Prof. Dr. Ahmet Göçmen: “obez Hastayı Robotla Ameliyat Etmek Daha Kolay”
Robotik cerrahinin yaygınlaştığını ifade eden Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları Klinik Şefi Prof. Dr. Ahmet Göçmen, obez hastaları robotla daha kolay ameliyat ettiklerini söyledi.
Teknolojinin ilerlemesi ile artık ameliyat kavramı da değişiyor. Büyük kesilerle yapılan açık ameliyatlar yerini 1 santimetrelik küçük kesilerle yapılan kapalı ameliyatlara bırakıyor. Türkiye’de de dünyada ile paralel olarak teknolojiyi kullanarak yapılan ameliyatlar her geçen gün artıyor. Laparoskpinin ardından, cerrahinin teknolojide geldiği son nokta olarak bilinen robotik cerrahi, hastaların kısa sürede iyileşmesine katkı sağlıyor.
Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları Klinik Şefi Prof. Dr. Ahmet Göçmen, kapalı ameliyatların sadece hasta için önemli olmadığını ifade etti. Göçmen, “Hastaya yönelik, ülke ekonomisine yönelik farklar var. Hekime yönelik, hastane ortamına göre farklar var. Hastalara daha az zarar verdiğinizde, daha erken hayata döndürmeniz mümkün oluyor. Dolayısı ile daha az ekonomik kayıp , daha az hastane gideri söz konusu oluyor. Artık dünyada netleşmiş olan bir şey var ki endoskopik cerrahi artık açık cerrahinin yerini almıştır. Kadın doğumda da neredeyse bütün ameliyatları artık ya laparoskopik cerrahi ile ya da robotik cerrahi ile yapabilir durumdayız” dedi. Çocuk isteyen bir hastada açık ameliyatta yapışıklık ihtimalinin fazla olduğunu belirten Prof. Ahmet Göçmen, bu hastalara kapalı ameliyatın yapılması gerektiğini kaydederek, “Eğer çocuk istediği olan bir hasta ise açık cerrahide yapışıklık ihtimali daha fazladır. Halbuki kapalı cerrahide yapışıklık ihtimalinin daha az olduğunu görüyoruz. Yapışıklık, çocuk olmasına engel olan önemli faktörlerden bir tanesidir. Bu şekilde siz kapalı cerrahi yapacaksanız ve kapalı cerrahide de bizim mikro cerrahi dediğimiz esaslara uyacak olursanız en az yapışıklıkla, eğer çocuk istediği varsa daha rahat çocuk sahibi olma şansını vermiş olursunuz” diye konuştu.
Kadın hastalıklarında her ameliyatın kapalı yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Göçmen, “Kapalı cerrahi ile her ameliyatı yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi çocuk isteği olan hastalar tüplerle ilgili ameliyatlarda mutlaka açık cerrahiden ziyade, kapalı cerrahi tercih ediyoruz. Mesela tüplerde yapışıklık ya da tüpler tıkalı tüplerin açılması ameliyatlarında robotik cerrahiyi tercih ediyoruz. Hastalar tüplerini bağlatmış oluyor ama daha sonra çeşitli sebeplerle çocuk sahibi olmak istiyor. Bu durumda robotla yaptığımız ameliyatlarda yüzde 50 ila 70 arasında başarı elde ediyoruz” dedi. Prof.Dr. Ahmet Göçmen kist ameliyatlarında da kapalı ameliyatın tercihe dilmesi gerektiğini belirterek, “Kist varsa acaba açık mı yapalım kapalımı yapalım bu da artık dünyada çok net hale geldi ki eğer yapabiliyorsanız mümkün olduğu kadar laparoskopik ya da robotik olarak bu problemleri ortadan kaldırınız. Bunların içinde endometriozis dediğimiz, bağırsakları yumurtalıkları rahmi birbirine yapıştıran nodül dediğimiz çok ciddi adet sancılarına, ilişkide sancılara sebep olan bir tablosu varsa bunlarda da ilk tercihimiz laparoskopik cerrahi ya da robotik cerrahi. Dolayısı ile açık cerrahiyi bunlarda tamamen kapalı cerrahiye dönüştürmüş durumdayız. Ameliyat alanını büyütülerek neredeyse mikroskop altında yaptığımız için kapalı cerrahiyi mutlaka bu hasta grubunda da tercih ediyoruz. Bir başka tercih edeceğimiz miyom ameliyatları. Neredeyse her iki kadının bir tanesinde belirti veren miyomlar var. Bunlar boşluğundan çıkarılacak miyomlar ise ya laparoskopik cerrahi ile ya da robotik cerrahi ile alıyoruz. Eğer rahim içindeyse histerospoki dediğimiz yine kapalı cerrahi uyguluyoruz” diye konuştu.
