Faruk Süren'den bomba açıklamalar
Galatasaray’ın eski başkanlarından Faruk Süren, 25 Ekim'de yapılacak seçimle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
bir televizyon kanalında yayınlana spor programına konuk olan Süren, Ünal Aysal'ın istifa ederek seçime gitmesini eleştirdi. Ünal Aysal'ı başarılı bulmadığını belirten Süren, Aysal'ın Mayıs'ta yeniden aday olması durumunda listesine yazacak kimseyi bulamayacağını iddia etti.
NEDEN ADAY OLMADI?
Faruk Süren, ilk olarak, "Aday olmayı olmayı düşündünüz mü ve neden aday olmadınız?" sorusunu yanıtlarken, "Aday olmayı insan her zaman düşünür fakat öyle bir baskın seçim yapıldı ki; hazırlanacak bir zaman yok. Bu çok ciddi bir meseledir ve ciddiye de alınması lazım. Yüzde yüz konsantrasyon, tam mesai isteyen, hele başkan olduğunuz zaman yedi gün 24 saat bununla meşgul olacaksınız. Bu kısa sürede buna hazırlanmak benim için zor olurdu. Arkadaşlarla da konuştuk, bir ara düşündük; ama sonra iktidara gelmemiz halinde yaratacağımız beklenti de çok önemli olacağı için belki o beklentiye cevap veremeyiz düşüncesiyle aday olmadım. Hazırlığımız yok ve benim özel işlerim şu anda o kadar çok yoğundu ki; ikisini bir arada yürütemezdik" ifadelerini kullandı.
Zamanınız olsaydı Faruk Süren'i aday olarak görebilecek miydik? sorusuna "Belki olabilirdi" yanıtını verdi.
Önümüzdeki dönemlerde aday olur musunuz?" sorusuna ise "Önümüzdeki döneme daha çok var. Tartışılıyor ama çok var. Normal olarak süresini tamamlayacaksa 2016 Mayıs. Eski modeli uygularsak, yapılacak yeni seçimdir. 93. madde seçim bütün kurullarıyla yapılırsa 3 yıl kalır diyor. Bu durumda yeni seçim 25 Ekim 2017'de olabilir. Tüzüğümüz 3 yılda bir Mayıs ayının 2. yarısında olur diyor. Böyle bir karmaşıklık da var. Hayırlı olsun" dedi.
"FATİH HOCA'NIN ÇOK KÖTÜ BİR ŞEKİLDE AYRILMASI..."
Başkan Ünal Aysal'ın aday olması için yapılan toplantılara da açıklık getiren Süren, "Başarılı olduğundan dolayı değil ama aday olmasını konuştuk. Bazı konularda başarılı olabilir fakat genelde aceleci kararları vardı. Bazı şeyleri yaptı. Borç alacak ilişkilerini düzene soktu. Sportif açıdan yüzde yüz direksiyona geçtikten sonraki yaptıklarını ise başarılı bulmuyorum. Ondan önce başarılıydı; çünkü şampiyon olmuştu.Basketbolda da 20 sene sonra şampiyon olduk. Böyle başarıları var; fakat aldığı kararlarda tutarsızlıklar acelicilikler görüyorum. Bilmiyorum siyasi danışmanı kimdir? Hele Mayıs 2013'te almış olduğu olağanüstü seçim kararı. Akabinde de Fatih Hoca'nın değiştirilmesi, çok kötü bir şekilde ayrılışını hiç tasvip etmedim. Bunun neticesinde de birden divandaki bir tartışmayı veya sürekli tenkitleri sebep göstererek istifa etti. Devam etmeme arzusunu dile getirdi. Kişisel görüşüdür. Diyebilirdi ki; Kasım sonunda seçime gidiyorum, bu daha şık olurdu. Bunların hepsini kendisine söyledik. Aday olması gerektiğini söyledik. Yeni yönetim yaptırsın devam ettirsin dedik. En azından hiç istemiyorsa en azından Mayıs'a kadar bu işi götürsün, hep beraber götürelim. Fakat kabul etmedi, istemedi" sözleriyle yaşanan süreci kamuoyuyla paylaştı.
