(özel Haber) Op. Dr. Bozkurt’tan Endoskopi Açıklaması
Özel Kastamonu Anadolu Hastaneleri Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hasan Serdar Bozkurt, endoskopinin uzman ellerde doğru hastaya uygulanması gerektiğini söyledi.
Özel Kastamonu Anadolu Hastaneleri Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hasan Serdar Bozkurt, Endoskopi, Kolonoskopi ve Gastroskopi (Mide İncelemesi) hakkında bilgi verdi. Mide ve bağırsak hastalıklarında sadece tanı için değil, takip ve tedavi amaçlı olarak da kullanılan “endoskopi”nin, çıplak gözle dışarıdan görülemeyen organlara özel cihazlarla ulaşarak, incelenecek organların gözle görünür hale getirilme işlemi olduğunu belirten Bozkurt, “Gelişen teknolojilerle hastaya daha konforlu bir uygulama süreci yaşatan yöntem, incelenecek organa göre değişik isimler almaktadır. Midenin incelenmesi için yapılan endoskopi işlemine ’gastroskopi’, kalın bağırsak için uygulanacak endoskopiye ’kolonoskopi’ denilmektedir” dedi.
“ENDOSKOPİ GEREKTİĞİNDE UYGULANMALIDIR”
Endoskopik uygulamalarda dikkat edilmesi gereken noktalardan birisinin diğer tıbbi tetkikler gibi, yöntemin sadece gerektiği zamanlarda uygulanması olduğunu vurgulayan Op. Dr. Bozkurt, “Hastanın yaşı ve şikayetinin süresi bu gerekliliğin belirlenmesinde etkilidir. Endoskopi uygulamalarından, üst endoskopi olarak da bilinen, gastroskopinin uygulanabileceği belli durumlar; kilo kaybı, kansızlık, ailede ülser veya kanser varlığı, nedeni bilinmeyen bulantı veya kusma, yutma güçlüğü, tedavilere yanıt vermeyen reflü belirtileri, üst mide bağırsak sistemi kanamaları, ülser şeklinde sıralanabilir. Öte yandan, diğer bir endoskopi türü olan alt endoskopi de; kanama, radyolojik görüntüleme yöntemleri ile tespit edilen ülser, nedeni bilinmeyen demir eksikliği anemisi, ağrılı bağırsak hastalığı ön tanısı ve kolon kanseri şüphesi olan hastalar için, etkili bir tanı ve tedavi aracı olabilmektedir” diye konuştu.
“ENDOSKOPİ ACISIZ VE AĞRISIZ BİR İŞLEMDİR”
Endoskopi işleminin türüne göre lokal anestezi ile sadece boğazın uyuşturulması veya damardan ilaç verilerek hastanın tamamen uyutulması sağlanarak yapıldığını ifade eden Özel Kastamonu Anadolu Hastaneleri Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bozkurt, “Özel bir durum olmadığı takdirde de, endoskopi işlemi sadece 10 dakika süren, acısız, ağrısız bir işlemdir. Endoskopik uygulamalar sadece görüntüleme ve tanı için değil, tedavi aracı olarak da kullanılabilir. Üst endoskopi ile aktif kanamalar durdurulabilmekte, sirozlu hastalarda yemek borusu varislerine müdahale edilebilmektedir. Reflü hastalarında, farklı teknikler kullanılarak yapılan endoskopik işlemler sayesinde tedavi sağlanabilir. Beyinde gelişen bazı sorunlar nedeniyle, ağızdan uzun süre yemek alamayacak hastalar için ise; cilt üzerinden endoskopik yöntemlerle mideye tüp takılarak beslenme işlemi de gerçekleştirilebilir. Öte yandan, alt endoskopi yöntemleri kullanılarak kolon darlıkları genişletilmekte, yabancı cisimler çıkarılabilmekte, aktif kanamalar durdurulup, hemoroitler bağlanabilmektedir. Tüm bu yöntemler sayesinde büyük cerrahi işlemlere gereksinim duymaksızın hastanın kısa sürede sağlığına kavuşması sağlanır” şeklinde konuştu.
“ENDOSKOPİ YAPAN DOKTORUN YETERLİ EĞİTİM ALMASI ÖNEMLİDİR”
İlerleyen teknoloji ve artan bilgi ile birçok hastalığın erken tanı ve tedavi olanağını sağlayan endoskopik uygulamaların hızla geliştiğini ve çeşitlilik kazandığını anlatan Bozkurt, “Ancak maksimum fayda sağlamak için uygun tekniğin, doğru hastaya, uzman ellerce uygulanması, en yüksek performansa ulaşılmasına olanak sağlayacaktır. Bu noktada önemli olan, endoskopiyi uygulayan kişinin bu konuda yeterli eğitimi almış, ne yaptığını bilen ve planlanan işlemi gerçekleştirme yetisine sahip bir endoskopist olmasıdır” ifadelerini kullandı.