Prof. Dr. Ahmet Göçmen, ayrıca rahim alma ve rahim sarkma ameliyatlarının da artık rahatlıkla robotik cerrahi ile yapıldığını vurgulayarak şunları söyledi: “Bir başka en çok kullandığımız alanlardan bir tanesi de kanser cerrahisi. Çünkü bu cerrahilerde yani gerek yumurtalık gerek rahim gerekse rahim ağzı kanserlerinde hastayı ameliyat ederken hastanın karın bölgesini boydan boya açmak durumundayız ki daha rahat bir görüş alanı elde edelim. Halbuki biz kapalı cerrahide girdiğimiz 4 ya da 5 delikle bazen 3 delikle yapıyoruz ama bazen tek delikle de yaptığımız vakalar var , bütün karna karbondioksit dediğimiz bir madde vererek görme şansını elde ediyoruz. Çok önemli bir yanlış anlama var. Bazen hastalarımız zannediyorlar ki kapalı cerrahide biz hiçbir şey görmüyoruz açık cerrahiden daha iyi görüyoruz . Bu ters bir bilgidir. Biz aslında laparoskopik cerrahide ya da robotik cerrahide karnı tamamen görüyoruz. Halbuki açık cerrahide nereyi açarsak ancak onu görüyoruz. Dolayısı ile kapalı cerrahi mutlaka ve mutlaka açık cerrahiye göre daha iyi görüş elde etme adına mutlak suretle bir üstünlüğü var. Rahim ağzı kanserlerinde bizim bütün cerrahi alanlar dediğimiz alanları endoskopik cerrahi ya da kapalı cerrahi ile daha az kanamalı daha görerek ve alanı görerek açma şansına dolayısı ile daha rahat hasta adına ve hekim adına daha rahat bir ameliyat yapma ve başarılı ameliyat yapma şansını elde etmiş oluyoruz.”
OBEZ HASTALARDA ROBOTİK CERRAHİ HAYAT KURTARIYOR
Prof. Dr. Göçmen, obez hastalarda özellikle robotik cerrahiyi tercih ettiklerini belirterek, “Çoğu vakada biz bunu laparoskopik olarak yapıyoruz ama zorlanmayı düşündüğümüz vakalarda hasta şişmansa daha önce geçirilmiş cerrahileri varsa yapışıklık oranlarının çok fazla olduğunu düşünüyorsak bu hastalarda ilk tercihimiz robotik cerrahi oluyor. Bu neyi sağlıyor hastanın ameliyattan sonra erken hayata başlamasını daha az vücudunda dikiş izlerinin olmasını daha estetik bir görüntü elde etmesini, dolayısı ile hayatına erken başlamasını sağlıyor. Bu; hem iş, hem de evlilik hayatı için geçerlidir. Açtığımız ameliyat sahası daha az olduğu için daha küçük deliklerden daha doğrusu yaptığımız için hastanın daha sonradan fıtıklaşma, yara yeri akması ve bunlara bağlı tekrar ameliyat olma gibi riskini minimumda en az seviyede tutuyoruz” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’DE 20’YE YAKIN ROBOTİK CERRAHİ MERKEZİ VAR”
Prof. Dr. Ahmet Göçmen, Türkiye’de 20’ye yakın robotik cerrahi merkezi olduğunu vurgulayarak, “Gerek eğitim ve araştırma hastanelerinde, gerekse belli üniversitelerde robotik cerrahi yapma şansımız var. Biz İstanbul’da robotik cerrahiye ilk başlayan ekibiz. Robotik cerrahiye ve çok yaygın olarak yapıyoruz. Şuana kadar 500’ün üzerinde yaptığımız vaka var. Çok şükür ki robotik cerrahi ile ilgili herhangi bir sıkıntı ile karşı karşıya kalmadık.Devletin bu imkanlarını vakalarımızı iyi seçerek, uygun vakalarda, uygun cerrahi yaparak hem hastalarımızın hem de devletimizin bu konuda vatandaşımıza açmış olduğu imkanların iyi şekilde kullanılmasını sağlamak durumundayız. Ülkemiz bu anlamda çoğu Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerinden çok daha şanslı. Hem erken dönemde robotik cerrahi alınmış durumda, hem de bu konuda çok iyi yetişmiş ekiplerimizin olduğunu bildirmek isterim. Son 1 ay içerisinde 5 ya da 6 tane yurtdışında karnı açılmış ve bir şey yapamayız deyip de gelen hastalar oldu. Ameliyatlarını başarı ile yaptık” dedi.
“DÜNYA LAPAROSKİDEN ROBOTİK CERRAHİYE KAYIYOR”
Prof. Dr. Ahmet Göçmen, dünyada robotik cerrahinin giderek yaygınlaştığını kaydederek, “Hekimin öğrenme eğrisinin iyi olması, obez hastalarda laparoskopik cerrahinin hekimi yorması gibi sebeplerle laparoskopik cerrahiden sonra bu oran neredeyse tamamen robotik cerrahiye kaymaya başladı. Amerika’da da böyle, laparoskopik cerrahi yapanlar robotik cerrahiden sonra lavaş yavaş robotik cerrahiye kaymaya başladı. Hem hekim daha rahat şartlarda ameliyatını yapabiliyor. Daha güç vakaları robotik cerrahi ile yapabilme şansına sahip olabiliyorsunuz. Bir başkası zor vakaları neredeyse mikroskop altında yapar gibi yapabilir durumda oluyorsunuz. Dolayısı ile hekimi, hastayı vakanın zorluğunu değerlendirdiğinizde bu üçlü sizi robotik cerrahiye yönlendiriyor” şeklinde konuştu.