Ünay Aysal'ın kendisi aday olduğu takdirde destek vereceğini söylediğini dile getiren Süren, "Böyle durumda deste verecekti. Teşekür ederim. Bence bir Galatasaraylı olarak kim seçilirse seçilsin, istediği zaman her Galatasaraylı'nın destek vermesi gerektiğini düşünüyorum" ifdelerini kullandı.
AYSAL'IN ADAY OLMAMASININ NEDENİ...
Ünal Aysal'ın Divan Kurulu'nun ardından göreve devam etmeme kararını neden aldığı sorusunu da yanıtlayan Galatasaray eski başkanı, "Bence Ünal Aysal ileri sürdüğü sebeplerden dolayı değil, açıklamadığı başka sebeplerden dolayı aday olmadı. Çünkü Riva'yı değerlendirme yetkisi kendisine daha önce verilmişti. Olağanüstü Divan'da infial yaratan bir olay vardı. Sportif AŞ'de Galatasaray Spor Kulubü'nün sahip olduğu yüzde 25'lik A hisse senetleri var ki; onlar imtiyazlıdır. Sportif AŞ'nin yönetimini tespit eder. Bu çok önemli. O imtiyazdan vazgeçme gibi bir intiba uyandı. Bunun yönetimce mecburi olduğumuz söylendi ki; kanuni hiçbir mecburiyetimiz yok. En büyük protesto ordan çıktı. Elinize almış olduğunuz imtiyazdan niçin vazgeçecek olduğunuzu geniş Galatasaray toplumuna ve camiaya, onlara izahat etmek mecburiyetindesiniz. Neticede genel kurul ve bu camia, bu mülkün sahibi. Sebebini izahat etmeden, gayrimenkul şirketi de kurduğunuzda geçelim oraya deyip, fizibiletisini de göstermeden, 'bana güvenmiyorsunuz. Ben artık gideyim' demek, benim için geçerli bir sebep değil" diye konuştu.
Görev süresi boyunca, çok fazla seçime gittiği yönündeki eleştiriler olduğunun hatırlatılması üzerine Süren, "Bu işin tabiatında eleştirilmek var. Bu kadar topluma açık, yurtiçinde ve yurtdışında milyonlarca insanı ilgelendiren bir kulübün başına geçip icraatleriniz sürekli tenkit edilebilir. O tenkitler de sürekli doğru olmayabilir. Yanlış da olabilir; ama biz de neler yaşadık. Bu bir sebep değil. Bu göreve soyunduğunuzda bunu doğal karşılayacaksınız. Bu kötü niyetli değil ki; neticede divanda evet biliyoruz sürekli aynı kişiler çıkıp tenkit ediyorlar. Kötü niyetleri yok. Kötü niyetli olanlar da var. Ama bu işin doğasında var."
ALİ DÜRÜST NEDEN ADAY OLMUYOR?
"Ali Dürüst sürekli başkan adayı olarak ortaya çıkar ama bir türlü başkan adayı olmadığı için de eleştiriliyor. Neden aday olmuyor?" sorusu üzerine ise deneyimli spor adamı, "Kendi fikri. Olmak istemiyor. Ben bunu tenkit olarak görmüyorum. Bu sorumluluğu almak istemiyor. Çok iyi çalışıyor. Motive oluyor, çok yardımcı oluyor, fakat bir numara olmak istemiyor. O sorumluluğu almak istemiyor. Ben bunu tabii karşılıyorum. Bazı insanlar ister, bazıları istemeyebilir. Bu onunun performansını ya da değerini düşürmez" şeklinde yanıtlatı.
ADAYLARDAN KİMİ DESTEKLEYECEK?
