Suphi Altındöken için karar verildi!
Mersin'de üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ı evine gitmek üzere bindiği minibüste vahşice katleden minibüs şoförü Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmettin Altındöken, tutulduğu cezaevinde silahlı saldırıya uğramışlardı.
Kaldırıldığı Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hayatını kaybeden Ahmet Suphi Altındöken'in cenazesi, Adana Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ardından gece toprağa verilmek üzere Mersin'in Tarsus ilçesine götürüldü. Ancak burada mezarlıkta yer verilmeyince aile Altındöken'in cenazesini tekrar Adana'ya getirmek zorunda kaldı.
Adana Devlet Hastanesi morguna konulan Altındöken'in cenazesi, yapılan görüşmelere rağmen ne Adana'da ne de anneannesinin köyü olan Tarsus'un Kocaköy Mahallesi'nde defnedilemedi.
Mersin’de hiçbir köy ve ilçe mezarlığına defnedilmesini istemedi. Defin krizi başladı. cenaze Mersin, Tarsus ve Adana'da dolaştırıldı, ancak defnedilemeyince ortada kaldı.
GİZLİCE DEFNEDİLECEK
Altındöken'in cenazesini Mersin'de toprağa vermek isteyen bir avukat vasıtasıyla Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne başvurarak defin için mezarlık talebinde bulundu. Belediye yetkilileri iki gün süren çalışmanın ardından Altındöken’in cenazesinin Mersin'de defnedilmesini kararlaştırıldı. Belediye kaynakları da Kararı doğrularken defin işleminin bugün Yapılacağı ancak güvenlik gerekçesiyle yeri ve saatinin açıklanmayacağı öğrenildi. Mersin'de meclis kararı gereği gece defin yapılamıyor ancak güvenlik gerekçesiyle farklı uygulama yspılabileceği de dike getiriliyor.
KATİLİN ANNESİ: "ÇÖPE Mİ ATAYIM"
Altındöken'in annesi Naciye T., "Öldü daha ne olsun. Çöpe mi atayım. Oğlumun cenazesini niye gömdürmüyorsunuz. Vicdanların rahatlaması için meydanlarda kendimi mi yakayım " diye ağlamıştı. Anne Altındöken kendi köyüne defnetmek istemiş ancak köyün muhtarı ise "Kabul etmiyorum. Kilitledim mezarlığı, zorla açıp girecek halleri yok. İnsanlık suçu ya, canlı canlı adamın bilekleri kesilir mi? Mezarlığa koymama yetkisine sahibim. Bu köy benim köyüm. Ben kabul etsem bile onu geri kepçe ile çıkarırlar" demişti.