Türk Mutfağı Dünya Markası Olma Yolunda
Fransa’daki Sirha Lyon ruhunu taşıyan Sirha İstanbul 2014, 27-29 Kasım 2014 tarihlerinde İstanbul’da kapılarını açacak.
Sirha İstanbul, 2013 yılındaki umut verici birinci raundundan sonra güçlendirilmiş bir katılımcı portföyü, kendini adamış ortakları ve yepyeni bir etkinlik programıyla Kasım’da yeniden İstanbul’da olacak. Fransa’daki Sirha Lyon ruhunu taşıyan Sirha İstanbul, Türkiye’de Otel ve Restoran Sektöründeki profesyoneller için bir referans noktası olarak çok iyi konumlanmış durumda yer alıyor. Dünyaca ünlü şeflerin Türkiye ve uluslararası gastronomiyi tanıtacakları fuara yurt içi ve yurtdışından 10 bin ziyaretçi hedefleniyor. Ünlü uluslararası ve Türk şeflerin gözetiminde gerçekleştirilecek dünyanın en saygın gastronomi yarışması Bocuse d’Or Battle, Genç yeteneklerin Dünya ve Türk mutfağının yaratıcı ve devrimci vizyonunu sunacakları Omnivore İstanbul, Yepyeni bir pastacılık yarışması Dünya Pastacılık Kupası (Coupe du Monde de la Patisserie Battle) etkinlikleri ile sektörün geleceğine yönelik konferanslar da 27-29 Kasım 2014 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek Sirha İstanbul’da yer alacak. Ayrıca bu yıl, küçük çaptaki üreticiler de yerel Türk ürünlerini Sirha İstanbul’un sağlayacağı özel bir alanda tanıtabilecekler.
TÜRKİYE YİYECEK HİZMETİ VE OTEL SEKTÖRÜ
Sirha Fuarları Direktörü Marie Odile Fondeur, Sirha’nın stratejisi, tüm dünyaya yayıldığını ve hızlı büyüyen yiyecek hizmeti pazarlarını hedeflediklerini söyledi. Rusya, Türkiye ve Brezilya’nın Sirha için önde gelen ümit verici pazarlar olduğunu belirten Fondeur, “sosyoekonomik faktörler, yerel restoran ve otel pazarının büyüklüğü ve büyüme oranı dikkate alınmış ve rekabetçi fuarların analizi ve yiyecek hizmeti pazarının önde gelen yerel oyuncularıyla niteliksel anketler yapılmıştır. Diğer kriter, amiral gemimiz olan Sirha, fuar katılımcıları için önemli ihracat pazarıydı ve Türkiye’de katılımcılarımızın ihracat önceliklerinden biri olarak görünüyor. Türkiye’de 39 bin’den fazla tam teşekküllü restoran, bunların yüzde 99’u bağımsız. Restoran zincirleri yükselişte önümüzdeki 3 yılda ciroda yıllık yüzde 6 artış beklentisi var.
Türkiye’de 8 bin otel, bunların 2012 yılında hacim artışı yüzde +4.1. 2012 yılındaki 31.8 milyon turiste karşılık 2023 yılında 60 milyon turist ön görüyoruz” diye konuştu.
SİRHA İSTANBUL, 2014 YILINDA BÜYÜME GÖSTERİYOR
Sirha İstanbul’un daha zengin ve eşsiz bir içerikle geldiğini kaydeden Marie Odile Fondeur şöyle devam etti;
“otel ihtiyaçlarını karşılayacak ve yiyecek hizmet sektörünü tamamlayacak şekilde genişletilen Sirha İstanbul’a 180 uluslararası ve yerli katılımcının fuara katılımı bekleniyor ve bu katılımcılar yiyecek ve içecekten mutfak ve otel ekipmanları, masa üstü takımı, kahve, dekorasyon ve servislere uzanan kapsamlı bir teşhir gerçekleştirecekler. Otel ve restoran profesyonelleri, Sirha’da kendi işlerinde ihtiyaç duyabilecekleri her şeyi bir arada bulacaklar. Fuara ulaşımı kolaylaştırmak için İstanbul’un merkezinde, İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan Sirha İstanbul 2014, yine prestijli etkinlikler ve animasyonlardan oluşan nefes kesici bir programa ev sahipliği yapacak. Sirha İstanbul yiyecek, ekipman ve servislerden oluşan pazarın tümüne yönelik tek otel restoran-cafe fuarı olma niteliği taşıyor.”
