İstanbul'daki konsolosluklar neden kapatılıyor? Bakan Soylu yanıtladı

Hollanda, İngiltere ve Almanya'nın İstanbul Başkonsolosluğu'nun ardından Beyoğlu'nda bulunan Fransa Başkonsolosluğu da güvenlik gerekçesiyle geçici bir süreliğine kapatıldı. Pierre Loti Fransız Lisesi de güvenlik gerekçesiyle eğitime ara verdiğini duyurdu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma Genel Komutanlığı Beştepe yerleşkesinde düzenlenen ‘Jandarma Genel Komutanlığı 2022 Yılı Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Toplantıda açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, güvenlik gerekçelerini bahane ederek kapatılan başkonsoloslukların esas gayelerinin psikolojik tahribat oluşturmak olduğunu belirterek şunları dedi:

“Bu ülkede büyükelçiler, Türkiye'ye deklarasyon yayınlamışlardır. Sebebi ise Türkiye içerisindeki hukuka ayar vermek ve Türkiye'yi istikrarsız hale getirmek. İstiklal Caddesi saldırısı, Hatay'daki polis evine yapılan saldırı, 2022'de büyükelçilerin altına imza attığı bildiriden farklı değildir, aynısıdır. İçlerinde kalmış büyük bir planın parçasıdır. Türkiye'ye karşı yapmış oldukları deklarasyonda hangi büyükelçi, bu deklarasyonun altına imazalanmasına salık vermişse, Türkiye de yaklaşık 3-4 gündür bir DEAŞ hadisesi üzerinden büyükelçiliklerin, bazı ibadet alanlarının tehlikede olduğunu ortaya koyarak bir kurumumuza ilettiği istihbari bir notla diğer büyükelçilere de, ‘biz kapatıyoruz, siz de kapatın' telkininde bulunarak, 60 milyon turist hedefimizi koyduğumuz bir günde, 51 milyon turistin geldiğini, 46 milyar dolar turizm geliri elde ettiğimizi açıkladığımız bir günde Türkiye'de yeni bir psikolojik harp başlatmanın eşiğinde olmuşlardır. Metnin altına imza atan, Türkiye'ye bir hukuk operasyonu yapmaya çalışan büyükelçiler, malum büyükelçinin operasyonuyla Türkiye'ye güvenlik açığı ve terör operasyonu çekmeye çalışıyorlar.”

“Terörle mücadelemizde bir gün bile aralık vermedik”

Avrupalı ülkelerin terörü desteklediğini söyleyen Bakan Soylu, “2023 yılında DEAŞ'a karşı şu ana kadar 60 operasyon gerçekleştirdik. 95 kişi gözaltına alındı. 2022 yılındaysa bin 42 operasyon gerçekleştirdi. Terörle mücadelemizde bir gün bile aralık vermedik. Bin 981 kişi gözaltına alındı. 600'den fazla kişi de tutuklandı. 2022 yılında 130 bin 981'i kırsal, 3 bin 732'si şehir olmak üzere toplam 134 bin 713 operasyon gerçekleştirildi. 8 bin 410 gözaltı işlemi yapıldı. Sadece son 5 yılda toplam bin 126 DEAŞ'lı Avrupa'ya gönderildi. Siz kendi ülkenize ait pasaportlu bu DEAŞ'lıları ne yaptınız? Ülkeye giriş yasağı koyduğumuz Avrupa menşeili 10 bin 355 yabancı terörist savaşçı şu anda sizin ülkelerinizde ne yapıyor?” ifadelerini kullandı.

“El Kaide'yi Amerika'nın kendisi imal etmiştir”

Türkiye'nin hiçbir zaman haksız mücadeleler içerisinde olmadığını söyleyen Bakan Soylu, “DEAŞ'ın sahibi kimdir? El Kaide'yi Amerika'nın kendisi imal etmiştir. Rakka'yı, PKK ile DEAŞ arasında değiş-tokuş yapabilme kabiliyetini Amerika Birleşik Devletleri ortaya koymuştur. Bir tek kan dökülmeden. Hani birileri diyor ya ‘Biz yıllardan beri kan dökücüyüz'. Bu ülkede 6 ay da olsa İçişleri Bakanlığı yapan bir cahil, Amerika ve Avrupa'nın şemsiyesi altına girmek için kendi güvenlik güçlerini aynı cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticareti yapmakla suçlayanlar gibi. Bize kan dökücü diyorlar. Utanmasa Kurtuluş Savaşı'nda verdiğimiz mücadeleyi de aynı sıfatla takdim edecekler” diye konuştu.

“Çok yüksek bir güvenlik maliyeti yükleniyoruz ve çok yüksek bir kapasite kullanıyoruz”

Güvenlikle ilgili hiçbir tavizlerinin olmadığını aktaran Bakan Soylu, "Güvenlik meselesi, 21. yüzyıla adını yazdırdığı, dünyanın her yerinde kabul edilen bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Yıllardır dağlarımızı bir terör yuvası haline getiren akla ve onun taşeron terör örgütüyle hep beraber mücadele ediyoruz. Hayali bir ‘128 milyar dolar kayıp' uydurup bunun hesabını soracağını iddia edenler, keşke cesur olsalar da ortaklarından terörün gerçek maliyetinin hesabını sorabilseler. Çok yüksek bir güvenlik maliyeti yükleniyoruz ve çok yüksek bir kapasite kullanıyoruz. Bunun karşılığında da ayakta kalabiliyoruz. Tecrübemiz ve kapasitemizle 21. yüyzyılın tüm güvenlik sorunlarını karşılayabiliyoruz. 21. yüzyılda kendi güvenliğimizi tam olarak sağlayabilmek için küresel güvenlik tablosuna 360 derece izleme yapmak durumundayız” diye konuştu.