O Hem Pazarcı Hem Anne
Aydın’ın İncirliova İlçesi’ne Acarlar Mahallesi’nde oturup Ege’nin her köşesinde pazarcılık yapan kadınların çalışkanlığı ve becerisi takdir topluyor. Hem çocuk büyüten hem de adeta aslanın midesine inen ekmek savaşını başarı ile yerine getiren Acarlarlı kadınlar, deyim yerindeyse bir koltukta 3 karpuzu birden taşıyor.
Haftanın 6 günü Aydın ve çevre illerinde değişik pazarlara gidip zerzevat satan Acarlarlı kadınlardan Sibel Ordu, günümüzde en büyük sıkıntının insanların çalışmadan, üretmeden yaşama hevesi olduğunu belirtti. Atatürk’ün ““Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.” Sözünü kendisine ilke edindiğini belirten Sibel Ordu, “Maalesef günümüzde insanlarımız çalışmayı hiç istemez hale geldi. Önce bir anne, sonra bir kadın ve evimin bir ferdi olarak çalışıp aile bütçesine katkı sağlamam gerektiğini düşünerek işimi severek yapıyorum. Maalesef çarşı pazarda bebeğini kucağına alıp bunu istismar ederek ‘bir ekmek parası ya da süt parası’ diye dilenenleri görüyorum. Eli ayağı tutup sağlığı yerinde olan kişilerin dilenmesini yadırgıyorum. Kendim zor da olsa çalışarak kimseye muhtaç olmadan ekmeğimi kazandığım için mutluyum” diye konuştu.
“ BEN DE ÇEKİRDEKTEN YETİŞTİM KIZIMI DA ÖYLE YETİŞTİRİYORUM”
Üç yaşındaki kızı Sogül ile pazarlara gittiğini ve kendisinin de aynı şartlarda yetişerek bu işi öğrendiğini belirten Sibel Ordu, “Bizim baba mesleğimiz pazarcılık. Ben de çocukken ailemle pazarlara gider dim. Bu işi çekirdekten öğrendim. Kızımın okumasını istiyorum ama, bu işi öğrenmesi okumasına engel değil. Eğer okumaz ise altın bileziği olan mesleği elinde olur. Okursa bu işi bilip öğrenmiş olmasının bir mahsuru yok” diyerek zor şartlarda da olsa hem çalışıp hem üretmenin kendisine mutluluk verdiğini söyledi.