Serdar Tuncer: “mevlana Günahkara Değil Günaha Düşmandı”

Serdar Tuncer: “mevlana Günahkara Değil Günaha Düşmandı”

Bağcılar’da düzenlenen “Hz. Mevlana kalbe düşünce” adlı programa konuk olan televizyon programcısı Serdar Tuncer, Mevlana için, “Günahkara değil, günaha düşmandı, hastaya değil, ura düşmandı” dedi.
Mevlana, vefatının 741’inci Yılında Bağcılar’da düzenlenen “Hz. Mevlana kalbe düşünce” adlı programla anıldı. Programa, tasavvuf düşünürü Ömer Tuğrul İnançer ve televizyon programcısı Serdar Tuncer konuk oldu. Bağcılar Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda Serdar Tuncer, Mesnevi’den örnekler okudu, şiir seslendirdi. Ömer Tuğrul İnançer de Mevlana’nın günümüze kadar ulaşan ilmi etkisini ve örnek davranışlarını anlattı.
Programda bir konuşma yapan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Mevlana’nın, ‘mezarımız ariflerin gönüllerindedir’ sözünü hatırlatarak, bazı insanların hayatları boyunca bir şey yapamadıklarını ancak bazı insanların yüzyıllar geçse de hâla izlerini devam ettirdiklerini söyledi. Onlar için "bizim değerlerimiz" ifadesini kullanan Çağırıcı, "Çocuklarımızı ve gençlerimizi değerlerimizle buluşturmalıyız. Onun, ‘bir neslin geleceğini bir önceki nesil hazırlar’ sözünü şiar edindik” dedi.
Serdar Tuncer, Mevlana’nın yazdığı, ‘Bu ayrılık’ ardından da “Hatırlama” ve “Bugün Ahmet benim” adlı şiirini okudu. Mevlana’ya, filozof ve hümanist demenin yanlış olacağını kaydeden Tuncer, “O, ‘ömrüm oldukça Kur’an-ı Kerimin kölesi, Hazreti Muhammed’in ayağının tozuyum’ demiştir” dedi. Mevlana’nın günaha düşman olduğunu belirten Tuncer, “Günahkara değil, günaha düşmandı, hastaya değil ura düşmandı” şeklinde konuştu.
“NAMAZ, ÇUKURDAN KURTARIR AMA YÜKSEKLİK KAZANDIRMAZ”
Ömer Tuğrul İnançer de Hz. Mevlana’nın eserlerinin orijinal haliyle zamanımıza ulaştığını belirterek,“Ezber bilgilerimizi değil, bize öğretilenleri kaldırıp atacağız. Onlar her zaman doğru değildir. Siyasetin ve ortamın şartları gereği olanlar öğretiliyor. Gerçekleri kendimiz gayret ederek öğrenebiliriz. Mevlana’nın, zahiri hayatını ardından eserlerini öğrenmeliyiz. Yükselme ibadetlerin ardından ahlaki Muhammedi’nin yerine getirilmesiyle olur. Namaz, adamı çukur olmaktan kurtarır ancak yükseklik kazandırmaz. Ebu Bekir o kadar merhametli ki efendimiz o lakabı veriyor. Ebu Hureyre’nin ismi de ’kedi babası’ anlamına gelmektedir. Bir kişinin noksanlığını, eksikliğini veya kusurunu yüzüne vurmak amacıyla lakap söylenemez. İçkiyi de içmeyerek kullanacağız. İçme, dediği zaman o nimeti doğru kullanmış oluruz. İsraf etmeyiniz. Benlik kötü bir şey değildir, benliğe esir olmak kötüdür. Benliğe esir olmamak için tersini yapmalıyız. Tebliğ lisanla olmaz hal ile olur” diye konuştu.