- Ödemeler Dengesi Raporu Açıklandı
Merkez Bankası; cari işlemler açığındaki daralma eğilimine devam ettiğini ve dış ticaret dengesindeki iyileşmenin cari açıktaki azalışın temel nedenini oluşturduğunu açıkladı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), üçüncü çeyrek ’Ödemeler Dengesi Raporu’nu açıkladı. Buna göre, cari işlemler açığı, 2014 yılı üçüncü çeyreğinde daralma eğilimini devam ettirdi. Dış ticaret dengesindeki iyileşme, cari açıktaki azalışın temel nedenini oluşturdu. Altın dış ticareti tarihsel ortalamalarında gerçekleşerek cari işlemler dengesindeki azalışı destekledi. Net seyahat gelirleri, üçüncü çeyrekte hizmetler dengesine yaptığı katkıyı artırdı.
Altın hariç tutulduğunda, ihracat yılın üçüncü çeyreğinde artış eğiliminde oldu. Irak’a yönelik ihracatın bölgede ortaya çıkan olaylar nedeniyle önemli ölçüde gerileme göstermesine rağmen, Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yönelik ihracatın ivmesini koruması ihracatın bu çeyrekte artış eğilimini devam ettirmesine neden oldu. Diğer taraftan, AB ekonomilerinin zayıf görünümüne rağmen, kurların rekabetçi düzeyini koruması, bu ülkelere ihracatın artış göstermesinde önemli bir unsur olmaya devam etti. Bavul ticareti gelirleri bu çeyrekte, artan seyahat gelirlerine paralel, artış eğilimine geçerek, ödemeler dengesi tanımlı ihracat kalemindeki artışa katkı yaptı. Altın ihracatı ise geçen senenin aynı dönemine göre gerileme gösterdi.
Altın hariç tutulduğunda, ithalat harcamalarında son dönemde görülen sınırlı artış eğilimi yılın üçüncü çeyreği itibarıyla nominal olarak azalışa döndü. Bu dönemde, iç talep unsurlarının ılımlı seyretmesi ve petrol fiyatlarında başlayan düşüşün enerji ithalatını sınırlaması ithalattaki gerilemenin temel nedenlerini oluşturdu.
Cari işlemler dengesinin dış ticaretten sonra en önemli belirleyicisi olan hizmetler kalemi, yılın üçüncü çeyreğinde cari dengeye yaptığı olumlu katkıyı artırarak sürdürdü. Turizm sezonuna denk gelen, üçüncü çeyrekte gelen turist sayısının ve ortalama harcamanın artış göstermesi, bir süredir yatay seyreden seyahat gelirlerinin ivmelenmesine yol açtı. Özellikle Asya ülkeleri kaynaklı gelen turist sayısındaki artış dikkat çekti. Öte yandan, taşımacılık gelirleri de, navlun giderlerinin azalması ve turist sayısının artmasının etkisi ile bu dönemde toplam hizmet gelirlerindeki büyümeye katkı yaptı.
2014 yılının üçüncü çeyreği, küresel risk iştahının dalgalı seyrettiği bir dönem oldu. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankası (FED)’nın varlık alım programını sonlandıracağına yönelik iletişiminin güçlenmesi, Çin, Japonya ve AB’de büyümeye yönelik endişelerin artması ile ilave genişlemeci para politika uygulamalarının gündeme gelmesi, üçüncü çeyrekte küresel risk iştahını dalgalandıran temel unsurlar oldu. Diğer taraftan, Suriye’de yaşanan gelişmelerin bu dönemde yoğunluk kazanması, finans hareketlerine etki eden, ülkemize özgü bir unsur olarak öne çıktı.
Ödemeler dengesi finans hesabına ana başlıklar itibarıyla bakıldığında, geçen çeyrekte doğrudan yatırımlarda görülen yavaşlama üçüncü çeyrekte belirginleşti. Portföy yatırımları ise, Ağustos ayında küresel hareketlere paralel görülen çıkışa rağmen, çeyrek genelinde giriş yönlü hareket etti. Diğer yatırım girişlerinde ise gerek bankacılık gerek diğer sektörlerin borç çevirme oranları, bir önceki çeyreğe göre bir miktar azalmasına rağmen, 100 düzeyinin üstündeki seviyelerini korudu. Öte yandan, yükümlülük ayağında yer alan mevduatlarda geçen çeyrek başlayan giriş eğilimi bu çeyrek de devam etti.
Finansman unsurlarının kalitesi yönünden bakıldığında, bankacılık sektörü borç çevirme oranları ve gelişmekte olan ülkelere yönelen sermaye akımlarında Türkiye’nin payı bir önceki çeyreğe göre gerileme gösterirken, diğer tüm unsurlar bir önceki çeyrek düzeylerinde gerçekleşti.
Doğrudan yatırım girişlerinde, geçen çeyrekte görülen yavaşlama bu çeyrekte belirginleşti. AB ülkelerinde artarak devam eden ekonomik durgunluk, doğrudan yatırım girişlerini yavaşlatan temel unsur olarak öne çıktı. Öte yandan, doğrudan yatırımlar içerisinde yer alan gayrimenkul yatırımları hızlı artışını bu çeyrekte de devam ettirdi. Söz konusu gelişmede, 2013 yılında devreye giren yabancıya mesken satışını kolaylaştıran yasal düzenlemenin etkisinin olduğu değerlendirildi.
Bu çeyrekte, Çin, Japonya ve AB’de büyümeye yönelik ortaya çıkan endişeler, gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarına etki eden temel unsurlar oldu. Enstrüman bazında bakıldığında, yurt dışı yerleşiklerin dönem toplamında, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) dışındaki tüm enstrümanlarda alıcı oldukları izlendi. Bu dönemde de bankacılık sektörünün yurt dışında ihraç ettiği tahvil kaynaklı girişler devam etti.
Gerek bankacılık sektörünün gerek diğer sektörlerin yurt dışından kredi türü borçlanmalarında, 2014 yılı üçüncü çeyreğinde, arz yönlü bir kısıt gözlenmedi. Gerek bankacılık, gerek diğer sektörler kısa ve uzun vadeli kredilerde net borçlanıcı yönde hareket etmiş ve her iki sektörün borç çevirme oranları, üçüncü çeyrekte de 100’ün üzerinde seyretmeye devam etti.
Diğer yatırımların yükümlülük ayağında, bankalardaki mevduatlarda geçen çeyrekte başlayan giriş bu çeyrekte de sürdü. Bu dönemde yurt dışı bankalar kaynaklı mevduat girişlerinin yanında yurt dışı kişiler mevduatında da giriş gerçekleşti. Sermaye girişlerinin etkisiyle resmi rezervler üçüncü çeyrekte artış gösterdi.
Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından 2009 yılında yayımlanan ödemeler dengesi ile uluslararası yatırım pozisyonu (UYP) istatistiklerine ilişkin kavram, tanım, sınıflama ve uygulamaları içeren yeni El Kitabı (Altıncı El Kitabı) ile ödemeler dengesi istatistiklerinde hem sunum, hem de yöntemsel olarak bazı değişiklikler meydana geldi. Merkez Bankası tarafından ödemeler dengesi istatistikleri, Eylül 2014 dönemine ait verilerden itibaren Altıncı El Kitabı’nın yeni tanım ve standartlarına göre yayımlanmaya başladı.