Türk’ün İsrail’de Askerlik Yapması Engellensin
Aydın’da yaşayan gurbetçi Niyazi Çiftçi, Türklerin Gazze’de yaşanan katliama ortak olmasının önlenmesi için İsrail’de yapılacak askerliğin Türkiye’de geçersiz sayılmasını istedi.
Bakanlar Kurulu’nun 05 Temmuz 1993 tarihinde aldığı 4613 sayılı karar ile 25 Temmuz 1993’de Resmi Gazete’de yayımlanan kararname doğrultusunda 12 ülkede askerliğini yapmış çifte vatandaşlılık statüsüne sahip yükümlüler, askerlikten muaf tutuluyor. Yurt dışında doğmak ve ikamet etmek veya kanuni rüşt yaşından önce ikamet amacıyla yabancı bir ülkeye gitmek suretiyle bulunduğu ülke vatandaşlığını 38 yaşını tamamladıkları yılın sonuna kadar kazananlardan, tabiiyetinde bulundukları yabancı ülkede askerlik yaptıklarını belgeleyenler Türkiye’de askerlik yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılıyor. Almanya, Avusturya, Danimarka, Finlandiya, Fransa (1979 ve daha genç doğumlular hariç), İsrail, İsviçre, Suriye, Norveç, Yunanistan ve karşılıklılık esasına bağlı olarak Tunus’ta yaşayan çifte vatandaşlar, yaptıkları askerlik veya sivil hizmet belgelerini dış temsilciliklere ibraz etmeleri halinde bu imkandan faydalanabiliyor.
İsrail’in son dönemde Gazze’ye yönelik sürdürdüğü saldırılar ve bu saldırılarda çoğu sivil bin 400’ü aşkın kişinin hayatını kaybetmesi, Aydın’da yaşayan 73 yaşındaki gurbetçi Niyazi Çiftçi’yi derinden üzdü. 36 yıl çalışıp emekli olduğu Almanya’da 15 yıl bağımsız belediye meclis üyeliği yapan Çiftçi, Türkiye’yi çok sevdiği için 1966 yılında Ordu’da 24 ay askerlik yapmış. Yurt dışında uzun yıllar bürokrat olarak görev yaptığı için çifte vatandaşların haklarından haberdar olan Çiftçi, bir Türk vatandaşının Filistin halkına karşı İsrail saflarında yer almaması için devlet büyüklerine seslendi.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da yaşadığı ülkelerde çifte vatandaşlığı elde eden kişilerin bulundukları ülkelerde askerlik yaptıklarını belgelemeleri halinde Türkiye’de askerlik yapmış gibi kabul edildiklerini belirten Niyazi Çiftçi, “Bu 12 ülke arasına İsrail de alınmış. İsrail hem NATO ülkesi değil hem de bizim İsrail’e işçi göçümüz yok. İsrail’e gidenler zaten gittikleri gün vatandaşlığa alınıyor. Ama diğer ülkelerde en az 8 yıl kalmaları ve okula gitmeleri halinde vatandaşlığı hak ediyorlar. İsrail, kendi Musevi ırkından olanlara bir imtiyaz tanımaktadır. Benim endişem, Gazze katliamında Türk vatandaşlarının da görev almış olabileceği ihtimalidir. İsrail, ileride mutlaka soykırımla yargılanacaktır. Ben, İnsan Hakları Mahkemesi’nde bir Türk vatandaşının soykırımdan dolayı yargılanmasını arzu etmiyorum.”
İSRAİL SADECE KATLİAMI ÖĞRETİR
Irkçılığı tasvip etmediğini ve Musevi Türklerin de başının üzerinde yeri olduğunu kaydeden Çiftçi, şunları söyledi: “Bakanlar Kurulu’nun acilen toplanarak bu kararnameden İsrail’in çıkarılmasını istiyorum. Bir Türk vatandaşı olarak Savunma Bakanımız İsmet Yılmaz’a sesleniyorum; bu karar hükümetimizin takip ettiği politikaya uygun değildir. İsrail’in sergilediği insanlık dışı uygulamadır. Türkiye’den gidip İsrail’de askerlik yapan vatandaşlarımıza bir Filistinlinin, bir Gazzelinin nasıl öldürüleceğinin öğretilmesini hazmedemiyorum. İsrail’in insan öldürmek dışında bir şey öğreteceğini de tahmin etmiyorum.”
İSRAİL, DİĞER ÜLKELERDEN FARKLI
İsrail’in seferberlik emri çıkardığını ve en son 16 bin kişiyi askere çağırdığını anımsatan Çiftçi, bu kişilerin arasında Türk vatandaşlarının da bulunabileceğini öne sürdü.
Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’dan konuyla ilgilenmelerini isteyen Çiftçi, sözlerine şöyle devam etti: “Adam, turist gibi İsrail’e gider ve orada üniformasını giyer. Mavi Marmara saldırısında da Türk vatandaşı olan İsrail askerlerinin kullanılmış olabileceğinden korkuyorum. İsrail’i bir Almanya, Hollanda, Danimarka, İngiltere, İsveç ve Norveç gibi kabul edemeyiz. Oralarda işçi göçü ve Türk vardır. Yerleşmiş ve çifte vatandaşlığı hak etmiş kardeşlerimiz vardır ama İsrail öyle değil. İsrail, nerede Musevi varsa gittiği gün vatandaş olarak kabul ediyor."
Türk vatandaşlarının soykırıma karışmasını ve Gazze’de bir Müslüman kanı akıtmasını istemediğini anlatan Çiftçi, sözlerini şöyle tamamladı: "İsrail’de askerlik yapanın Türkiye’de askerlik yapmış gibi sayılmasına gönlüm razı değil. Çünkü orada katliam öğretiliyor. Çocukların plajlarda nasıl öldürüleceği öğretiliyor. Ben bir Türk olarak bunu asla kabul edemem. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve Bakanımızdan İsrail’in Bakanlar Kurulu kararından çıkarılmasını talep ediyorum.”