(özel Haber) Engelleri “öğretmenlik Aşkı” İle Aştı

(özel Haber) Engelleri “öğretmenlik Aşkı” İle Aştı

2008 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum olan İngilizce Öğretmeni Ahmet Toksal, öğretmenlik aşkı ile yeniden hayata tutunarak, engelli kaldıktan sonra da yüzlerce öğrenciyi yetiştirip topluma kazandırdı.
Afyonkarahisar’ın Erkmen Belde Ortaokulunda İngilizce Öğretmeni olarak görev yapan 34 yaşındaki Toksal, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, öğretmenlik mesleğinin ne kadar kutsal ve aşkla yapılan bir meslek olduğunu bir kez daha gösterdi. 2006 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun olan ve 9 yıldır öğretmenlik yapan Toksal, Türkiye’nin farklı noktalarından sonra 2 yıldır da Erkmen Belde Ortaokulda görev yaptığını kaydetti. Geçirdiği trafik kazası sonrası yaklaşık 1,5 yıl hastaneden tedavi gören ve severek, büyük bir aşkla yaptığı öğretmenlik mesleği ile hayata tekrardan tutunduğunu ifade eden Toksal, başından geçenleri ve mesleğine bağlılığı şu sözlerle özetledi:
“Kazadan önce zaten üniversiteyi bitirmiştim, öğretmenlik bölümünde mezunum. Bu mesleği zaten baştan seçmiştim. Trafik kazası sonucu omirlik zedelenmesi oluştu 2008 yılında. Yaklaşık 6 yıl oldu ama engele rağmen hayat devam ediyor. Öğretmenlik mesleği beni hayata tutunmamı sağladı. Kazadan sonra 1-1,5 yıl kaza ortamında kaldım, raporlu geçirmiştim. İnsanın tek başına kalması, hele ki böyle bir durumda daha sıkıcı. Moral olarak sizi yoruyor, yıpratıyor. Tekrar göreve başladığımda hani bir deyim vardır, kendime geldim açıkçası. Psikolojik olarak da rahatladım, sosyal olarak da çok çok iyi bir durumdayım. Aslında bütün engelli arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin çalışmasını canı gönülden isterim çünkü evde kapalı kalmaları çok daha moral bozucu bir şey.”
“ÖĞRENCİLERİM BANA HER KONUDA YARDIMCI OLUYORLAR”
Engelli olmasının mesleğini icra etmesinde kendisine sıkıntı yaşatmadığını kaydeden Toksal, “Eskisi gibi değil her şey çok değişti. Yenilikler sayesinden bizler de engelli olmamıza rağmen kolaylıklar yaşıyoruz. Okullarımızın girişindeki rampalar, sınıf ortamındaki dijital ortamlar projeksiyonlarımız olsun, akıllı tahtalarımız olsun bunların sayesinde engellimiz var, ama bu teknolojik vasıtalar ile bu engeli ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Açıkçası çokta zorlanmıyoruz yani. Şimdiye kadar eğitimde hiçbir sıkıntı yaşamadım. Çocuklarda bana alıştılar, sağolsunlar bana yardımcı oluyorlar. Çantamı getirmekte, kapıyı açmakta yani her türlü konuda bana yardımcı oluyorlar. O konuda da ben teşekkür ediyorum buradan. Hiçbir sıkıntı yaşamıyorum o konuda” dedi.
“ÖĞRETMENLERİN EN BÜYÜK MUTLULUĞU YETİŞTİRDİĞİ ÖĞRENCİNİN İYİ BİR İŞ SAHİBİ OLDUĞUNU GÖRMEK”
Öğretmenlerin en büyük mutluluğunun yetiştirdikleri öğrencilerin iyi yerlere gelip, iyi bir iş sahibi olduğunu görmek olduğunu vurgulayan Toksal, “Öğretmenlik mesleği hepimizin bildiği gibi kutsal bir meslek çocuklarla yaklaşık 7-8 yıl burada beraber oluyoruz. İki aşamalı bir sistem eğitim ve öğretim kısmı var. Biz inşallah her iki aşamasında da hem eğitim, hem de öğretim kısmında başarılı olmak için uğraşıyoruz. Toplumun düzgün insanlara ihtiyacı var. Dolayısı ile hem eğitim, hem de öğretim kısmını icra etmeye çalışıyoruz. Bizim için en büyük mutlulukta çocuklarımızın ileride güzel bir okulu kazanması, iş sahibi olmaları bir öğretmen için en büyük sevinçte bu” diye konuştu.
24 Kasım Öğretmenler Günü’nde örencilerinin unutmadığı Toksal öğretmeni, öğrencileri çam sakızı, çoban armağanı aldıkları hediyeleri ile hatırladılar. Hediyelerini elini öpüp öğretmenlerine veren öğrenciler, kendilerine yetiştirip hayata hazırlayan öğretmenlerine candan sarılarak sevgilerini gösterdiler.