Verem Kalıtsal Değil Bulaşıcı Bir Hastalık
Türkiye’de son 10 yılda veremle mücadelede başarılı sonuçlar elde edildiği belirtildi. Türkiye’de 2005 yılında 20 bin 535 olan vaka sayısı, 2013 yılında 13 bin 409’ a gerilerken, aynı dönemde Trabzon’da 2005 yılında 248 olan vaka sayısı 2013 yılında 115’e düştü.
Trabzon Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, ülke genelindeki hastaların yüzde 59’unu erkekler oluştururken, yüzde 41’ini kadınlar oluşturduğu ve hastaların yaklaşık yüzde 65’ni de akciğer tüberkülozu oluşturduğu kaydedildi. Açııklamada “Verem tedavi görmemiş aktif tüberkülozlu kişilerin, öksürme ve hapşırmasıyla ortama yayılan mikrobun solunum ile alınması sonucu bulaşır. Tedavi görmemiş bir verem hastası yılda 10-15 kişiye bu hastalığı bulaştırır. Bulaştırıcılıkta; karşılaşma süresi, ortamın genişliği ve havalanması önemlidir. En çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşmaktadır. Verem mikrobunun bulaştığı kişilerde vücutta sessiz durduğu ve hastalık oluşturmadığı duruma verem enfeksiyonu denilmektedir. Vücut direnci düştüğü zamanlarda verem mikrobu verem hastalığına sebep olmaktadır. Verem hastalığı klinik belirtilerin ortaya çıktığı durumdur. Verem hastalığı en çok akciğeri tutar, ancak vücudumuzda ki bütün organları tutabilmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Hastalığın genel belirtileri ile ilgili olarak ise, “Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemesi, öksürük (2-3 haftadan fazla süren öksürük) balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığıdır. İki-üç haftadan uzun süren öksürükte verem hastalığından şüphelenmek gerekir. Üç haftadan uzun süren öksürüğü olan vatandaşlarımız erken tanı için en yakın sağlık kurumuna başvurmalıdır. İlimizde, tüm Aile Sağlığı Merkezlerinde verem hastalığı belirtileri olan şüpheli vatandaşlarımızın ücretsiz muayenesi yapılmakta ve balgam örnekleri alınarak gerekli tetkikler yapılmaktadır. Merkez Toplum Sağlığı Merkezimize bağlı Verem Birimimizde (Verem Savaş Dispanseri) ücretsiz olarak şüpheli bireylerin akciğer grafileri, mikrofilmleri ve balgam tetkikleri yapılmaktadır" denildi.