Uğur Kurt İddianamesindeki Detaylar Ortaya Çikti

Uğur Kurt İddianamesindeki Detaylar Ortaya Çikti

Okmeydanı’nda çıkan olaylarda başında vurularak hayatını kaybeden Uğur Kurt’la ilgili iddianamede detaylar ortaya çıktı. İddianamede, olay günü eylemcilerin, sıkışan zırhlı araca polis memurlarını öldürmek ve yaralamak için art arda molotof attıkları belirtilirken, şüpheli polis memuru S.K.’nın molotof atan şahsı isabet ettiremeyip, olaylarla hiç bir ilgisi bulunmayan Uğur Kurt’u vurarak ölümüne sebebiyet verdiği bilgisine yer verildi.
Okmeydanı’nda çıkan olaylarda Cemevi’nde bir cenaze törenine katılmak üzere bekleyen Uğur Kurt başına isabet eden mermi ile hayatını kaybetmişti. Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin raporuna göre Kurt’u öldüren merminin atıldığı tabancanın TEM Şubesi’nde görevli Sezgin K.’ya ait olduğu tespit edilmişti. Uğur Kurt’un ölümüne ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, başsavcılık onayının ardından İstanbul 85. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Terör ve örgütlü suçlar savcısı Hasan Yılmaz tarafından hazırlanan iddianamede, Uğur Kurt’un babası Kemal Kurt ve annesi Narin Kurt müşteki olarak yer aldı. İddianamede, ‘’DHKP-C silahlı terör örgütünün, gerek internet sitesi üzerinden, gerekse Okmeydanı ve civarında kuşatma yöntemiyle dağıttığı bildirilerle, 22 Mayıs 2014’de, özellikle İstanbul Ticaret Odası Ticaret Lisesindeki öğrencilere yönelik, Liseli Dev-Gençler yapılanması adıyla, Berkin Elvan’ı anmak için derslerin boykot edilmesi ve toplantı çağrısı yaptığının tespit edildiği’’ İfadelerine yer verildi.
İddianamede, tespit sonrası Okmeydanı’nda izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşlerin ve terör eylemlerinin önlenmesi amacıyla, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM), İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü ve diğer birimlerdeki polislerin burada görevlendirildiği belirtilirken ‘’TEM polisi olan şüpheli S.K’nın da 24-62 nolu ekip aracı ile Mehmet Akif Ersoy Mahallesi Darülaceze Caddesinde bulunan lise civarında, önleme görevini ifa edecek olan zırhlı ekipte görevlendirildiği‘’ bilgisi aktarıldı.
Olay yerinde yapılan keşif incelemesi ve ölçümlere yer verilen iddianamede, 31 metreden daha uzakta, zırhlı aracın bulunduğu sokağa çapraz konumda olan Seyhan Sokak’tan gelen göstericilerin, zırhlı araca doğru koştuğu aktarılarak, bu şüphelilerin peşi sıra taş ve molotofkokteyli atmaya başladıkları kaydedildi. İddianamede şüpheli olarak yer alan polis memuru S.K’nın, üst üste taş ve molotofkokteyllerinin atıldığı yere doğru yöneldiği ve son bir hamleyle, molotofkokteyli atan göstericilerin fırlattığı, molotofkokteylinin henüz zırhlı araca veya polis memurları ile civara isabet ettiği anda, göstericilerin bulunduğu yöne doğru ateş etmeye başladığı belirtilirken diğer polis memurlarının da havaya ateş ettiklerinin tespit edildiğinin altı çizildi.
Uğur Kurt’un vücudundan çıkan merminin, şüpheli polis memuru S.K.’ın silahından çıktığının tespit edildiğine yer verilen iddianamede, ‘’Olay yeri incelemesinde yapılan ölçümlere göre, şüpheli polis memuru S.K ile maktül Uğur Kurt’un bulunduğu mesafe uzaklığının 73 metre ve şüphelinin bulunduğu noktadan silahı doğrulttuğu düzlem arasındaki kot farkının da 968 santimetre olduğu’’ belirtildi. Tanık beyanlarının bir kısmının ,özellikle kamera görüntüsünden elde edilen bulgulara kısmi aykırılık teşkil ettiği bilgisine yer verildi.
‘’ŞÜPHELİ POLİS MEMURU S.K, MOLOTOF ATAN ŞAHSI İSABET ETTİREMEYİP KURT’UN ÖLÜMÜNE SEBEP OLMUŞTUR’’
Olay günü kimliği tespit edilen bir ve edilemeyen dört şüphelinin, zırhlı araçta görevli polisleri öldürmek veya yaralamak niyetiyle, zırhlı aracın sıkışmasını da fırsat bilerek, ardı ardına molotofkokteyli attıkları ve aracın yanmaya başladığı belirtildi. Zırhlı araca saldıran kişileri gören şüpheli polis memuru S.K.’nın, kendisine yada diğer polis memurlarına yönelik saldırıyı önlemek için silahla ateş ettiği bilgisinin yer aldığı iddianamede ’’Şüpheli polis memurunun molotof atan şahsı isabet ettiremeyip, göstericiyle aynı istikamette, caddenin alt tarafındaki Cemevi bahçesinde bulunan ve olaylarla hiç bir ilgisi bulunmayan Uğur Kurt’u vurarak ölümüne sebebiyet verdiği, silahtan çıkan kurşunun yapılan ölçümlere göre molotofkokteyl atan şahsın 26 santimetre uzağından geçtiği tespit edilmiştir’’ denildi.
İddianamede, şüpheli S.K’nın ani gerçekleştirilen saldırıya, kendisini yada diğer polis memurlarının korumak amacıyla orantılı olacak şekilde, görev silahı ile karşılık verdiği sırada hedefte hata yaptığı ve haksız saldırı fiiline iştirak etmeyip, olayla ilgisi olmayan Uğur Kurt’un ölümüne sebebiyet verdiği tespiti yer aldı.
İddianamede, şüpheli polis memurunun ’’taksirle ölüme neden olma’’ suçundan 3 ile 6 yıl arasında hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. İstanbul 85. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame davanın kabulü ya da reddine ilişkin kararını 15 gün içinde verecek.