Sümer Kampüsünde Sanayinin Musikisi, Yerini Bilginin Türküsüne Bıraktı
Türkiye’nin bir zamanlar en büyük sanayi kuruluşlarından olan Nazilli Sümer Basma Fabrikası’nda tekstil makinelerinin seslerinin yerini Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) öğrencilerinin cıvıltısı aldı.
Atatürk’ün 1937 yılında ziyaret ettiği ve tekstil makinelerinin gürültüsünü sanayinin musikisine benzettiği Nazilli Basma Fabrikası’nda belki artık tekstil makineleri musiki çalamıyor ama fabrikaya komşu binalarda eğitim alan gençler bilgi ile donanırken çıkardıkları seslerle adeta bilginin türküsünü söylüyor. Türk sanayisinin mihenk taşlarından olan ve yarattığı katma değer ile bugün bile kendisine hayran bırakan üretim modelini Türkiye tarihine yazdıran Nazilli Sümerbank Basma Fabrikasının hatıraları ile dolu ADÜ Sümer Kampüsü’nde eğitim alan gençler, bu hatıraların ışığında tekstil, tasarım, ekonomi ve sanat üzerine çok yönlü eğitim alıyor.
PROGRAMLAR TİTİZLİKLE SEÇİLDİ
ADÜ Nazilli Meslek Yüksek Okulu, ADÜ Sümer Kampüsü’nde 2004 yılında kurulan Adnan Menderes Üniversitesinin seçkin meslek yüksekokullarından biri. Kuruluşunda program seçimi kurulduğu tarihi mekana uygun olarak yapılan okulda ilk olarak tekstil, dış ticaret, mobilya ve makine programları açıldı.
ADÜ Nazilli Meslek Yüksek Okulu zamanla gelişen çağa uygun olarak programlarını güncelledi ve bugün Dış Ticaret, Bankacılık ve Sigortacılık, Menkul Kıymetler ve Sermaye Piyasası, İşletme Yönetimi, Lojistik ve Tekstil Teknolojisi programları ile eğitim veriyor. Adnan Menderes Üniversitesinin ikinci en yüksek öğrenci sayısına sahip okulu olan Nazilli Meslek Yüksekokulu gerek kurulduğu tarihi kampüs gerek isabetli programları gerek genç ve dinamik kadrosu gerekse Nazilli ilçesinin öğrencilere sunduğu imkânlarla öğrenci sayısını her yıl arttırıyor. Nazilli Meslek Yüksekokulunda bu yıl 2 bin 148 öğrenci eğitim görüyor.
GENÇ KADROSU İLE DİNAMİK BİR EĞİTİM ANLAYIŞINA SAHİP
ADÜ Nazilli Meslek Yüksek Okulu genç, dinamik ve yenilikçi öğretim elemanı kadrosu ile dikkat çekiyor. Öğrencilerine ilk dersi ADÜ Sümer Kampüsü’nün tarihinin anlatarak veren okul öğretim elemanları tarihi dokuyu özümseyerek eğitimlerine başlayan gençlerin geleceklerini şekillendirirken geçmişi iyi anlamalarının önemini her fırsatta dile getiriyor.
Öğrencilerinin donanımlı, çağın gereklerine uygun, geçmişini iyi tahlil edip geleceklerine güvenle hazır olmaları için özveri ile yetiştiren bir kadro ile eğitim verdiklerini söyleyen ADÜ Nazilli MYO Müdürü Doç. Dr. Hulusi Doğan, öğretim elemanları için “En büyük zenginliğimiz” diyor. Doğan; gençleri iyi anlayan, onların sadece dersleri ile değil her türlü problemleri ile yakından ilgilenen eğitim kadrosunun sadece iyi birer ara elemanın yanı sıra iyi birer yurttaş yetiştirmek için özveri ile çalıştıklarının altını çiziyor. Öğretim elemanlarının eğitimlerini sürdürmeleri ve kendilerini sürekli yenilemeleri için onlara her zaman destek olduğunun altını çizen Doğan, yüksek lisansını tamamlayan, doktorasını yapan öğretim elemanı sayısının okullarında her geçen gün artmasının memnuniyet verici olduğunu kaydediyor.
