Şah Damarı Tümörü Tedavisinde Yeni Umut
Nadir görülen şah damarı tümörünün tedavisinde lokal anestezi ile hastayı tedavi ederek bir ilke imza atan Doç. Dr. Yusuf Kalko ve ekibi şah damarı tümörü ameliyatlarında lokal anestezili cerrahi devrini başlattı.
Trabzon’da yaşayan ve benzer şikayetlerle doktora başvuran 41 yaşındaki Hacer Küçük ve 53 Davut Birinci tıp literatürüne aday bir ameliyatla sağlıklarına kavuştu. Bir hafta içinde iki vakadan aynı yöntem ile tümör alan Doç. Dr. Yusuf Kalko hastalar ile sohbet ederek gerçekleştirdiği ameliyat ile bir ilke imza attı. Trabzon’da yaşayan 41 yaşındaki 4 çocuk annesi Hacer Küçük, baş ve boyun ağrılarının şiddetinden endişelenince soluğu doktorda aldı. Her iki şah damarında da tümör olduğunu öğrenen hastaya ameliyat olamayacağı söylendi. Yaptığı araştırma sonucu Medical Park Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahı Doç. Dr. Yusuf Kalko’ya ulaşan Hacer Küçük, 2 ay içinde 2 ameliyat geçirdi. Hacer Küçük’ ün geçirdiği ikinci ameliyat sonucu tümör lokal anestezi ile temizlendi ve tıp tarihinde bir ilke imza atıldı.
“LOKAL ANESTEZİ İLE RİSKLER AŞILDI”
Şah damarı tümörü ameliyatının lokal anestezi ile uygulandığı ilk hasta Hacer Küçük olurken, operasyonu gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahı Doç. Dr. Yusuf Kalko, her iki anestezinin de uygulandığı hasta için şunları söyledi: “Hastanın anjiyo bulgularında tümörlerden bir tanesinin tip 3 dediğimiz en kötü yerleşimli tümörden biri, diğerinin ise tip 2 olduğunu gördük. İkisi de damarı tamamen çevreleyen tümörlerdi. İlk ameliyat sol tarafından Haziran ayında yapıldı. Tümör şah damarı ile birlikte alındı araya hastanın varis damarı ile bypass yapıldı. Ameliyat, yüz sinirini etkilerse yüzde gerilme ya da yüz felci, ses sinirini etkilerse ses kısıklığı, şah damarını etkilerse inme gibi pek çok risk taşıyordu. Bu ameliyatı başarı ile tamamladık. Sağ taraftaki tümöre müdahale için hastayı dinlendirmeyi tercih ettik ve ikinci ameliyatını lokal anestezi ile gerçekleştirdik. Lokal anestezi ile şah damarından bir saatte tümör aldık. Bu dünyada ilk defa uygulandı. Burada kazara bir sinir hasarı yapsak hastanın hayatına mal olurdu. Genel anestezide tümörün altından, yanından geçersiniz ses tellerini göremezsiniz. Ama lokal anestezide tümörü kaldırdıkça hasta rahatsız oldu, öksürdü ya da şiddetli ağrı duydu. Biz de ona göre önlem aldık. Yukarıdan kestik ya da alttan girdik. Genel anestezide ameliyatın riski çok fazlaydı. Sinirler kesilebilirdi, ses kısıklığı olabilirdi ya da dil siniri kesilebilirdi. Şah damarı tümörlerinde genel anestezi altında tansiyonla ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşanabiliyor. Lokal anestezide böyle bir sıkıntı ile karşılaşmadık.”
KULAKLARIM DUYMUYOR DEDİ ŞAH DAMARINDA TÜMÖR TESPİT EDİLDİ
Lokal anestezi ile gerçekleştirilen şah damarı tümörü ameliyatının ikincisi ise Trabzon’da yaşayan 53 yaşındaki Davut Birinci’ye uygulandı. Kulaklarım duymuyor diye gittiği hastaneden muayene sonrası her iki şah damarında da tümör tespit edilen Birinci, yoğun bakıma dahi girmeden taburcu olduğunu ifade etti.
Doç. Dr. Yusuf Kalko’nun felçli bir hastaya gerçekleştirdiği ameliyatı izleyip etkilendiği belirten Birinci tedavi sürecini şu sözlerle anlattı: “Süreç tamamen tesadüfen ortaya çıktı. Ben karaciğerle ilgili araştırma yaptırırken biyopsi yaptıracaktım. Aynı zamanda da kulaklarım çok iyi duymuyordu. Kulak burun boğaz doktoruna gittim ultrason çektirdim. Onun üzerine çeşitli tetkikler yapıldı ve tümörlerin olduğu ortaya çıktı. Tanı konulduktan sonra 4 doktora başvurdum. Hepsinin tedavi ile ilgili ortak görüşü ameliyattı. Araştırmaya girdim ve damar cerrahı Doç. Dr. Yusuf Kalko’nun daha önce felçli bir hastaya yaptığı şah damarı ameliyatını izledim. Çok etkilendim ve kendisine başvurdum. Tümörleri alabileceğini söyledi sol tarafımı lokal anestezi ile aldı sağ tarafımdakini 4 gün sonra genel anestezi ile aldı. İlginç bir ameliyat tecrübesi oldu. Hafif bir ağrım oldu ama çok şiddetli dayanılmayacak bir ağrı değildi. Yoğun bakıma girmeden de taburcu oldum. Şimdi çok iyiyim.”
LOKAL ANESTEZİ İLE AMELİYATLAR DEVAM EDECEK
Nadir görülen şah damarı tümörlerinin 3 tipten oluştuğunu ifade eden Kalko, şah damarı tümörleri hakkında şu bilgileri verdi: “Nadir görülen şah damarı tümörleri, 3 tipten oluşuyor. Damara yapışık olmayan basit tip olarak tanımladığımız tip bir ile damarı 180 derece saran tip 2 ve damarı 360 derece saran tip 3 dediğimiz kötü yerleşimli tümörler olarak sınıflandırılıyor. Bu tarz tümörler genellikle iyi huylu ancak bulundukları bölge itibari ile mutlaka çıkarılması gerekiyor. Çünkü burası dile, ses teline, nefes borusuna yakın olduğu için hassas bir bölge. Şah damarının ve beyne giden toplardamarların bulunduğu bölge. Buradaki tümör tam bir bomba gibi; yaptığı basılarla ses kısıklığı, nefes darlığı, yutma güçlüğü yapabiliyor. Ayrıca boyunda şişlik ve ağırlık hissi, ele gelen kitle de olabiliyor belirtilerinde. Bazen ise hiç anlaşılmıyor. Bazen 15 cm kadar büyüyebiliyor, bazen 4 cm de ortaya çıkıyor. Ama büyüklüğü ne olursa olsun bulunduğu bölge itibari ile bu tümörlerin kesinlikle çıkarılması gerekir.”
Kalko, operasyonların devam edeceğini belirterek, “Özellikle tip bir ve tip 3 dediğimiz tümörlerin bulunduğu hastalara rutin olarak lokal anestezi uygulayacağız. İleriki dönemde tip 3’ün de buna katılabileceğini düşünüyoruz. Şah damarı ameliyatlarının her türlüsünde (tümör, darlık ve inme) erken dönemde teşhis edildiğinde lokal anestezi ile başarılı sonuçlar elde edilecektir” dedi.