Tüsiad Başkanı Dinçer: "kutuplaşmayı Bertaraf Etmeliyiz"
TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi’nde konuştu.
TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi’nde konuştu. TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, 2007’deki küresel kriz etkilerinin hala sürdürdüğünü belirterek, küreselleşmenin yeni evresi olarak tanımlayacak bu dönemin temel hak ve özgürlükleri, toplumlarda sivilleşmeyi merkeze aldığın söyledi. Dinçer, "Otoriter yapılar yıkılıyor ama yerini özgürlükçü rejimler alamıyor" dedi
Dinçer sözlerine şöyle devam etti: "Dalgalanmanın temelinde kapsayıcılık eksikliği var, iktisat var. G-20 yapılanmasını olağanüstü girişim olarak görüyoruz. Türkiye 2015 yılı gibi son derece önemli dönemde bu girişime ev sahipliği yapacaktır. TÜSİAD olarak bunu son derece önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Böyle bir dönemde toplumsal birliğimizin muhafaza edilmesi, otoritenin adalet duygusundan beslenmesi kritik önem taşımaktadır".
Hükümet programında kalkınma başlıklarına ve rekabet artırıcı politikalara önemle işaret edilmiş olmasından memnuniyet duyduklarını belirten TÜSİAD Başkanı Dinçer, "Beklentimiz bunların etkin bir uygulamayla hayata geçmesidir" ifadelerini kullandı.
Eğitimin yaygınlığı ile ilgili önemli reformlar gerçekleştirildiğini vurgulayan Dinçer, "Yaygınlaşan eğitimin içeriği önemli. Maalesef eğitimin niteliği konusunda istenilen yerde değiliz.Bilgi temelli ekonomi ile bizi ön saflara taşıyacak eğitimi hedeflemeliyiz" dedi.
Kalkınma için kadınların iş gücüne katılımının artırılması gerektiğini belirten Dinçer, "Hükümetten beklentimiz kadın istihdamına yönelik teşviklerde daha kapsayıcı adımların atılmasıdır" ifadesini kullandı.
Dinçer Sözlerine şöyle devam etti: "Sanayinin ekonomi içindeki payı son 15 yılda olağanüstü gerilemiştir. Bu son derece tehlikeli bir gelişmedir. 1920’lerde hiçbir sanayi kuruluşu olmayan ülkelerden en büyük 20 ülke arasına girdik. Elbette hizmet sektörünün önemini inkar etmiyoruz ama büyümenin yegane itici gücü imalat sanayidir. Sanayi Strateji Belgesi 2023 hedeflerini yakalayacak şekilde hazırlanmalı. Sanayi Strateji Belgesi’ne katkılarımızı sürdüreceğiz. Hızlı kentleşme bazı sektörleri aşırı cazip kılabilir ancak bu durum büyümemizin sürdürülebilir olmasına engel olur.
Ekonomide son 10 yılda en önemli başarı makro ekonomik istikrarın sağlanmasıdır. Merkez bankası bağımsızlığından asla taviz verilmemeli.
Özellikle bankacılık sektöründe güvensizlik yaratacak asılsız dedikoduların üzerine kararlılıkla gidilmesi gerekmektedir.
Demokratik standardımızı belirleyen en önemli konu hukuktur. Yargı reformunun süratle hayata geçirilmesi gerekiyor. Toplum olarak bireyin devlete devletin de bireyin güvenini sağlamamız gerekir.
Türkiye bireyi merkeze alan bireyi devlete karşı koruyan yepyeni bir Anayasa yapma ihtiyacı duyuyor. Bu Türkiye’nin yeni dünya düzenindeki itibarı için bir elzemdir. En geç önümüzdeki genel seçimler sonrasında bu çalışmanın hayata geçmesini bekliyoruz. Yeni Anayasa konusunda üzerimize düşen sorumluluğu üstlenmeye hazırız.
Çözüm sürecinin ivme kazandırarak sonuca bağlanmAsını son derece önemsiyoruz. Çözüm sürecinde ana muhalefetin bu sürecin dışında kalmasını sürecin sağlığı açısından riskli buluyoruz.
Toplumumuzda son yıllarda oluşmuş kutuplaşmanın zarar verebileceğinden kaygı duyuyoruz. Kutuplaşma kalkınma politikalarını anlamsız kılacak, kardeşliğe zarar verecek bir aşamaya gelmemelidir. Kutuplaşma bertarafı konusunda bir aşamaya gelemezsek çözüm süreci ve yeni anayasada yol alamayız. Kutuplaşma bertarafından önemli bir rol üstlenebileceğinize inanıyoruz.