TARİHİ ANLATMAK DEĞİL YAŞATMAK İSTİYORLAR
Nazilli Sümerbank Basma Fabrikasının restore edilememiş olması ve bazı bölümlerinin gezilmesinin risk içermesi nedeni ile binaları tel örgüler ardından öğrencilere anlatmak zorunda kalan okul öğretim elemanları, gençlerin eski tekstil tezgahlarını, iş makinalarını, basma motiflerini görerek, dokunarak, hissederek uygulamalı eğitim verebilmeleri için yetkililerden Türkiye sanayisinin önemli yatırımlarından olan Nazilli Basma Fabrikası’nın restore edilmesini talep ediyor.
Okul Müdürü Doç. Dr. Hulusi Doğan, bu yatırımın ilçenin geleceğine yapılacak en büyük yatırım olacağının altını çiziyor. Önemli de bir hatırlatmada bulunan Doğan, “Yapılan güzel işlerin gelecekte sonuçlarının ne olabileceğini gençlere gösteren bu düşündürücü tablonun bir an önce yeniden çizilmesi gerekiyor” dedi.
KİTABI YAZILDI
Okulun tarihi zenginliğini2006 yılında çıkardığı “Sanayinin Musikisinden Bilginin Türküsüne” kitabı ile ölümsüzleştiren Hulusi Doğan, Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nın çalışanı ile sosyal ve kültürel faaliyetleri ile ilçeye ve ülkeye kattığı tüm değerleri fotoğraflarla destekleyerek anlatmış. Fabrikayı Atatürk’ün ziyaretinden, üretime yaptığı katkıya, sosyal ve kültürel etkinliklerden çalışanların isimlerine, kütüphanesinden, sinemasına tüm yönleri ile bu kitapta toplayan Doğan, kitabın gelirini de Sümer Vakfı’na bağışlamış. Sümerbank Basma Fabrikası kurulduğu zaman ilçenin çocuklarının iyi eğitim alması için kurulan vakıf bugün faaliyetlerini Nazilli Kaymakamlığına bağlı olarak sürdürüyor. Atatürk’ün bıraktığı mirasın yaşatılamadığını söyleyen Doğan “Bari bu zenginlikleri kitaplarla anlatıp ülkeyi seven, gelecek vizyonu olan azimli nesiller yetiştirelim istedim” diyor.
GIDI GIDI TRENİ TEKRAR İŞLEMELİ
Atatürk tarafından açılışı 1937 yılında yapılan ve Nazilli Sümerbank Fabrikasında çalışan işçileri ve halkı taşımak için İzmir-Aydın tren yolu arasındaki bağlantı yolunda çalışan Gıdı Gıdı treninin tekrar işletilmesi okul öğretim elemanlarının diğer bir isteği. Öğrencilerin 4 adet tahta vagondan oluşan ve küçük kömürlü lokomotif ile tarihe bir yolculuk yaptıracak olan bu trenin dumanının tekrar tütmesi öğrencilerin de en büyük isteği.
“9 EKİMLER COŞKUYLA KUTLANMALIDIR”
Nazilli Meslek Yüksekokulu Müdürü Hulusi Doğan, savaş alanlarındaki zaferlerden sonra, sanayileşmede kurtuluş mücadelesinin başlatıldığı yerlerden biri olan ve cumhuriyet ruhunun her zerresine sindiği bu topraklardan rengarenk basmalardan sonra, ülkeye bilgi, çalışma ve memleket sevdalısı gençler yetiştirmek en büyük sorumluluk olduğunun altını çizerek, “1937 yılının 9 Ekim’inde fabrikadaki tüm makinelerin bir anda çalıştırılması üzerine Ata’nın deyimiyle ‘Sanayinin musikisinin yükseldiği bu topraklarda, şimdi bilginin türküsünü söyletmek kaçınılmazdır’” diye konuştu.