YEREL TÜRK ÜRÜNLERİ SAHNEDE
Mutfak Dostları Derneği Başkanı Zeynep Kakınç ise Sirha İstanbul’un küçük ölçekli üreticileri sunumuna dahil edildiğini, onları yerel Türk ürünlerini özel bir mekanda sergilemeye davet etti.
Kakınç, “Türkiye’de en eski ve devlet kuruluşu olmayan gastronomi derneği konumundaki Mutfak Dostları Derneği ile uzun süredir Anadolu’da ortaya çıkmış nadir tatları araştırmakta olan Metro Toptancı Market, Sirha İstanbul 2014 kapsamında, bu ülkede daha önce kimsenin girişmediği Anadolu’nun Lezzet Envanteri adlı bir gastronomi ve kültür etkinliği düzenlemek için birlikte çalışacaklar. Bu etkinlikte, Türkiye coğrafi markasını taşıma belgesi bulunan gastronomi ürünlerinin yanı sıra bu listede yer alma potansiyeli bulunan ve birçoğu unutulmaya yüz tutmuş diğer bazı ürünler sergilenecek ve geleneksel bir pazar yeri veya panayır tarzında kurulacaktır. Anılan ticaret fuarında peş peşe üç gün süreyle aynı tema kapsamında üç aktivite gerçekleştirilecektir. Fuarın açılış günü Slow Food hareketi ve Mutfak Dostları Derneği bir araya gelerek ESSEDRA listesinde yer almaya hak kazanmış 28 farklı ürünü sergileyecek ve çeşitli formatlarda tadım seansları düzenleyecek. Fuarın ikinci ve üçüncü gününün teması Anadolu Kahvaltısı olacak. Türkiye’nin hemen hemen tüm bölgelerinde kahvaltılık olarak tüketilen çok nadide yiyecekler sergilenecek ve katılımcılar bu ürünlerin tadına bakabilecek” diye konuştu.
AĞIZLARI SULANDIRACAK ETKİNLİKLER SİRHA’DA
Sirha İstanbul, dünyanın en yetenekli şeflerinin ve pastacılarının ödüllendirildiği Bocuse d’Or, Coupe du Monde de la Pâtisserie Battle ve Coupe Louis Lesaffre Türkiye Seçmeleri yarışmalarına ev sahipliği yapacağını belirten Bocuse d’Or Akademi Türkiye Başkanı Mehmet Gürs de, “Sirha İstanbul, Bocuse d’Or Battle büyük prömiyerinde dünyanın en yetenekli aşçılarını ağırlayacak. Daha önce Bocuse d’Or ödülünü kazanan bir şeften ve genç bir Türk Şeften oluşan olağandışı takımlar fikir alışverişinde bulunarak ve birbirlerinin yaratıcılıklarını teşvik ederek tipik bir Türk yemeğini yeniden icat edecekler. Aynı fikirle, Pasta Şeflerine ve Pastacılık Sanatına vurgu yapmak üzere bir Coupe du Monde de la Pâtisserie Battle düzenleniyor. Ve aynı zamanda ilk kez Sirha İstanbul, Dünya Unlu Mamuller Kupası için Türkiye elemesi olan Coupe Louis Lesaffre etkinliğine de ev sahipliği yapacak.”
SIRADIŞI BİR YARIŞMA
Gürs, şöyle devam etti:
“2014 yılında oluşturulan "Bocuse d’Or Battles", Bocuse d’Or’un yepyeni bir yan ürünüdür. Bu prestijli yemek yarışmasının aynı değerlerini, özellikle de yarışma ruhunun paylaşıldığı neşeli ve çağdaş bir mekânda kısa ve dinamik turnuva maçları şeklinde düzenleniyor. Bunlar, ertesi yılın Bocuse d’Or seçmelerinde üst sıraları başarmak için en iyi şans niteliğindeki Bocuse d’Or Türkiye’nin 2 seçmeleri arasında bağlantıyı sürdürmek ve yeni yetenekli Türk şeflerini keşfetmek için tasarlanıyor. Yarışmacılar, kara kutudan düşen tipik bir Türk yemeği malzemelerini kullanarak bir tarif hazırlamak zorundalar. Yarışmanın ilk iki raundu iki Türk şefe karşı olacak. Son raunt ise 1. raundun kazananı ile bir uluslararası şefle bağlantılı olarak 2. raundun kazanına karşı bir uluslararası şef arasında gerçekleşecektir.”