Vitiligo İle Baş Etmenin Yolu Güçlü Bağışıklık Sisteminden Geçiyor

Halk arasında "beyazlama hastalığı" olarak bilinen ve stresin artmasıyla çoğaldığı için çok sık rastlanılmaya başlanan Vitiligo hastalığının tedavisi, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinden geçiyor.
Gün geçtikçe görülme oranları artan Vitiligo vakalarının imdadına, bağışıklık sistemini güçlendirme tedavisi yetişiyor. Immunoterapi adı verilen bu tedavi başta Amerikalı bilim adamları olmak üzere tıp dünyasının da gözde tedavileri arasında yerini aldı. İç Hastalıkları Uzmanı ve İmmunoterapist Dr. Ülkü Duraksoy, "Pek çok bağışıklık sistemi hastalığında olumlu sonuçlar veren bu tedavi, Vitiligo’da da hasta disiplinli olduğunda 2 ay sonra sonuç vermeye başlıyor” dedi.
Vitiligo hastalığının bağışıklık sisteminin kendi kendine saldırısı ile geliştiği bilinen cilt pigmentlerinin kaybına neden olan bir rahatsızlık olduğuna vurgu yapan Duraksoy, "Halk dilinde ’beyazlama hastalığı’ olarak da biliniyor. İş, stres faktörlerinin artması ile birlikte Vitiligo’nun her geçen gün görülme oranlarında artış gösterdiğini belirtiyor. Son yıllarda uygulanan ve başta Amerikalı bilim adamları olmak üzere tıp dünyasının en iyi tedavi şekli olarak nitelendirdiği İmmunoterapi Vitiligo hastalarının da yüzünü güldürüyor. İmmunoterapi bağışıklık sistemini tedavi eden bir yöntemdir. Kanser, tiroid, iltihaplı romatizma, hepatit gibi pek çok rahatsızlıklarda standart tedaviler ile birlikte uygulandığında mucize sonuçlar verebiliyor. Bu hastalıklara Vitiligo da dahil oldu ve başarılı sonuçlar alındığını gördük. Ancak tüm tedavilerde olduğu gibi hasta disiplini çok büyük önem taşıyor. Verilen tedaviye harfiyen uyması gerekiyor” diye konuştu.
Bir hastada Vitiligo ortaya çıktı ise mutlaka altta yatan bağışıklık sistem problemlerinin mevcut olduğunu belirten Dr. Duraksoy, “Tedaviye başlamadan önce altta yatan ve Vitiligo’ya neden olan problemleri tek tek bulup çıkarmak gerekir. Tedaviyi belirlemede kılavuz olacak çeşitli test ve muayenelerin yanı sıra hasta hikayesinin de dinlenerek iyi analiz edilmesi gerekir. Tedaviye başlamadan önce en çok etkilenen organlar tiroid bezi, pancreas ve karaciğer aksı taranır. Barsak flora analizi yapılır. Hastanın gluten, laktoz, fruktoz gibi gıdalara karşı intoleransının olup olmadığının araştırılması yapılır. Bu doğrultuda kişiye özel bir tedavi programı hazırlanır. Hastaların tedavilerinde en önemli prensip hasta uyumunun sağlanmasıdır. Hasta uyum göstermeyecek ise hiç başlamamalıdır. En az 2- 6 ay sürecek bir süreçte düzenli tedavisini almalıdır” dedi.
Bazı immün gıdaların ve beslenme bozukluklarının da Vitiligo hastalığının ortaya çıkmasında önemi olduğunu ifade eden Duraksoy, “Beslenme şekli tedavi sürecinde ve sonrasında kişinin tamamen yaşam şekli olmalıdır. Hasta asla sigara tüketmemelidir. Aşırı alkol tüketiminden kaçınılmalıdır, mümkün ise hiç tüketmemelidir. Hastalarda şeker tatlı unlu mamuller mutlaka kesilmelidir. Egzersiz hayatımıza sokmamız gereken en önemli unsurdur. Yoga, plates gibi egzersizleri tüm Vitiligo hastalarına önerebilirim. Sebze ve meyvenin bol yenmesi önemlidir. Bol su içimi mineral alımı açısından tercih edilir. Bunun dışındaki öneriler kişiye özel yapılan testlerin doğrultusunda yapılır” şeklinde konuştu.
VİTİLİGO HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Vitiligo, sadece bir cilt hastalığı değildir. Vitiligo, beraberinde başka hastalık ve/veya risk faktörleri de taşır. Vitiligo ile beraber mutlaka çoklu vitamin eksiklikleri araştırılmalıdır. Vitiligo bağışıklık sistemi ile ilgili bir hastalık olup, bağışıklık sistemi zayı?adığında ortaya çıkar. Bağışıklık sistemi güçlendirildiğinde, tamamen kaybolabilir veya sınırlı kalabilir. Vitiligoda mutlaka tiroit iltihabı araştırılmalıdır. Çok büyük bir çoğunluğunda oto antikorlar pozitiftir. Bir kısmında ise negatif olduğu halde sessiz tiroidit vardır. Vitiligoda gıda duyarlılıkları mutlaka incelenmeli ve buna özel diyet tedavileri başlanmalıdır. Vitiligoda midede ’Helikobakter Pylori’ mikrobu mutlaka araştırılmalıdır. Vitiligoda insülin direnci, gizli şeker ve şeker hastalığı araştırılmalı ve bulunursa tedavi edilmelidir. Vitiligo hastasının kansere, özellikle tiroit ve kolon kanserine yakalanma riski normal kişilere göre daha yüksektir. Vitiligo hastasının ’Romatoid Artrit’, ’Behçet’, ’Ankilozan Spondulit’ , ’Lupus’, ’Hashimoto’ gibi oto-immün hastalıklara yakalanma riski yüksektir. Zaten immunoterapi tedavisinin doğma nedeni de budur. Vitiligoda barsak ?orasında artmış ’Kandidiazis’, ’Klastridium’ , ’Disbiozis’ varlığı araştırılmalı ve bulunursa tedavi edilmelidir. Vitiligonun tek etkin ve kalıcı tedavisi immunoterapi, yani bağışıklığı onarma tedavisidir. Bu tedavi aynı zamanda diğer risk faktörlerini de kişiye özel olarak ortadan kaldırmış olacaktır. İmmunoterapiyle sistemik tedavi sağlanır, yani bağışıklık sisteminde var olan tüm arızalar bulunur, çıkartılır, etkin ve kalıcı tedavi sağlanır.