Faruk Süren, Galatasaray'da başkanlık seçimine katılacak iki adayın listelerini de değerlendirirken, "Abdürrahim Albayrak'ın Duygun Yarsuvat'ın listesinde olması sizi şaşırttı mı?" sorusunu da yanıtladı ve şöyle devam etti, "Albayrak'ın herhangi bir listede olmasını beklemiyordum. Demek ki böyle karar verdi. Hayırlısı olsun. Hamdi Hoca da, Duygun Yarsuvat'ın listesinde. Konuyu bilen eski yönetimden iki isim var. Mete İkiz ve Ebru Köksal'ın olması önemli. Çünkü konuya vakıflar. Alp Başkan'ın yönetiminde doğrudan değil ama hep raporlara vakıf Taner Aşkın ve Işın Çelebi gibi kişiler var. Fakat şu andaki cari işlemleri bilmiyorlar. Galatasaray yönetimini bilen Alp Başkan var. Ama her iki grupta aceleyle hazırlanmış. Dün bitti. 10 gün içerisinde oldu. Bu üslup yanlış. Başkan seçilebilir, ama başkalarına bir süre tanınmalı. Galatasaray çok ciddi bir olay" ifadelerini kullandı.
Duygun Yarsuvat'ın kendisiyle görüştüğünün hatırlatılması üzerine ise Süren şöyle devam etti, "Benim başkan olmam istendi. Hakikaten vaktim yok. Çok tartıştık bunu. Nede olsa hepimizde bir Galatasaray güdüsü var. Bu hayat tarzınız var. Galatasaray'da görev yapan arkadaşlarım gelip yine çalışıyorlar. Bu bir virüs, çaresi de yok. Ama makul bir düzeyde olmalı, aceleye de getirilmemeli. Bu işe soyunursak faydadan çok zararımız dokunabilir düşüncesiyle beklentiye cevap veremeyiz, hazırlıklı değiliz. Yapamazsak da huzurumuz kaçabilir. Huzur kaçtığında da performans olmaz."
"Bu konuşmadan sonra Duygun Yarsuvat'ı desteklediğinizi düşünebilir miyiz?" sorusuna "Kendisini tebrik ediyorum. Böyle zor bir zamanda işini gücünü bırakıp bu işe soyundu. Onu veya bunu destek
e divan başkanlığı yaptı. Öğretim üyesi, hocalık yaptı. Senelerdir bu işin içerisinde. Seçimde bakacağız ne olacak?" diyerek politik yanıt verdi.
Duygun Yarsuvat'ın Mayıs ayında seçime gideceğini söylemesini de değerlendiren Faruk Süren, "Bana da Mayıs'a kadar görevi yapalım dedi. Bence aceleye gelmiş, kaotik bir durum var. Düzene sokabilmek için Mayıs'a kadar gidelim, Mayıs'ta olağanüstü seçime gidelim. Bir sürü aday var. Mehmet Helvacı, Adnan Öztürk gibi bir sürü aday daha çıkabilir. Onun düşüncesi bu. Alp Yalman'ın düşüncesinin bu olduğunu düşünmüyorum. O dönemin sonuna kadar devam etmeyi düşünüyor. O da bir yere kadar geldikten sonra yerini genç bir isme bırakabilir" dedi.
"ÜNAL AYSAL 8 KİŞİLİK LİSTEYİ ZOR TOPLAR"
Duygun Bey seçilirse ve Mayıs ayına kadar giderse Ünal Bey'in tekrar başkanlığa aday olacağını düşünüyor musunuz? sorusuna, "Kendisi böyle bir ifade de bulundu ama zannetmiyorum. Bu söylentinin dedikodu şeklinde kalmış olmasını tercih ederim. Çünkü Ünal Bey, bu kadar hareketten sonra, Mayıs 2015'te seçim olduğu takdirde 8 kişilik listeyi zor toplar" yanıtını verdi.
"130 MİLYON DOLAR İHTİYAÇ VAR"
Galatasaray'ın ekonomik ihtiyaçlarına da değinin Galatasaray eski başkanı, "Ekonomik olarak çok şey konuşuluyor. Galatasaray'ın Mayıs ayına kadar toplam 130 milyon Dolar'lık bir ihtiyacı var. Ancak Galatasaray bu rakamların altından kolaylıkla kalkabilir. Ama doğru dürüst yönetmek ve iyi kullanmak lazım. İyi kullandığınız zaman bu işler olur" diye konuştu.
