Saadet Partisinden Bölge Eğitimi
Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Akkiraz, bölünme ve parçalanmanın kimseye fayda getirmeyeceğini belirterek, “Şüphesiz çözüm, yeni parçalar ihdas etmek değil, parçaları birleştirmek, büyük bir bütüne doğru yol almaktadır” dedi.
Saadet Partisi tarafından Van-Şişli Öğretmenevi’nde düzenlenen Bölge Toplantısı’na SP Van İl Başkanı Özay İlhan ile Bitlis, Batman, Hakkari, Şırnak, Ağrı, Iğdır, Muş ve Siirt’ten gelen partililer katıldı. Toplantı öncesi bir konuşma yapan İsmail Hakkı Akkiraz, çözüm sürecine değindi. Yanlış tercihin doğru çözüme götüremeyeceğini ifade eden Akkiraz, şöyle konuştu: “Müslümanlık, ortak tarih, ortak medeniyet ve gaye birliği Türklerle Kürtleri kardeş yapmıştır. 1071’de Alparslan Bizans’a karşı savaş açarken Kürt kardeşlerimiz ona on bin asker vermiştir. O zaman Türkler, Kürtler ve bütün Müslümanlar ‘inananlar kardeştir’ esasına sıkı sıkıya bağlıydı. Asırlar boyu inancın kardeşleri olarak siperde vücutlarını birbirlerine kalkan ettiler. Bu asrın başlarında Musul’da toplanan Kürt aşiretleri, Osmanlı halifesinin yanında savaşmaya karar verdiler ve Sevr Antlaşması’nı yırttılar. Kürtlerin Osmanlıya karşı savaşmak için görüşmeye gelen İngiliz valisine, Kürt Lideri Şeyh Mahmut El-Berzenci elini uzatmadı ve ‘Müslümanların halifesine savaş açan bir ülkenin valisinin eli kirlidir’ dedi. Adıyaman’da Bedir Ağa, kendisini isyana teşvik etmek için altın yüklü katırlarla gelen İngiliz görevlisine, ‘ben halifeye isyan etmem’ dedi. Kendisini altınlarıyla beraber huzurundan kovdu. Aynı İngiliz görevlisi, Van’daki Kürt aşiret reislerini ziyaret ettiği zaman, onlar da aynı sözlerle kendisini kovdu. Asırlar boyu tek vücut olarak yaşadığımız halde ne oldu da bu husumet ortaya çıktı? Nedir bu Kürt meselesi ve çözüm süreci?"
Kürt meselesinin ırkçı emperyalizmin Türkiye’yi bölmek, parçalamak, yumuşak lokma yapıp kurmayı gaye edindirdikleri Büyük İsrail’e vilayet yapmak için kardeşler arasına soktuğu bir fitne olduğunu anlatan Akkiraz, şunları söyledi:
"Bu fitne terörle büyütülmüş, Kürt meselesi olarak derinleştirilmiş, Güneydoğu meselesi olarak da olgunlaştırılmıştır. Kürt konusunun bir sosyal problem haline gelmesinin ana sebebi, ‘taklitçi zihniyetin’, ‘sömürü ve tahakküm düzenin’ uyguladığı ‘asimilasyoncu, materyalist ve ırkçı’ politikalardır. Bu politikalar geçmişte ANAP, CHP, DYP, DSP ve MHP iktidarları döneminde uygulanmış, 13 yıllık AKP iktidarları döneminde de farklı şekil ve boyutlarda bu politika devam ettirilmiştir. Bu taklitçi ve işbirlikçi iktidarlar, Kürt meselesini ve Güneydoğu meselesini çözememişler, bunu gittikçe büyüyen bir mesele haline getirmişlerdir. Yaşanan tecrübeler, bu meselelerin taklitçi ve işbirlikçi iktidarların tatbik ettiği, dinden uzaklaştırma, manevi tahribat, insan hakları ihlalleri, şiddet ve kimliksizleştirme politikalarıyla çözülemeyeceğini göstermiştir.”
