Sağlık Bakanlığı’nın Gece Ve Hafta Sonu Mesai Uygulamasına Hekimlerden Tepki

Sağlık Bakanlığı’nın Gece Ve Hafta Sonu Mesai Uygulamasına Hekimlerden Tepki

Sağlık Bakanlığı tarafından hekimlerin gece ve hafta sonu mesai uygulaması yapılacağı haberlerine hekimlerden tepki geldi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Trabzon Tabibler Odası Başkanı Dr. Ahmet Rıza Güner, Sağlık Bakanlığı tarafından tam ayrıntılarını bilmedikleri gece ve hafta sonu mesai uygulamasına karşı çıkacaklarını belirterek "Söz konusu uygulama ile gece ya da hafta sonu Aile Sağlığı Merkezleri açıldığında, halkımız ve bizler bir çok sorunla karşılaşabiliriz. Halkımız ve bizleri karşı karşıya getirecek her uygulamaya karşıyız” dedi.
Konunun ulusal basında yer aldığını henüz kendilerinin bile ayrıntılarını bilmediklerini kaydeden Güner "Hastanelerde aile hekimlerine nöbet uygulaması sahaya sorulmadan uygulamaya konulduğu için başarılı olamamıştır. Bu uygulama da bu nedenle başarılı olmamaya baştan mahkumdur. Gece ya da hafta sonu Aile Sağlığı Merkezleri açıldığında, halkımız ve bizler bir çok sorunla karşılaşabiliriz. Bir kaç örnek vermek gerekirse; Ülkemizin de altına imza koyduğu , Uluslararası çalışma örgütü sözleşmeleri uyarınca ’kimse isteği dışında çalıştırılamaz’. Çünkü bilimsel veriler 8 saatin üzerinde çalıştırılan kişilerde iş veriminin belirgin oranda düştüğünü göstermektedir. Bazı meslek gruplarında, çalışanlarına 8 saatten fazla mesai uygulayan işverenler, insan hayatını tehlikeye attıkları gerekçesiyle cezalandırılmaktadır. O halde uygulama alanı insan sağlığı olan biz sağlık çalışanlarını günde 8 saatten fazla çalıştırmak nasıl bir anlayıştır. Belirli bir nüfusa hitap ettiğimiz için artık bizler hastalarımızla birer aile gibiyiz. Düşünülen, uzatılmış mesai uygulaması yapılırsa sağlık geçmişi hakkında hiç bir bilgimizin olmadığı, kronik hastalıklarını, alerjilerini vb. sorunlarını hiç bilmediğimiz bir hasta profili ile karşı karşıya kalacağız demektir. O zaman bunun adı Aile Hekimliği değildir. Aile hekimliğine geçilmesinin en temel direğinden vazgeçilmiş ve sağlık ocağı sistemine geri dönülüyor demektir” dedi.
"GECELEYİN HERKES ACİL OLDUĞUNU DÜŞÜNÜR"
Gece hekime başvurma ihtiyacı duyan hastaların tıbbi olarak acil tanımına uymasa bile, kendilerinin herkesten daha acil olduğunu düşündüğünü ifade eden Dr. Güner, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Az bir kısmı ise gerçek acillerdir. Tabi burada bir soru akla geliyor ? Eğer gece gelen hastalar acil değillerse, neden gündüz gelmesinler ? 70 milyon nüfusun olduğu ülkemizde 90 milyon acil başvurusu varsa bakanlık şapkasını önüne koyup düşünmek zorundadır. Bunun çözümü acillere fazla hekim vermek veya ASM’leri fazla çalıştırmak değildir. Bunun çözümünü bakanlık da bizler de bilmekteyiz. Aile Sağlığı Merkezlerinde röntgen, laboratuvar vb. destekleyici tıbbi hizmetler olmadığından buraya gelen hastaların bir kısmı, 2. basamak hastanelere yönlendirilmek zorunda kalınacak ve zaman kaybına uğrayacaklardır. Bu durumun, bugünün toplumsal gerginlik ve bu gerginliği körükleyerek siyaset yapılan ortamı düşünüldüğünde, şiddeti artıma ihtimali olduğu apaçık bir gerçekliktir. Aile Sağlığı Merkezlerinde güvenlik görevlisi olmadığından bu sorunun nasıl aşılabileceği ve oluşabilecek şiddet içerikli davranışların önlenmesi için Bakanlığımızın nasıl bir planlaması olduğunu bilmemekteyiz. Aile Sağlığı Merkezleri, bütün giderleri Aile Hekimleri tarafından karşılanan kuruluşlardır. Hafta sonu ve gece açılacak Aile Sağlığı Merkezlerinin, yakıt , telefon, elektrik, su ve temizlik görevlisi masraflarını bakanlık karşılayamayacağına göre bu giderleri kim karşılayacaktır? Akşam çalışan bir hekim gündüz mesai yapmayacaksa ,gelen kayıtlı hastaları diğer hekimler tarafından muayene ve takip edilecekse ; yine söylüyoruz ’Bu Aile Hekimliği sistemi’ değildir. O zaman Sağlık Bakanlığı Aile Hekimliği sisteminden vazgeçtiğini açıklamalı ve bizlerle yeni uygulamanın ayrıntılarını paylaşmalıdır. Hekimler olarak bizler , çalışma günümüzün ardından, her çalışan yurttaş gibi, evlerimize gidip istirahat etmek istiyoruz. Ayrıca bilinmelidir ki; hekimler akşamları dinlenirken bile , mesleki eğitimleri gereği kendilerini geliştirmek amacıyla okurlar. Siz hekimleri bu kadar çalıştırırsanız, artık okuyamayan ve kendilerini geliştiremeyen bir hekim topluluğu ile karşı karşıya kalırsınız. Ve biz diyoruz ki; daha fazla oy kaygısı ile, halkımız ve bizleri karşı karşıya getirecek her uygulamaya karşıyız. Gelin beraber yapalım ne yapacaksak. Bizlere ,sorun ki en güzelini beraber oluşturalım. Daha iyi aile hekimliği için ; daha iyi bir sağlık hizmeti için; daha iyi bir gelecek için Aile Hekimliği’ni bitirecek uygulamalardan kaçının.”