsunuz vesayet sistemi; her noktada, her bölgede, her şeyi elinin altına almışlardı. Bu vesayet sistemleri bir dönem memleketin insanını inim inim inletirken ve şu anda bu bölgede de bazı ırkçıların, bazı kendilerini Kürtçü olarak ifade eden insanların doğmasına sebep olmuşlardır. Ama hamdolsun o zaman bitti. Bu bölgede her şey insanımızın Kürt, Türk ayrımı yapılmaksızın herkese eşit hizmetlerin, herkesin kendini en iyi şekilde ifade edebildiği bir zemin, bir mekândır. Bu çözüm süreci ile ilgili olarak da Allah’a hamdolsun, inanıyoruz iş adamlarımız akın akın Van’a geleceklerdir. Biliyoruz ki insanlarımız gece gündüz sağlıklarını heba edercesine para kazanır, sonra da kazandıkları o parayla da yeniden sağlığını elde etmeye çalışanlar var. Ama İslam şuuruyla yetişen, ahlakla yetişen insanlarımız parayı da nasıl kazanacağını ve bunu nasıl, nerede harcayacağını, almış oldukları İslami şuur, ahlak ile harcamasını da almasını da, vermesini de çok iyi biliyorlar” ifadelerini kullandı.
Kongreyle MÜSİAD Van Şube Başkanlığı’na seçilen Kerem Baynal da, Van’daki eğitimin çok kötü bir noktada olduğunu belirterek, “Biz iyiliğin, hürriyetin ve barışın tarafıyız. Van’ın envanterine baktığımız zaman ciddi sorunlar var. Bizim 14 ile 25 yaş arası çok ciddi bir potansiyel olan yaklaşık 320 bin gencimiz var. Ben bütün sözü olan herkese soruyorum, bu 320 bin gencimizi nerede kullanıyoruz, nerede istihdam ediyoruz, nasıl yararlanıyoruz. Avrupa’da bu kadar genç nüfusa sahip olan beş ülkeyi toplasan bu kadar genç nüfus yok. Ama biz değerlendirmiyoruz. Çok müthiş bir coğrafyamız var, gölümüz var, dağlarımızı var, belki Türkiye’de coğrafik olarak eksi 14 ile artı 30 santigrat derece olan kaç tane ilimiz var. Tarım mı yapıyoruz, tarımın nesini yapıyoruz veya hayvancılık mı yapıyoruz? Kaç tane hayvan ihraç etmişiz? Organize sanayi bölgemizde fabrikalarımız var, bu fabrikalarımızı dışa taşımak için neler yapıyoruz? Bunun gibi birbirimize soracağımız ve cevap bulmak zorunda olduğumuz birçok sorunumuz var. Peki biz ne yapabiliriz? Biz turisti Van’a çağırdığımızda, getirdiğimizde kaç gün Van’da ikamet ettirebiliyoruz? Acaba Van’da turiste, turizme gösterebileceğimiz kaç yerimiz var? Dolayısıyla hepimizin mutlaka bir hedef seçmesi gerekiyor. Bu gençler yarın bizden iş isteyecekler, para isteyecekler. Eğer işverenler olarak kaybedecek bir şeyi eğer bu gençlere kazandırmazsak yarın sıkıntı olacak. Özellikle eğitim konusunda bizim yıllardır Van’da akademik başarı sıralamamız 81 il içerisinde 75 ile 78. sırada gidip geliyoruz. Yani halimiz içler acısı ama bunu dile getiren hiç kimse yok, kılı kıpırdayan hiç kimse yok. Biz 78. sıradayız, 320 bin gencimiz var, okuyan gencimiz var. Bizden sonra il olan 12 tane ilçenin gerisindeyiz. Eğer biz bu noktada bu memleketin sahipleri olarak eğitim noktasında, gençlik noktasında eğer biz bir şeyler yapmazsak, yarın çözemeyecek kadar büyük bir problem olarak karşımıza çıkacaktır” dedi.