Kardeş katilinden 'Rus Tecavüzü' hikayesi
Erhan Timuroğlu, Ergenekon davasının az bilinen isimsiz sanığıydı. Cumhuriyet Gazetesi’ne 3 kez el bombası atılması ve Danıştay cinayetinin tam merkezindeki isimlerin yanındaydı. Danıştay cinayetini işleyen Alparslan Arslan ile organize eden Osman Yıldırım’ın halen tam çözülemeyen ilişkiler ağının ortasındaki vasat bir figürandı.
Erhan Timuroğlu, şimdilerde ise kız kardeşi Ceylan Timuroğlu’nu katlettiği cinayetle gündemde. Timuroğlu, tam 11 gündür aranıyor. Erhan Timuroğlu, 38 yaşında... Onu kardeş katili yapan mafyatik öyküsü, mahkeme ve polis kayıtlarında ayrıntılı olarak yer alıyor. Kars’ın Digor İlçesi’ndeki Hisarönü Köyü’nden 12 yaşındayken İstanbul Esenler’e geldi.
Önce akrabalarının yanında inşaatlarda, sonra Kayışdağı’nda bir restoranda çalıştı. Ailesi peşinden İstanbul’a geldiğinde yıl 1994’tü. Askerlik sonrası yeniden pazarcıydı. Borçlandı, pazarcılığı bıraktı. Yeni mesleği, 3-4 yıl boyunca kahvehanelere takılmaktı. Kavgalara karıştı, karakola, mahkemeye ve nihayet kısa süreli cezaevine düştü. Artık kriminal bir karakterdi.
İŞSİZDİ, BAR İŞLETMECİSI NASIL OLDU?
Yıllarca işsiz gezen Erhan Timuroğlu, birden çevresine Bostancı sahilinde Hovarda adlı barı devraldığını anlatmaya başladı. Güç sahibi saydığı kriminal çevrelerle ilişkileri bu dönemde gelişti. Kendisini Danıştay-Ergenekon davası ile Cumhuriyet Gazetesi’ni bombalamaya götüren ilişki ağını da bu dönemde, Sultanbeyli Hasanpaşa’daki oyun oynamaya gittiği kahvehanede kurdu.
Mekânın sahibi, Danıştay cinayetinin itirafçı sanığı olacak olan hemşerisi Osman Yıldırım’dı. “Derin” ilişkiler içinde olmakla övünen bir sabıkalıydı. Yıldırım, 2006’da Timuroğlu’nu bir avukatla tanıştırdı. O isim, Danıştay saldırısını gerçekleştirdikten sonra “Deli” numarasına yatıp bütün ilişkilerini gizleyecek Avukat Alparslan Arslan’dı. Kısa süre sonra bu üçlünün arasından su sızmaz hale geldi. Bir gün bellerinde silah “konut kooperatifindeki anlaşmazlığa” aracılık ediyor, ertesi gün borcunu ödemeyen bir avukata “çöküyor”lardı.
Alacak tahsili işine giren küçük bir çete olmuşlardı. Bir gün Osman Yıldırım ve Alparslan Arslan, Erhan’a, Coco Bar adlı mekânın güvenliğini sağlamasını teklif ettiler. Kabul etti. Timuroğlu mahalleden iki yakın arkadaşı, Tekin Irşi ve İsmail Sağır’ı da ekibine dahil etti. O ekip, kısa süre sonra Cumhuriyet Gazetesi’ni bombalayacaktı.
POŞETTE EL BOMBALARI
Osman Yıldırım, 2006 Mayıs’ında Timuroğlu’na “Bir yere taş atacağız. Para kaldıracağız” demeye başlamıştı. Yıldırım, 5 Mayıs 2006’da Coco Bar’da Erhan Timuroğlu ve iki arkadaşına, içinde el bombaları olan poşeti gösterip “Cumhuriyet Gazetesi, domuzun kafasına başörtüsü takıp fotoğraf yayınladı. Bomba patlasın, ses gelirse para akacak” dedi.