Op. Dr. Hasan Serdar Bozkurt, şunları söyledi:
“Kendine ait özel bir ışık kaynağı bulunan, ucundaki kamer aracılığı ile görüntü almayı sağlayan, bükülebilen tüp şeklindeki bir aletle sindirim sisteminin organlarının incelenmesi işlemine endoskopi denmektedir. Bu alete ise, endoskop adı verilmektedir. Yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağının görüntülenmesine üst gastrointestinal sistem endoskopisi denir. Kalın bar sağın ışıklı, ucunda küçük bir kamera bulunan, bükülebilir bir hortum sayesinde incelenmesi işlemine verilen addır. Hortumun ucundaki mikro kamera görüntüyü büyük bir ekrana yansıtır. Ekrandan hekim tarafından dokulardaki değişiklikler izlenir. Zaman zaman fotoğraf ve video kayıtları alınabilir”
“ÜST GASTROİNTESTİNAL SİSTEM ENDOSKOPİSİ KİMLERE YAPILIR?”
Üst Gastrointestinal Sistem Endoskopisinin kimlere yapılması konusunda bilgiler veren Bozkurt, şunları kaydetti:
“Yutma güçlüğü, göğüs yanması, ekşime, ağza acı su gelmesi, mide ağrısı şikayetleri olan hastaların, kansızlık nedeniyle araştırılması planlanan hastaların, inatçı bulantı kusma şikayetleri olan hastalarda, nedeni bilinmeyen kilo kayıplarında, daha önceden endoskopi yapılıp ilaç tedavisi verilen hastaların kontrolünün yapılmasında, mide cerrahisi geçiren hastaların kontrolünde, tomografi, ilaçlı mide filmi gibi diğer tetkiklerin sonucunda şüpheli lezyonların görülmesi ve bu lezyonlardan parça alınarak inceleme yapılması gerekli durumlarda, ağızdan kahverengi kusması, taze kan gelmesi veya siyah dışkılaması olan hastalarda yapılır. Mideye hortum takılarak beslenmesi zorunlu olan hastaların midesine beslenme katateri yerleştirmek için”
Uzun süre kabızlık çeken hastalara Kolonoskopi uygulandığını aktaran Op. Dr. Serdar Bozkurt, şöyle konuştu: “Uzun süre kabızlık çeken, ilaç tedavisine rağmen düzelmeyen hastalara, kilo kaybı bulunan ve kanser araştırılması yapılacak kişilere, makatta kanaması olan hastalara, ülseratif kolit ve crohn hastalığı gibi kolit düşünülen veya takibi yapılan hastalara, bağırsak duvarına ait anormallikler, tümör, polip, divertikül, kolit, damarsal patolojileri tespit etmek için, önceden kolonoskopi yapılıp ilaç tedavisi verilen hastaların kontrolünün yapılmasında, önceden kolon polibi tespit edilip takibi yapılacak hastalarda, tomografi, ilaçlı kalınbağırsak filmi gibi diğer tetkiklerin sonucunda şüpheli lezyonların görülmesi ve bu lezyonlardan parça alınarak inceleme yapılması gerekli durumlarda, kansızlık nedeniyle araştırılması planlanan hastalar”
“ENDOSKOPİ, HASTALAR İÇİN ZOR BİR YÖNTEM DEĞİLDİR”
Endoskopinin, 40 yıldır özellikle sindirim sistemi incelemesinde kullanıldığını açıklayan Bozkurt, şöyle devam etti:
“Eskiye oranla çok hareketli, esnek, daha ince, görüntü kapasitesi yüksek cihazlar var. Endoskopinin başarısı ve hastanın endoskopiden rahatsızlık duymaması kimin yaptığına, nerede yapıldığına, nasıl yapıldığına ve deneyimli bir yardımcı ekibinin olup olmamasına göre değişir. Eğer bir engel yoksa hastaya bir ön hazırlık olarak ilaç uygulanmalıdır, kol damarından rahatlatıcı ve hafif uyku yapıcı ilaçlar verilir. Endoskopi bu şekilde yapıldığı zaman çok rahat olur. Çoğu zaman hasta işlem bittikten sonra ‘gerçekten gastroskopi yaptınız mı?’ diye sormaktadır. Rahatlatıcı ve uyku verici ilaç uygulanmasına engel olan hastalarda (ileri yaş, ciddi sistemik hastalık) işlem öncesinde dil kökü ve küçük dil çevresine diş hekimlerinin kullandığı bölgesel uyuşma yapan bir spreyle uyuşturulur. İşlem bittikten sonra hasta bir iki saat sonra işinin başında olabiliyor. Ama o gün araba kullanmasını ve aşırı dikkat gerektiren işler yapmasını istemiyoruz.”