Şikayet olunan konular ve arzulanan şeylere de değinen İsmail Hakkı Akkiraz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’deki batı işbirlikçisi iktidarların yürüttükleri sömürü ve tahakküm düzeni sonucunda ortaya çıkan hak ihlalleri, geri bırakılmışlık, yanlış eğitim müfredatları, ıstırap ve haksızlıklar. Tek tip insan yetiştirme dayatması, Türkiye’nin kimliğinin parçalanmasını sağlamıştır. Farklı soy, renk ve dile sahip insanların, tek tip yapmaya çalışılması Allah’ın insanı yarattığı fıtratı inkar anlamında en büyük zulüm olmuştur. Türkiye’yi kurtuluşa, barışa, huzura, büyümeye götürecek olan şey, insan fıtratıyla uyumlu bir hayat nizamının barış ve kardeşlik düzeninin ve adil bir nizamın inşa edilmesidir. Sadece Türklerin ve Kürtlerin değil bütün kavmi kimliklerin, mezhebi kimliklerin alt kimlik olarak korunup yaşadığı bir üst kimlik, yalnız ve yalnız Milli Görüş ile mümkündür. Milli Görüş, vatanımızın ve milletimizin bölünmez bütünlüğü ve 75 milyon memleket evladının kardeş bilinmesi temel prensibine dayanır. Aynı milletin, aynı tarihin çocuklarının kardeşliği esastır. Gidilecek yol iç barış yoludur, kardeşlik yoludur, ırkçılık yolu değildir. Aynı milletin çocukları arasında görüş farklılıkları, fikir farklılıkları olabilir, fakat bu hiçbir zaman bölücülüğün sebebi olmamalıdır” diye konuştu.
Çözüm süreciyle ilgili partilerinin çözüm ve önerilerini de dile getiren İsmail Hakkı Akkiraz, konuşmasına şöyle devam etti:
“Şüphesiz Kürtler de bu bölgenin, İslam coğrafyasının şerefli bir kavmi ve parçasıdır. Elitlerden bir bölümü Avrupa, Amerika veya başka bir güce eğilim gösterseler bile Kürt halkının kalbi İslam dünyasında atar. Bundan hareketle bölgesel her çözüm, İslam faktörünü göze almadan tasarlanmaz ve yaşama şansı bulamaz. Elbette Kürt kardeşlerimizin tabi hakları vardır. Kendi dilleriyle konuşmaları, medyayı kullanmaları, eğitim yapmaları, onların en tabi haklarıdır ve zaten tarih boyunca bu haklarını kullanmışlardır. Ancak, son 100 yılda izlenen materyalist ve ırkçı politikalar problem oluşturmuş ve problemi ağırlaştırmıştır. Bölünme ve parçalanma kimseye fayda getirmez. Şüphesiz çözüm, yeni devletler kurmak, yeni parçalar ihdas etmek değil, parçaları birleştirmek, yeni ve ırkçılığa dayanmayan büyük bir bütüne doğru yol almaktadır. Bir bütün içinde hep beraber saadet bulabilmektir. Nitekim çok açıktır ki Kürt meselesinin çözümü ne ‘demokratik özerklik’ ne de ‘ayrı devlet’ şeklinde çözmek kimseye asla fayda getirmez, saadet getirmez, bir çözüm sağlamaz. Devlet kendi vatandaşına haklarını pazarlık konusu etmeden teslim etmelidir. Birlik, beraberlik ve büyük bütünlük ancak İslam kardeşliği ile elde edilebilir. Birlik ve bütünlüğün temini, bölge üzerinde planlanan Büyük Ortadoğu Projesi oyununu bozacaktır. Küresel ırkçı emperyalizmin bölgede uygulamak istediği böl-parçala-yut politikalarını çöpe atacaktır.”
Saadet Partisi’nin çözümü sağlayacak şartlarını da dile getiren İsmail Hakkı Akkiraz, 2015 yılında yapılacak seçimlerle ilgili bir değerlendirmede bulunduktan sonra toplantı basına kapalı devam etti.