Yavuz Bülent Bakiler: “mehmet Akif’in Naaşını Üniversite Öğrencileri Kaldırdı”
Gazeteci-Yazar Yavuz Bülent Bakiler, Akif’in naaşının üniversite öğrencileri tarafından kaldırıldığını belirterek, “Öğrenciler tabutu üniversitenin sancağıyla süsledi. Ardından tabutunun üzerine Kabe örtüsü örttüler, naaşını Türk Bayrağı’na sardılar” dedi.
İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy, vefatının 78’inci yılında Bağcılar’da düzenlenen etkinliklerle anıldı. Mehmet Akif Ersoy Kültür Sanat Merkezi’ndeki “İstiklalimizin ve İstikbalimizin Şairi” adlı söyleşiye katılan Gazeteci Yazar Yavuz Bülent Bakiler, Akif ile ilgili bilinmeyen çok önemli konuları dile getirdi. Program, Yıldıztepe İlkokulu öğrencilerinin İstiklal Marşı’nı işaret diliyle, İlayda Doğan’ın ise sesli okumasıyla başladı. Ardından konuklarla söyleşide bulunan Bakiler, 1986’da Kültür Bakanlığı müsteşar yardımcılığı görevinde bulunduğunu anlattı.
Akif’in özellikle aydın kesim tarafından da çok iyi tanınmadığını ifade eden Bakiler, “Okumayan insan Akif’i nasıl tanıyacak? Yüksek tahsil alanlar da Marksist ateist eğitim alarak da Akif hakkında iyi düşüncelere sahip olmamışlardır” dedi.
Dönemin Kültür Bakanının düzenlediği basın toplantısında vefatının 50’nci yılında Akif’in yurt yurtdışındaki kabrini getirmek istediğini söylediğini anlatan Bakiler, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dehşet bir konuşmaydı. Bir ülkenin Kültür Bakanı Akif’in kabrinin Türkiye’de olduğunu bilmez mi? Bakan, Akif’in Safahat kitabını ilk kez o toplantıda gördü. Ve kitaba Sefahat diyordu. Biri safhalar, diğeri ise adi, bayağı yaşama tarzı anlamına gelmektedir.”
Komünist ve ateistlerin yıllarca Akif’in başındaki fesi çıkarmamak için yurt dışına kaçtığı yalanını yaydıklarının altını çizen Bakiler, yıllarca tarih kitaplarında bu yalanların yer aldığını, Osmanlı Devleti’nin kötülendiğini savundu.
Akif’in Farsça, Fransızca, Türkçe ve Arapça’yı çok iyi bildiğini de anlatan Bakiler, doğu ve batıyı çok iyi bildiğini belirterek, Frenk gömleği giyindiğini ve kravat taktığını anlattı. Bakiler, “Ceket ve pantolon giyindiğinde kafir olacağını düşünmeyen Akif fesi çıkarınca mı kafir olacağını düşünmüş olabilir. Akif’e kör bakılmaktadır” şeklinde konuştu.
Yurda döndükten sonra 1936’da vefat eden Akif’in, Beyazıt’ta musalla taşına konulduğunda çok az kişinin olduğunu, bir esnafın bildirmesi üzerine harekete geçen üniversite öğrencilerinin sahiplendiğini söyledi. Öğrencilerin tabutu üniversite sancağıyla süslediğini, üzerine Kabe örtüsü örttüğünü de anlatan Bakiler, cenazeyi Türk bayrağına sardıklarını anlattı.
Akif’in, sözüne sahip çıkan ve örnek bir insan olduğunu vurgulayan Bakiler, Hüseyin Cahit Yalçın’ın onun için şöyle dediğini anlattı: “Akif öldü ben onun tabutu karşısında derin saygıyla eğiliyorum. Aramızdaki tek ortak noktamız vatanperver olmasıdır. Akif, ömrü boyunca eğilmeyen, susmayan adamdır. ”