Koronavirüs ile mücadele eden hemşire: Evladıma sarılıp öpmek istiyorum ama yapamıyorum

Koronavirüs ile mücadele eden hemşire: Evladıma sarılıp öpmek istiyorum ama yapamıyorum

Türkiye'de yeniden artan koronavirüs vakalarının ardından birçok ilde birinci dalganın ikinci piki yaşandı. Önlemlere uyulması konusunda yurt genelinde denetimler sıklaştırılırken, bu sürecin en çok mesai yapan ve en çok risk grubunda bulunan meslek grubu doktorlar ve sağlık çalışanları oluyor. Salgının ülkemizde giderek yayılmasının ardından iş yükü ve sorumlulukları artan sağlık personeli, fedakârca görev yapıyor.

AİLELERİNDEN UZAK DURUYORLAR

Covid-19 tanısı konulan ve şüphesi olan hastalarla yakın temasta bulunan sağlık çalışanları, hastalığın kendilerine bulaşmasını önlemek için tulum, önlük, maske, gözlük ve siperlik ile koruyucu tedbirlerini alıyor. Özellikle hastayla temas edeceği zamanlarda 2-3 kat maske ve eldiven kullanımına özen gösteriyor. Bu süreçte olası bulaşma riskine karşı kendilerini de izole etmek durumunda kalan sağlık çalışanları, aynı evde yaşamak zorunda kaldıkları, çocukları, eşleri, anne, baba ve kardeşlerine bu hastalığı bulaştırmamak için onlardan kendini uzak tutuyor.

AĞLAYARAK UYARDI

Ailelerine duydukları özlemle görevlerini yürüten sağlık çalışanları, salgını en az kayıpla atlatabilmek için vatandaşlara "hijyen kurallarına uyun" çağrısını bir kez daha yeniledi. Görevli olduğu hastanenin mart ayından itibaren pandemi hastalarına hizmet vermeye başladığını söyleyen 6 yıllık hemşire Sedef Kılıç, uzun bir süredir evladına sarılıp, öpemediğini söyledi. 3 yaşındaki kızı İkra ile verilen molalarda cep telefonu ile görüntülü konuşan hemşire, evladı ile hasret gideriyor. Kendisi görevde iken çocuğuna eşi veya annesinin baktığını ifade eden Kılıç gözyaşları içinde şunları söyledi:

'EL ELE VERİRSEK BU HASTALIĞI YENEBİLİRİZ'

"İnsanlar evlerine gidip sevdiklerine sarılıyor bizler ise uzaktan hasret gidermeye çalışıyoruz. Eve gittiğimizde de onlardan uzak duruyoruz. Evladıma sarılıp, öpmek istiyorum ama yapamıyorum. Uyutacağımız zaman bile başımızı çeviriyoruz ki nefesimiz ona değmesin. Zor bir dönemden geçiyoruz. Herkes mümkün olduğunca maske taksın. Kimse kimseye güvenmesin en yakınınız bile hasta çıkabilir. Bu nedenle mutlaka maske takıp, sosyal mesafeyi koruyup ve hijyene dikkat edelim. Eve gittiğimde bu hastalığı eşime, çocuğuma, anneme bulaştıracağım diye çok korkuyorum. El ele verirsek bu hastalığı yenebiliriz. Lütfen hem kendiniz hem de size yakın olan kişilerin sağlığını düşünüyorsanız kuraları uygulayın."

TERİMİZ ÜZERİMİZDE KURUYOR

Covid-19 tanısı konulan hastalarla yakın temasta bulunan sağlık çalışanları, hastalığın kendilerine bulaşmasını önlemek için tulum, önlük, maske, gözlük ve siperlikle koruyucu tedbirlerini alıyor. Özellikle hastayla temas edeceği zamanlarda 2-3 kat maske ve eldiven kullanımına özen gösterdiklerini vurgulayan Sedef Kılıç, "Kıyafetimizin üzerine giyindiğimiz tulum en az yarım saat üzerimizde kalıyor. Tulumu çıkardığımız zaman formalarımız su gibi oluyor. Terimiz üzerimizde kuruyor. Hastanın durumuna göre bazen saatlerce üzerimizde kalıyor. Kendimizi korumalıyız çünkü birçok sağlık çalışanı bu hastalığa yakalandı ve yaşamını yitirdi" diye konuştu.