Tacizci öğretmen kendini böyle savundu

Tacizci öğretmen kendini böyle savundu

Çukurova ilçesi Mahfesığmaz Mahallesi'ndeki bir ortaokulda 5 Mart 2016 günü meydana gelen olayda iddiaya göre birden fazla kız öğrenci okula gitmeyince aileler şüphelendi. Veliler okula giderek durumu yönetime anlatınca yönetim öğrencilerle rehberlik öğretmeninin konuşmasına karar verildi. 10 kız öğrenci, rehber öğretmenle tek tek görüştüğünde 61 yaşındaki evli matematik öğretmeni Z.G.'nin kendilerini taciz ettiğini söyledi. Bunun üzerine rehber öğretmen durumu okul yönetimine bildirdi. Yönetim ise Kayseri'de yaşanan bir olayın benzerini yaşamamak için hemen polise haber verdi. Devreye ahlak ve çocuk polisi girdi. Ahlak polisi, öğretmeni gözaltına aldı. Sorgusunun ardından "çocuklara cinsel taciz" suçlamasıyla adliyeye sevk edilen öğretmen Z.G., çıkartıldığı mahkemece tutuklandı. Cumhuriyet Savcısı, Z.G. hakkında 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' ve 'çocuğun cinsel istismarı' suçlamasıyla toplam 220 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, "Mağdur çocukların birbirlerini doğrular nitelikteki beyanları, okulda tutulan tutanaklar ve mağdurların iftira atmalarını gerektirir bir durumun bulunmaması nedeniyle şüphelinin atılı suçu işlediği anlaşıldı" denildi.

10 kız öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla hakkında 220 yıl hapis cezası istenen öğretmenin Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden mahkemede ilk savunmasını yapan Z.G., önceki beyanlarını yineleyerek suçsuz olduğunu öne sürdü. Sınavlarda yüksek not alamayan çocukların ailelerince kendisine kumpas kurulduğunu savunan Z.G., "Ben 35 yıllık öğretmenim. Çocuğumu nasıl seviyorsam öğrencilerime de öyle davrandım. Bugüne kadar hiç soruşturma geçirmedim. Veliler ve öğrenciler beni seviyordu. Amacım matematiği çocuklara sevdirmekti. Öğretmenini sevmeyen çocuk matematiği sevmez. Çocuklar bana gelip sarılırdı. Ben de onları, 'çiçeklerim' diye severdim. Alınlarından, saçlarından öperdim. Onlar benim evladım gibi. Kendi çocuklarım gibi sevip alınlarından öptüm. İğrenç iftiraları duyunca şok oldum. Bu çocuklar mutlaka yönlendiriliyor. Taciz edilse sınıfta bu çocuklar kimse görmez mi, tepki vermezler mi? Hepsi tek kalemden çıkmış gibi ifade veriyor. Not konusunda velilerle sorunlar yaşadım. Test sınavı yapılan ilkokulda matematikten çok yüksek not alan öğrenciler benim yazılı sınavlarımdan düşük not aldı. Bazı veliler kendilerini 'düşük not mağduru' olarak tanımladı. Benim çocukların dersine girmemem için hareket ettiler. O dönem çocuklara yönelik cinsel istismar olayı gündemdeydi. Bunu yaptılar ve amaçlarına ulaştılar. Benim cinsel sorunlarım var. Ereksiyon sorunum var. Şehvet sorunu olan biri çocukları kucağına oturtur mu? Bana kumpas kuruldu. Onlar benim evladım. İftiraya kurban gidiyorum" dedi.
Mahkemede psikolog eşliğinde yaşadıklarını anlatan kız öğrencilerden biri öğretmeni Z.G.'nin kendisini dizlerine oturttuğunu söylerken, diğer öğrenci ise sadece her öğretmen gibi sevdiğini söyledi. Toplam 10 mağdur öğrencinin bulunduğu davada 9 veli öğretmenden şikayetçi olurken, yalnızca 1'i şikayetçi olmadı.

Öğrencilerin ve tanıkların dinlenmesine karar veren mahkeme heyeti, sanığın tahliye istemini reddetti.