Numan Kurtulmuş: “çözüm Yukarıdan Silah Atmak Değil”
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Suriye ve Kobani’de yaşananların çözümünün sadece yukardan silah atmak değil, hep birlikte barış ortamının sağlanması olduğunu söyledi. Peşmerge geçişiyle ilgili de konuşan Kurtulmuş, “Bu nasıl olur, ne şekilde olur bunların hepsi detaydır. Bunlar kamuoyuyla zaten paylaşılacak şeyler değildir” dedi.
Numan Kurtulmuş, Beylikdüzü’nde katıldığı ‘6. İslam Ülkeleri Kanaat Önderleri Forumu’nun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kobani’de uzunca bir süredir devam eden iç çatışmanın sadece Türkiye’yi değil, uluslararası sistemi de etkilediğini belirten Kurtulmuş, “Biz Türkiye olarak bu bölgede ilişkilerimizin iyi olduğu, dostça, kardeşçe ilişkiler içerisinde olduğumuz Kuzey Irak Yönetimi’nin bu bölgede konuşlanmasını istiyoruz. Eğer orada bir şey olacaksa Irak’ın anayasası bakımından da legal bir yapı olan Kuzey Irak güçlerinin orada bulunmasını tercih ediyoruz. Dolaysıyla bu nasıl olur, ne şekilde olur bunların hepsi detaydır. Bunlar kamuoyuyla zaten paylaşılacak şeyler değildir. Mühim olan Kobani’de devam etmekte olan bu son derece vahim durumun sona erdirilmesidir. Ümit ediyoruz ki kısa süre içerisinde bu durum sona ermiş olur” diye konuştu.
“TÜRKİYE 3 GÜN İÇERİSİNDE 200 BİN KİŞİYİ ALDI”
“Türkiye Kobani’ye yardım yapmıyor” eleştirilerine ise tepki gösteren Kurtulmuş, “Bunu diyenler gelsin şurada karşımızda konuşsun. El insan diye güzel bir laf var. 19 Eylül günü saat 1250’den itibaren Türkiye 18 saat içerisinde 70 bin Kobanili Kürt kardeşimizi Türkiye sınırlarına aldı. 3 gün içerisinde 200 bin kişiyi aldı. Ben 20 Eylül günü sabah saatlerinde oradaydım. 20 Eylül günü gördük ki zaten Türkiye çadırlarını, kamplarını hazırlamış. Birisi yatılı bölge okulunda, diğeri Süleyman Şah Parkı’nda, gelecek olan herkesi kabul etmeye hazır bir vasiyetteydi. Kendileri Kobani için kılını kıpırdatmayanlar, Kobani için bir kuruş yardım yapmayanlar, insani yardım konusunda en ufak bir gayret göstermeyenlerin ‘Türkiye Kobani’ye yardım yapmıyor’ demelerini anlamak mümkün değil. Bu insafsızlıktır. Kobani’deki insani trajediyi önlemek bakımından Türkiye’den daha fazla dünyada hiçbir güç mücadele etmemiştir. Bunu da bu kadar netlikle söylüyorum” diye konuştu.
Kurtulmuş, şu anda Kobani’de yaşanan trajedi ya da 300 bin insanın hayatına mal olan Suriye’deki bu ağır insanlık trajedisi ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan IŞİD’in tek başına ele alınacak bir mesele olmadığını ifade ederek, “Kobani’yi tek başına ele alalım ve çözelim, bu mümkün değil. IŞİD’i tek başına elimize alalım ve çözelim, bu da mümkün değil. Şu anda Suriye’de gelinen Kobani krizi de IŞİD meselesi de nihayetinde sebep değil, sonuçtur. Siz bu kadar uzun sene 4 yıl boyunca Suriye’deki ve Irak’taki istikrarsız ortamın devamını sağlayacak bir sürü iş yapıp, ya da bunlara göz yumarsanız, Suriye’deki rejimin halkına karşı kitlesel imha silahlarıyla saldırmasını görmeden gelir ve müsaade ederseniz, Suriye’deki büyük kitlelerin siyasi katılım süreçlerinin dışına atılmasını, Irak’taki büyük kitlelerin siyasetsen dışarı atılmasına göz yumarsanız sonuçta bugün IŞİD çıkar, yarın sabah IŞİD’i bitirseniz başka bir şey çıkar” ifadelerini kullandı.
“ÇÖZÜM SADECE YUKARDAN SİLAH ATMAK DEĞİL”
Meselenin sadece bu problemleri tek tek çözmek değil, özellikle Suriye ve Irak’taki terörü besleyen ortamın bütünüyle ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti: “‘Gelin uluslararası camia olarak bunu ortadan kaldıracak adımları atalım’ dediğimiz zaman maalesef görüyorsunuz. Sarin gazı kullanılıyor BM Güvenlik Konseyi’nin kılı kıpırdamıyor. Canım şehirler, Halep gibi, Humus gibi, Şam gibi dünyanın en güzel şehirleri rejimin uçakları tarafından yok ediliyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Ama Kobani meselesi ayrı bir mesele olarak alınıyor ve maalesef dünyada bunu çözecek bir perspektif ortaya konmuyor. Bugün Suriye öyle bir noktaya gelmiştir ki Allah hiçbir ülkeyi bu hale getirmesin. Şehirleri bölünmüştür, kökleri bölünmüştür. Bir köyde IŞİD, bir kasabada PYD, bir başka yerde rejim güçleri, bir başka yerde Özgür Suriye Ordusu. Dolaysıyla eğer bir şey çözmek istiyorsak, sorunun çözümü sadece Kobani üzerine odaklanmak değil, sadece yukardan helikopterle bir takım silahlar atmak değil, Suriye’de barışı nasıl sağlayacağız buyurun bunun meclisini kuralım bunun toplantılarını yapalım ve Suriye’de bütün kesimlerin temsil edildiği bir barış ortamını sağlayalım. IŞİD de bir sonuçtur, Kobani de bir sonuçtur. Siz nedenleri ortadan kaldırmadan tek başına sonuçları ortadan kaldıramazsınız. Silah atılıyor, IŞİD’in eline geçiyor. Burada herkesi samimi olmaya, gerçekten Suriye’deki bu karışık ortamdan pozisyon elde etmeye değil, samimi olarak Suriye’deki sorunu ve insanlık trajedisini çözmeye davet ediyoruz ve bunun için Türkiye olarak üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız.”