"İYİ FUTBOL OYNAMIYORUZ"
"Ünal Aysal'ın saha içerisinde yaptığı değişimleri nasıl buluyorsunuz?" sorusuna, "Yanlış buluyorum. 2013 Mayıs'ında almış olduğu olağanüstü kongre kararıyla birlikte onu takip eden Ekim ayında Fatih Terim'in işine son verilmesi, arada Mancini'nin gelmesi, işi biliyor ama Türkiye'yi bilmiyor. Onunla sezonu tamamlayıp, onun istediği transferleri yapamayacağını anlayınca onu da göndermesi. Mancini'yle yapılan devre arası transferleri başka bir fecaat. Sezon sonunda da onu bırakıp Prandelli'yle başlaması. Prandelli'nin hiç bir yurtdışı tecrübesi yok. İtalyanca dışındaki diğer lisanlara hakimiyeti yok. Böyle bir durum. Netice de bu. 4 tane de, 5 tane de, 6 tane de, 7 tane de yiyebiliriz. Ancak iyi futbol oynamak önemli. İyi futbol oynamıyoruz" ifadelerini kullandı.
"FATİH TERİM'E İZİN VERMEZDİM"
"Fatih Terim'le uzun yıllar çalıştınız. Ona Milli Takım'dan böyle bir teklif gelseydi ne yapardınız? Galatasaray ile birlikte çalışmasına izin verir miydiniz?" sorusunu ise şöyle yanıtladı, "İzin vermezdim. Biraz Fatih Hoca'nın da arzusuna bağlı. Gitmek istiyorsa no problem. Ancak Milli Takım'dan teklif geldi, ben milli takıma gitmek istiyorum derse gidecek. Ama yok böyle bir teklif geldi. Başkan ben kıramam; ama sen müsade etme derse müsade etmem. Niye benim düzenimi bozuyorlar? Bunu daha önce düşünmediniz mi? Herkes bir yerde çalışıyor. Niçin bir takımın düzenini bozuyorsunuz? Federasyon olarak Galatasaray'ın düzenini bozmak için mi yapıyorsunuz. Bunu anlamıyorum."
"ORADAN KAÇARAK TARİHE GEÇTİK"
Fenerbahçe ile oynanan basketbol play-off final maçına da çıkmamalarını da yorumlayan Süren, "Sahaya çıkmamaları yanlış. O hareketi çok yanlış görüyorum. Bunun şikayet noktası doğru. Çünkü Disiplin Kurulu'nun uygulayacağı ceza saha kapatmaydı. Ancak adil şekilde uygulanmadı. Her iki takım taraftarı da aynı suçu işledi; ancak farklı yaptırım uygulandı. Biz final maçına -ki en az yüzde 50 şansınız var- takımı çıkarmıyoruz. Oyuncu açısından baktığınızda oyuncuları da demotive ediyorsunuz. Hangi şartlarda olursa olsun, maça çıkıp maücadelenizi yapacaksınız. "Seyirci taşkınlık yapacak diye" bunu yapamazsınız. Öyle bir şey olursa kanıtlamış olursunuz. Beğenmediğimiz bu Basketbol Federasyonu ve hakemlerle kadın basketbol takımımız şampiyon oldu. Galatasaray bir hareket yaptığında bir amaca yönelik yapmalı ve hedefe varmalı. Galatasaray basketbol takımı maça çıkmayarak federasyon değişti mi? Sadece federasyonu ve hakemleri protesto ettik. Hakemler bizden özür mü diledi? Ne amaca yaradı? Sadece basketbol finaline çıkmama ve oradan kaçarak tarihe geçtik" diye konuştu.
Faruk Süren sözlerinin sonunda "Seçim Galatasaray'a hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.