Yıllara Meydan Okuyan Besinler
Mayasante Polikliniği Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Eda Ağıllı, yaşlanmayı ortadan kaldırmanın mümkün olmadığını ancak, doğru miktarda tüketilen besinler ile zinde ve genç bir bedende sağlıklı bir yaşam sürmenin son derece kolay olduğunu söyledi.
Yaşlanmanın fizyolojik bir süreç olduğunu belirten Mayasante Polikliniği Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Eda Ağıllı, doğru miktarda tüketilen besinlerin fonksiyonel özelliklerinin genç bir bedene sahip olmanın yolunu açtığını ifade etti.
Bazı besinlerin içinde bulunan vitamin, mineral ve antioksidan bileşenler ile bu konuda diğer besinlerden biraz daha özel olduğunu vurgulayan Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Eda Ağıllı,”Ben bu besinlere (yıllara meydan okuyan besinler) ifadesini kullanıyorum” diye konuştu. Mayasante Polikliniği Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Eda Ağıllı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“E vitamini aktif yapısı olan tokoferol kuvvetli bir antioksidandır ve bu özelliği ile güneş ışığının zararlı etkilerine karşı vücudu korur. Badem, fındık, bulgur, buğday, karabuğday, çavdar, yulaf, kuru baklagiller E vitamin açısından zengin besinlerdir. Bazı araştırmalarda E vitamin yetersizliğinin Selenyum ile giderildiği gösterilmektedir. Selenyumda vitamin E gibi güçlü bir antioksidandır ve doku hasarını engelleyerek erken yaşlanmayı geciktirir. Et ürünleri, kuru baklagiller selenyum bakımından zengin besinlerdir fakat besinlerin selenyum içeriği besinlerin yetiştiği toprakta bulunan selenyum ile bağlantılı olarak değiştiği için selenyumdan zengin besinler tüketilse bile yetersizlik görülebilir, doktor kontrolünde kan düzeyleri takip edilmeli, gerekirse besin desteği kullanılabilir.”
RENGARENK BESLENİN
Sebze ve meyvelerde bulunan her rengin farklı bir antioksidanı işaret ettiğini belirten Ağıllı, diyette her renk besinin düzenli olarak tüketilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Brokoli, Brüksel lahanası, lahana, karnabahar izosiyonat, enginar silmarin, havuç karoten, domates likopen, patlıcanda nasunin, elma kuarsetin, portakal, limon, greyfurt d-limone, erik proantosiyanidin, yaban mersini, çilek, ahududu antosiyanidin ve flavonoid gibi çeşitli antioksidanları içerir” diyen Eda Ağıllı, bu antioksidanların beyin ve hücre hasarını önleyici etkisi gösterdiğini kaydetti. Ağıllı, antioksidanın içeriğinden daha fazla yararlanabilmek için, hafif haşlama yapılarak tüketilmesi gereğine de dikkat çekti. Mayasante Polikliniği Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Eda Ağıllı, şunları kaydetti:
“Çaya antioksidan özellik kazandıran yüksek miktarda kateşin içermesidir ve kateşin miktarı yeşil çayda siyah çaydan daha fazladır. Siyah çayda bulunan teanin hafıza ve öğrenme becerisini artırır. Yeşil çay üzerine yapılan araştırmalar, pek çok kanser türüne karşı koruyucu olduğunu göstermektedir.Kahve magnezyum, potasyum, E vitamini ve niasin içerir. Antioksidan miktarı yüksek bir içecektir. Araştırmalar sonucunda glikoz metabolizmasına etki ederek tip 2 diyabete karşı koruyucudur. Kahve tüketimi kemik mineral dengesini değiştirdiği için günlük güvenilir tüketim dozu günde 2 fincanı (300 ml) aşmamalıdır. Bitter çikolata antioksidan özelliğini kakao yağından alır ve bu özellikten yararlanabilmek için kakao yağ içeriği yüzde 50 - 70 arasında değişen çikolataları tercih etmeniz gerekir. Kırmızı şarapta bulunan resveratrol antioksidandır. Kadınlarda günde 1 kadeh erkeklerde ise 2 kadeh kırmızı şarap tüketimi kalp damar hastalıklarına karşı koruyucudur.Su hayat verir, metabolizmayı çalıştırır, vücuttan toksin maddelerin atılmasını sağlar. Günde 15 dakika Güneş Işığı, besinlerden karşılayamadığımız D vitamini için önemlidir. D vitamini derinin bağışıklık sistemini geliştirir ve osteporoza karşı kalsiyum ve fosforla birlikte savaşır.”
ANTİOKSİDAN BESİNLER
Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Eda Ağıllı, yıllara meydan okuyan besinleri ise badem, fındık, yulaf, kurubaklagiller, siyah ve yeşil çay, kahve, bitter çikolata, brüksel lahanası, enginar, karnıbahar, lahana, yaban mersini, ahududu, çilek, erik, elma olarak sıraladı.