"Galatasaray bir sezonu Avrupa’sız geçiremez"

UEFA Şampiyonlar Ligi C Grubu 6. maçında Galatasaray, yarın Kazakistan ekibi Astana ile karşılaşacak. Müsabaka öncesi sarı-kırmızılı takımın teknik direktörü Mustafa Denizli, Florya Metin Oktay Tesisleri Turgay Vardar Medya Merkezi’nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Denizli, “İki takımında amacı yoluna devam etmek. Bu yoluna devam etmek için şartlar net bir şekilde ortada. Galatasaray bir sezonu Avrupa’sız geçiremez, geçirmemeli. Bütün sezonlarında Avrupa’nın çok uzun devam eden yolları oldu. Grupta takımlar belli olduktan sonra hiç kimse Astana’nın böyle bir puan barajına ulaşacağına inanmıyordu. Futboldaki sürprizler her zaman yaşanmıştır. Biz bunu yaşatmayacağız. Her rakip değerlidir. Biz yavaş yavaş temposu yükselen, düşündüğümüz yere varmayı amaçlayan bir ekibiz. Genel olarak oyuncularımın performanslarından aşağı yukarı ayırt etmeksizin memnunum. Şu andaki görüntü itibariyle başarma istekleri fevkalade. Önemli adımları devam ettirmek için her türlü fırsatı sunacağım onlara. Yarın yeni bir yolculuğun başlangıcı olacak. Biz bu yolculuğa alışkınız. Her şeyimizi ortaya koyarak sürprize fırsat tanımadan gerçekleştireceğiz" dedi.

"İKİNCİ KEZ ARENA’YA ÇIKACAĞIZ"

Futbolcuların bireysel hata yapma durumlarının olduğunu ifade eden Denizli, “Semih’in grafiği yükselerek devam edecek. Bizim için önemli olan pozisyon hatalarından uzak durmak. Bireysel hatalar her zaman vardır. Yarın ikinci kez Arena’ya çıkacağız. Bu atmosferi yarın orada yaşayıp devam edeceğiz” diye konuştu.

"HAKAN VE SELÇUK’UN CİDDİ SAYILABİLECEK DURUMLARI VAR"

Sakatlıkları bulunan Hakan Balta ve Selçuk İnan’ın son durumlarının sorulması üzerine Denizli, “Hakan ve Selçuk dün bizimle çalışamadı. İkisinin de ciddi sayılabilecek ama özveri ile üstesinden gelebilecekleri durum var. Selçuk’un ayak tarak bileğinde sıkıntısı var. 3 kez serum verildi. Hakan ve Selçuk günü istirahatle geçirdiler. Testimiz olacak. Antrenmandan sonra karar vereceğiz. Hiçbir arkadaşımızın sorunu olmadan devam etmek istiyoruz. Takımımız için en doğru kararları sağlık ekibi ile birlikte vereceğiz” dedi.

"BU GÖRDÜĞÜMÜZ BİR TABLO DEĞİL"

Kazakistan ekibinin maç için 10 gün önceden İstanbul’a geldiğini ifade eden başarılı çalıştırıcı, “Şampiyonlar Ligi’nde belki de bir takım ilk kez maç öncesi rakip ülkeye gidip 10 gün kampa giriyor. Bu görülen bir şey değil. Bu da rakibin yoluna devam edebilmesi için ne kadar ciddiye aldığını gösteren bir tablo. Kazakistan futbolda çıkışa geçmek isteyen bir ülke” şeklinde konuştu.

"ŞU AN İÇİN İLK HEDEF AVRUPA"

’Öncelikli hedefiniz Süper Lig mi, Şampiyonlar Ligi mi?’ şeklindeki soruyu yanıtlayan Denizli, "Bunun ikisi birbirinden ayrılmaz. Ligde düşündüklerini yaparsan Avrupa kapısı açılıyor. Burasını başardıktan sonra böyle bir yolculuk başlıyor. Geçen sene de böyle bir yolculuğa başladı ama belki düşündüğü gibi bitiremedi. Şu an için bizim için Avrupa. Ondan sonra da lig. Lig yolu uzun bir maraton. Hedeflere ulaşma açısından ciddi bir fark var. Şu anda 3 kulvarda gidiyoruz. Yarın bu kulvarın devamına karar vereceğiz. Önümüzdeki yıl bu yarışın içinde olmak istiyoruz. Avrupa her zaman farklı bir hedeftir. Yarın her şeyimizi ortaya koyacağız. Futbolda 90 dakikanın sonunda düşündüğünü gerçekleştirdiğin zaman mutluluk başlar. İnşallah onu yaşayacağız" dedi.

"TÜRKİYE’DE BU HEDEFLERİN YARISI DÜŞÜNÜLEMİYOR"

Hayatı boyunca hedeflerini büyük koyduğunu ifade eden başarılı çalıştırıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Daha önce kapının eşiğine kadar geldik. Bu yarışlar zorlu yarışlardır. Zorlu işleri başarmanın keyfi farklıdır. Bu yarışın içine sokacak olan 90 dakikayı yarın yaşayacağız. Onlar içeride biz dışarıda birlikte yaşayacağız. Bu hedefler inşallah gerçekleşir. Türkiye’de bu hedeflerin yarısı düşünülemiyor. Bu hedefler bir milim geriye düşmek hasıl olamaz."

“BAZEN SINIRLARI ZORLUYORLAR”

Bir restauranttan çıkarken gazetecilere saldıran Podolski’nin moralinin sorulması üzerine Denizli, “Böyle bir hadise yaşayan futbolcunun üzülmemesi mümkün değil. Bu benim de keyfimi kaçıran bir hadise. Bizler de yaşıyoruz. Bazen gazeteci olmayıp, gazetelerine bu servisi yapan insanlar haddini aşıyor, sınırları zorluyor. Bunların olmaması lazım. Çok üzüldüm. İki taraftan üzülerek yaşıyorum” diye konuştu.