8-10 milimetre kalınlığında son derece yumuşak bir boru gastroskopide yemek borusundan mideye ve onikiparmak bağırsağına görülerek yönlendirilip ulaşıldığını anlatan Bozkurt, “Doktor da bu görüntülere bakarak hastanın incelenen bölgenin iç yüzeyini görüyor ve teşhisi koyabiliyor. Bu işlem sırasında hastanın nabız durumu ve oksijen düzeyi izleniyor. Gerekirse tanı için parça alınıyor (biyopsi) veya kanama durdurma, polip çıkarma gibi tedavi edici işlemler de yapılabiliyor. Gastroskopi işlemi 3-5 dakikada, kolonoskopi ise 15-20 dakikada tamamlanıyor. Tüm bu işlemler için önceden en az 6 saatlik açlık gerekiyor. Gastroskopi işlemi için tek başına açlık yeterli olurken, kolonoskopi işlemi için en az 2 gün süren özel ilaçlarla barsak temizliğinin yapılmış olması gerekmektedir” dedi.
“ENDOSKOPİNİN RİSKLERİ ÇOK AZDIR”
Endoskopide görülen risklerin çok az olduğunu vurgulayan Op. Dr. Serdar Bozkurt, “Gastroskopi ve kolonoskopi işleminin, hem yapılan işleme hem de uygulanan anesteziye bağlı olarak belirli riskleri vardır. İşleme bağlı riskler yüzde 0,2’yi geçmeyen barsak delinmesi, kanama gibi riskleri içermektedir. Hastaya uygulanan anesteziklere bağlı riskler ise hastanın sahip olduğu yandaş hastalıklara göre değişmektedir. Bu yüzden her hastaya aynı oranda anestezik ilaç uygulanamamaktadır. Hastanın sahip olduğu yandaş hastalığa göre bazen endoskopi işlemi bile riskli bulunarak uygulanmamaktadır” diye konuştu. Op. Dr. Bozkurt, “Tüm bu söylediklerimizin ışığında endoskopik cihazlar günümüz tıbbının sahip olduğu en önemli kozlardan biridir. Günümüzde beslenme alışkanlıklarımızdaki değişiklik ve tükettiğimiz hormonlu gıdalar nedeniyle yemek borusu, mide ve kalın barsak kanserlerin sayısının ciddi oranda artığı görülmektedir. Önceden son evrede yakalanan kanserler, endoskopinin yaygınlaşması ile erken evrede yakalanır olmuştur. Örneğin Japonya’da mide kanseri eri çok görülen kanser olması nedeni ile Japonya tüm vatandaşlarını ücretsiz olarak endoskopi taramasından geçirmektedir. Böylece Japonya, mide kanserinin en sık görüldüğü ama mide kanserinden ölüm oranlarını en fazla düşüren ülkedir. Hastanemiz endoskopi ünitesi, gelişmiş aletleri, donanımı, malzemeleri ve deneyimli personeli ile hafta içi 09.00-18.00 Cumartesi günleri 09.00-14.33 saatleri içerisinde üst sindirim sistemi (yemek borusu, mide ve 12 parmak bağırsağı) ve alt sindirim sistemi (kalın bağırsaklar) endoskopilerini (özof agogastroduodenoskopi ve kolonoskopi ile birlikte rektoskopi) gerçekleştirmektedir” dedi.
Endoskopi işleminin doktorların daha doğru teşhis koymasını ve bazı problemlerin tedavisini sağlamasında kullandığını kaydeden Bozkurt, şöyle konuştu:
“Unutulmaması gereken şeylerden birisi yemek borusu, mide, bağırsaklar gibi içi boş organların hastalıklarının elle muayene ya da diğer tetkik yöntemleri ile ancak tahmini bir tanı konulabilir. Bu organların en kesin ve net değerlendirmesi direk içlerini görerek yapmak en güvenilir yöntemdir. Ayrıca hastanemiz, Kastamonu dışında, Sinop, Karabük, Çankırı ve Bartın gibi illerden de çok fazla hasta kabul ediyor. Buralardan da hastanemiz, birçok hastaya şifa dağıtıyor.”