Danıştay cinayetini işleyecek olan Avukat Alparslan Arslan’ın da katıldığı Cumhuriyet Gazetesi’ne ilk saldırı o gün yapıldı. İkinci bomba 10 Mayıs’ta, üçüncü 11 Mayıs’ta atıldı. Erhan Timuroğlu, 3 bombalı saldırının 2’sine bizzat katıldı. Osman Yıldırım, bombacı ekibi 15 Mayıs 2016’da kumar oynadığı Çamlıca’daki bir kahvehanenin önünde topladı. Yeni hedeflerini Ankara olarak açıklayan kişi, üzerinde Glock marka suikast silahı olan Alparslan Arslan oldu: “Danıştay Başkanı’nı vurup geleceğiz.”
FETÖ’CÜ YARGI ÇÖZMEDİ
Ankara’da bir otele yerleştiler. Yıldırım ve Alparslan, o gece birçok sahte isimli telefon hattıyla bazı görüşmeler yaptı. Kimlerle görüştükleri halen sır. Çünkü FETÖ’nün yönlendirdiği ortaya çıkan Ergenekon davası, bu ilişkiler ağını çözmedi. Tarih: 16 Mayıs 2006... Danıştay saldırısından 24 saat öncesi..
Alparslan Arslan, Erhan Timuroğlu ve arkadaşı İsmail Sağır’ı da aracına alıp Danıştay binasına gitti. “Siz arabada bekleyin” deyip içeri girdi. Glock silahı yanındaydı. Hassas korumadaki binaya elini kolunu sallayarak girdi. O binaya silahlı girmeyi nasıl başardığı da halen soru işareti. Arslan’ın 17 Mayıs’ta Danıştay’da düzenlediği saldırıda ise 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin yaşamını yitirdi. Arslan binada, dışarıda bekleyen Timuroğlu ve Sağır ise kaçtıkları İstanbul’da yakalandı.
‘RUS TECAVÜZÜ’ HİKÂYESİ
Erhan Timuroğlu, yıllarca tutuklu yargılandığı mahkemede nasıl bir senaryonun parçası olduğunu anlayamadığını söyledi. Son savunmasında, “devleti yıkmakla” suçlanmasına bozulduğunu ifade ediyordu: “Savcı bana ‘Ülkeyi yıkacak’ diyor.
Küçükken babaannemin bize anlattığı Rus işgalinde kadınlara nasıl ahırlarda tecavüz edildiğine dair hikâyeleri gözyaşlarıyla dinledim ben. Dedelerim bu ülkenin kurucusu.” Timuroğlu, kendisini kadınlara tecavüzün üzerinde bıraktığı izi anlatarak savunmuştu. Yıllar sonra 28 Şubat’ı 1 Mart 2017’ye bağlayan gece, kız kardeşi Ceylan’ı basit bir erkek arkadaş dedikodusu yüzünden öldürüp kayıplara karıştı.
İNFAZCI GİBİ, KAFASINDAN VURDU
Erhan Timuroğlu’nun Ceylan’ı öldürürken gösterdiği soğukkanlı tavır, anne ve babası dahil herkesi dehşete düşürdü. Öyle ki; Ceylan’ı filmlerdeki ‘infaz’ sahnelerini aratmayan şekilde öldürdü. Annesi bile cinayeti “Her şey birkaç dakika içinde oldu” diye anlattı: “Eve geldi. Ceylan’ı sordu.
‘Sen ne halt karıştırıyorsun?’ diye odasına girdi, başına ateş etti.” Timuroğlu’nun bir tür infazcı gibi silahından ateşlediği mermi, yatar vaziyetteki Ceylan’ın kafasına girip çıktıktan sonra omzuna saplandı. Cinayetin nedeni polis kayıtlarına göre, “dedikodu”. “Dedikoduların” odağındaki isim ise Erhan’ın gece-gündüz birlikte gezdiği yakın arkadaşı Bekir Teker’di.