Teog’da Sorularla İnatlaşmayin
Yurt genelinde 8’inci sınıfların gireceği Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) Sınavları’nda başarıyı etkileyen en önemli faktörlerin başında öğrencilerin özellikle zorlandıkları sorulara karşı inatlaşma tutumunun geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu “Bilemediğiniz soruyla cebelleşmeyin” dedi.
TEOG sınavına saatler kala hem öğrencilerin hem de ebeveynlerinin sınav öncesi ve sonrasında nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda değerlendirmede bulunan İstanbul Gelişim Üniversitesi Çocuk Gelişimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu stresi ile baş etme, sınav öncesi ve sonrasında öğrencilerin ve ebeveynlerinin dikkat etmesi gerekenler hususunda bilgi verdi. Söz konusu sınavanı bir değerlendirme olarak algılanması gerektiğini belirten Prof. Dr.Alisinanoğlu, “ Öğrencilerin buna bir değerlendirme gözüyle bakması gerekiyor. Yani bizim aslında sınavın kendisinden çok sınava bakış açımız çok önemli. Sınavı hayatımızın sonu ya da başlangıcı gibi değerlendirirsek paniğimiz o kadar artacaktır. Ama ’’zaten benim öğrendiğim şeylerin ara sınavı gibi bir değerlendirme sınavı yapılıyor’’ şeklinde bakarsak ona göre biraz daha rahat oluruz dedi.” dedi.
“BİLMEDİĞİNİZ SORUYLA CEBELLEŞMEYİN”
Öğrencilerin aslında sahip oldukları bilgiler çerçevesinde sınava tabii tutulduklarını ifade eden Prof. Dr.Alisinanoğlu sınav öncesi ve esnasında kontrollü heyecana dikkat çekti. Özellikle öğrencilerin zorlandıkları sorulara karşı sergilemesi gerekene tutum hakkında değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Alisinanoğlu; “ Panik yapmaya gerek yok. Bildiğiniz sorulardan başlayın ve anında kodlamayı yapın, eğer kodlamayı sonraya bırakırsanız karıştırma olasılığınız var sırayı. Kaydırmayalım sırayı. Bilemediğiniz soruyla cebelleşmeyin. Bir süre sonra tekrar döner cevaplarsınız o soruyu. Unutmayın yanlış doğruyu götürmüyor. Cevapsız soru bırakmayın. Size en yakın gelen cevabı işaretleyin. Ben okuduğumu anlayabilirim Yani gözünüzü korkutmayın kendinizi motive edin. O anda soruyu okumaya çalışsınlar baktılar ki gerçekten anlamadılar bir kere daha okusunlar. Soruyu okurken cevabı ne vereceğim diye düşündükleri zaman soruyu anlayamayabilirler. Onun için tamamen okuduklarına odaklanmalı ve okuduklarını anlamaları çok önemli. Ama buna rağmen baktık ki o soruyla cebelleşmek gerekiyor, sonraya bırakın. Acaba şu mu bu mu diye kararsızlık yaşandığı zaman da ikisinin arasındaki en mantıklı cevabı tercih etsinler” diye konuştu.
“NORMAL BİR GÜN OLSUN”
Sınav heyecanının kontrol altına alınmasında ebeveynlere ve öğretmenlere de çeşitli uyarılarda bulunan Prof. Dr. Alisinanoğlu özellikle sınav gününün normal rutin günlerden farksız bir gün olma psikolojisinin yansıtılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Alisinanoğlu şunları söyledi: “Anne babaların ve öğretmenlerin bakış açısı da öğrencilerimizin stresini arttırıyor ya da azaltılıyor. Bu normal bir gün olsun. Ne olur beslenmesinde uyku saatinde bir değişiklik yapmayın. ‘Sınavın var üşütme aman yemek ye’ gibi sözlerle hayatın merkezine oturtmayalım sınavları. Onların enerjisini olumluya çevirme aslında biz yetişkinlerin elinde. Şunu mutlaka söylesin anne ve babalar; ‘Hiçbirşey senden kıymetli değil. Evet sen elinden geleni yaptın ama her ne olursa olsun sen bizim çocuğumuzsun. Sınavı kazansan da kaybetsen de yine sen bizim için çok önemlisin’ bu mesajı davranışlarımızla, sözlerimizle vermeliyiz. Öğretmenlerin de bunları yapması lazım.”
“GELİŞİME AÇIK OLUN”
Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu ayrıca sınav aralarında öğrencilerin fizyolojik ihtiyaçlarını gidermelerinin önerisinde bulunarak; “ Sınav esnasında sınava girerken çok kalbiniz atıyor heyecanlanıyorsanız, bir derin nefes alın ve lütfen içinizden tutun ve nefesinizi verin ve tekrar dönün sorularınıza Siz yapabilirsiniz.Bir önceki sınavın sorularını arkadaşları ile tartışmaya girmesinler bu onların moralini bozabilir bir sonraki sınav için konsantrelerini bozabilir.Sevgili öğrenciler sizler bizim geleceğimizsiniz. Sizler bizim için çok önemlisiniz lütfen gelişime açık olun lütfen kendinizi geliştirin” diye ifade etti.