Özdamar: "kızıldere Yeni Bir Soma Olabilir"
Buharkent Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar, Buharkent’e bağlı Kızıldere Mahallesi’nde artan jeotermal alanlarını değerlendirdi.
Kızıldere jeotermal alanı ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar, “Buharkent, ülkemizin en zengin jeotermal rezervi üzerinde bulunmaktadır. 1967 yılında başlayan jeotermal macerası çevreye ve tarıma verdiği zararları biriktirerek sürdürmektedir. Kızıldere Mahallemizde birkaç yıl öncesine kadar sadece tek alan varken bugün 3 firma imtiyaz sahibi olmuştur. Bu şirketlerden sonradan hak sahibi olan ikisi test üretimleri yaparken birincisi üçüncü enerji santrali için hareketlenmiştir. Patlayan jeotermal kuyuları, incir ve zeytin ağaçlarının 242 derecelik buharla yakılması, sulama kanalına ve Büyük Menderes’e jeotermal akışkanların bırakılması Buharkent için gündelik olaylar haline gelmiştir” diye konuştu.
Bugüne kadar pek çok tarım arazisinin jeotermal imtiyazı bulunan şirketlerce satın alınarak izinsizce bu alanlarda bulunan incir, üzüm ve özellikle zeytin ağaçlarının kesildiğini savunan Başkan Özdamar, “Üreticilerimiz şirket avukatlarının kendilerini ‘satmazsanız istimlakla elinizden alırız’ sözleri ile karşı karşıya kaldıklarından şikayet ediyorlar. Kızıldere bölgesindeki tarım alanları birinci sınıf olup zeytin koruma ve toprak koruma yasalarının koruması altındadır. İmtiyaz sahibi şirketlerden birisi hakkında tarım arazilerinde izinsiz sondaj kuyusu açmaktan idari para cezası verilmiştir. Buna rağmen ağaç kıyımı devam etmektedir” ifadelerini kullandı.
"BÖLGEMİZ TARIMI VAHŞİ KAPİTALİZMİN ÖNLENEMEZ PARA HIRSINA KURBAN EDİLİYOR"
Jeotermal şirketlerini kanunlara uymaya davet eden Özdamar, "Zengin jeotermal rezerve sahip olan bölgemiz tarımının vahşi kapitalizmin önlenemez para hırsına kurban edilmesine şiddetle karşıyız. Jeotermal şirketlerinin sahip ve ortakları aç kalmaz ancak benim üreticim incir, üzüm ve zeytin bahçesi ve ağacı yok edilirse açlıktan ölür. Bunun da toplumsal sonuçlarını doğru irdelemek gerekir. Bu bölge turizm bölgesidir. 3 Bakan imzası olmadan turizm bölgesi olmaktan çıkarılamaz. İstimlak tehditleri ise vahşi kapitalizmin davranış örnekleridir. İstimlak Yasası bellidir. Hiç bir özel şirketin istimlak yetkisi bulunmamaktadır. Enerji üretimi ülkemizin ihtiyacıdır. Jeotermal şirketleri kanunlar dairesinde davranmaya davet ediyoruz” dedi.