(özel) 285 Bin Otistik Çocuk İçinde Yetenekleriyle Şaşirtti

(özel) 285 Bin Otistik Çocuk İçinde Yetenekleriyle Şaşirtti

İstanbul’da 14 yaşındaki Ezgi Çakmak 2 yaşından bu yana otizmle hem barışık yaşamayı hem de hastalığına teslim olmamayı öğrendi. Sevgi, sabır ve eğitimi en güçlü silahları olarak kuşanan Ezgi konuşma bozukluğu, geçirdiği ağlama krizleri ve babasının ‘istediği olmadığı zaman yerlere yatar ağlardı’ sözünü geride bırakarak kendi kendine yetebilmeyi öğrendi. Resim yapıp piyanoda en zor konçertoları çalmaya başlayan, tek başına alışveriş yaparak en sevdiği yemekleri yapan, hesap makinesi kullanmadan matematik problemleri çözmeyi başaran Ezgi, hem yetenekleri hem de başarısıyla şaşırttı.
Henüz 3 yaşındayken otizm teşhisi konulan Ezgi Çakmak’ın konuşma bozukluğuna ve ağlama krizlerine son veren ilacı sevgi ve sabır ile yoğrulan süreç oldu. 2 yaşına kadar normal bir bebeklik süreci geçiren kızlarının iletişim problemleri yaşadığını fark eden ailesinin sayısız terapi merkezlerine ve hastanelere başvuru girişimleri sonuçsuz kaldı. Teşhis ile birlikte hayatlarının sancılı süreçlerinin başladığını söyleyen baba Mahmut Çakmak zorlu dönemlerden geçtiklerini belirterek, “Birebir göz teması, hareketlerinde gecikme ve komut alarak hareket etmeye yönelik davranışları görüyorduk. Geriye dönüp baktığında çok rahatlıkla teşhis koyabilirsin tabiki bir baba olarak ama İlk çocuk ve etrafında böyle bir çocuk görmediğin için teşhis koymak çok da kolay değil tabi. Gitmediğimiz konuşma terapisti merkezi ve sayısız hastane kalmadı. En son otizm olduğunun teşhisi konuldu” dedi.
İLK AŞAMA KABULLENMEK
Otizmde ebeveynlerin ilk olarak bunu kabul etmeleri gerektiğine dikkat çeken Baba Mahmut Çakmak, “ Bu işin birinci aşaması bunun ne olduğunu kabullenebilmek. Çünkü niye benim çocuğuma diye başladığın zaman süreç o zaman başlıyor aslında. İlk aşaması kabullenebilmek. Çünkü tedavi aramaya başlıyorsunuz. O süreci yaşadık. Okul hayatını çok iyi bir yerde geçirmesi lazım. Bir de tabii her şeyden önemlisi sabır. Mutlaka sabırla üzerinde durmak lazım eğitimin özellikle davranış tedavisinin. Bu çocukların hepsi sevgi doludur. Ama sevgisini gösterecek maalesef duyguları olmadığı için öyle bir problem yaşanıyor” diye konuştu.
Kızının aldığı eğitimle geldiği noktayı da değerlendiren Baba Çakmak; “ Başlangıç noktasından bu yana çok gelişme kaydetti. Bizimle iletişimi olsun, oturuş kalkışları olsun. Herşeyi çok farklı hale geldi. İlk başlarda avm’ye gittiğimiz zaman istediği olmadığı zaman yerlere yatar ağlardı yani çok zor dönemlerde o zamanlardı” diye kaydetti.
"KALİTELİ BİR YAŞAM SÜRÜYOR"
Ezgi’nin okul sürecinde sahip olduğu sosyal becerileri ve ikili ilişkilerindeki tutumunu değerlendiren Otizm Vakfı Eğitim Direktörü Okul Müdürü Prof. Dr. Binyamin Birkan, şunları söyledi: “Ezgi 8 yıl önce bizim eğitimimize başladı ve başladığı günlerde kendisi ve ailesi için ciddi zorlukları vardı. Göz teması kuramıyordu, dil gelişimi oldukça zayıftı 6 yaşında olmasına rağmen. Sosyal ilişki gerçekleştiremiyordu akranları ve çevresi ile hem akademik hem de sosyal birçok beceriye sahip değildi. Oyun becerileri ve öz bakım becerileri çok zayıftı. Süreç içinde Ezgi eğitimlerimizden çok iyi yaralandı şuan da birçok günlük yaşam becerisine sahip. Hobileri var piyano çalabiliyor, resim yapabiliyor. Akademik dersleri takip edebiliyor. Haftanın belli günlerinde akranlarıyla aynı sınıfta aynı eğitim programında yaralanabiliyor. Matematiksel işlemler yapabiliyor ve daha az bağımlı. Evde birçok becerisini kendi başına gerçekleştirebiliyor. Ödevlerini kendi başına yapabiliyor, alışveriş yapabiliyor, yemeğini yapabiliyor, odasını düzenleye biliyor. Sahip olması gereken tüm becerilerini ustalıkla yerine getirebiliyor tabi tüm bu başarı tohum vakfından aldığı eğitimin bir ürünüdür. Ezgi çok kaliteli bir yaşam sürüyor.”
BAKANLIK AÇIKLADI: SON 10 YILDA 90 BİN ÇOCUK OTİZMLİ
Sağlık Bakanlığı’nın son 10 yılda 90 bin çocuğa otizm tanısının konulduğunu açıklayan Prof. Dr. Binyamin Birkan söz konusu rakamın yüksek olduğunu söyledi. Dünyada otizmin görülme sıklığının 88’de 1 oran olduğunu ifade eden Prof. Birkan, Türkiye’de genel nüfus içinde 0-18 yaş arasında 285 bin otizmli çocuğun olduğunu bunların yüzde 60’ında zihinsel yetersizlikler görüldüğünü ancak yüzde 10’ununda çok özel yeteneklerin de varolduğunu hatırlattı.
OTİZM NEDİR? BELİRTİLERİ NELERDİR? NASIL FARK EDİLİR?
Prof. Dr. Binyamin Birkan otizmin 3 yaşından önce fark edilebildiğini ve belirtiler ile erken tanı koyulabildiğini açıklayarak otizme ilişkin merak edilenleri şu sözler ile sıraladı: “Çok erken yaşta belirtiler var ama tüm belirtileri 3 yaşında fark ediyoruz. Otizmli çocuklar birçok alanda beceri yetersizliği gösteriyorlar özellikle konuşmak olmuyor çok geç başlayabiliyor. Göz teması kurmuyorlar adını seslendiğinizde bakmıyorlar. Sosyal becerilerden diğer çocuklardan farklı davranışlar gösteriyorlar. Akran ilişkisi geliştiremiyorlar insanlar, objelere ve olaylara genellikle ilgi göstermiyorlar. Tabi konuşmada gelişmemiş oluyor. Bunun yanında davranış sorunları olabiliyor hatta çok farklı davranışlar gösterebiliyorlar. Objeleri döndürmek gibi hatta bazı objeleri sıraya dizmek gibi.”