Hamilelik döneminde cinsel yaşam nasıl olmalıdır?

Hamilelik döneminde cinsel yaşam nasıl olmalıdır?

Hamile olan kadınlar cinsellik hakkında toplumdaki düşüncelerden dolayı bu konuyu doktorla konuşmaktan çekinir. Hamilelikte cinselliğe karşı yetersiz bilgiye sahip olduklarından, gebelik sürecinde bazı sorunlar yaşanır. Bu bilgiler yüzünden genellikle cinsellikte yasaklar dönemi başlamış olur. Bu dönem kadınlarda bedensel ve ruhsal değişimlerin olduğu bir süreçtir. Kadınların cinsel arzuları dönemsel olarak artar ve azalır. Bu yüzden hamile kadınlar farklı sorunlar yaşamaya başlar. Partnerlerinin de bilinçsizliğinden eşler arasında da sorunlar olmaya başlar. Bu nedenle hamilelik sürecinde eşler birlikte bu konu hakkında bilgilendirilmelidir.

Jinekolojik Onkoloji Cerrahi Uzmanı ve Ürojinekolog Prof. Dr. Ateş Karateke gebelikte cinsel yaşam hakkında çok önemli bilgileri kadınvekadın takipçileri için paylaştı.

Hamileliğin ilk trimesteri (İlk üç aylık dönemi)

Hamilelikte bu süreç anne adayının kokulara karşı daha hassas olduğu, uykuya meyilli olduğu, bulantı ve kusmanın yaşandığı bir dönem olarak kabul edilir. Bazı anne adaylarında tiksinme eşinin nefes ve vücut kokularına bile dayanamayacağı seviyelere çıkabilir. Bu daha çok ilk hamileliğini geçiren kadınlarda, stres ve kaygının üst düzeyde yaşanan bir dönemdir. Anne adaylarının cinsel ilişkinin bebeğe ve kendisine zarar vereceği hakkında olumsuz düşüncelerinin oluştuğu bir süreçtir. Bu tür düşüncelerin oluşması cinsel arzuda azalmaya sebep olacağından, anne adayları hemen cinsel ilişkiyi ikinci plana atar ve eşinden uzaklaşır.

İlişkide cinsel uyaranlar dışında, ağrıların olması, cinsel bölgenin kanlanmasının artmasıyla birlikte ödemleşme başlaması cinsel ilişkiyi ağrılı hale getirir. Fakat genel anlamda bu dönem anne adayında orgazmın daha yoğun yaşandığı, genital bölgede nemlenmenin daha çok olduğu bir süreçtir. Bu açıdan bakıldığında anne adayları cinselliği bu süreçte daha hissederek yaşayabilir.

Hamileliğin ikinci trimesteri (3-6 ay arası)

Bu dönemde anne adaylarının bedenlerinde oluşan fiziksel değişimlere uyum sağladığı bir süreç yaşanır. İlk dönemde oluşan belirtiler ortadan kalkar, anne adayları kendilerini daha iyi hissetmeye başlar. Artık kadınlar hamileliklerini kabullenmiş, bunun yarattığı olumsuz etkilerden kurtulmaya başlamıştır. Bedenlerinde olan değişimleri kabul etmiş ve ruhsal sorunları aşmaya başlamıştır. Bebeğin hareketlerini hissetmeye başlamış, fiziksel yakınmaları azalmaya başlamış ve anne adayı cinsel ilişkiye karşı daha fazla ilgi duymaya başlamıştır. Genital bölgede kanlanma artışının olması yüzünden, cinsellikte orgazm daha yoğun yaşanmaya başlamıştır.

Hamileliğin son trimesteri (6-9 ay arası)

Hamilelikte ikinci dönemle birlikte azalan yakınmalar bu dönemde yeniden ortaya çıkmaktadır. Bu etkilerle birlikte anne adayında yeniden cinsel arzu ve istek azalmakta, dolayısıyla cinsel ilişki isteği de ikinci plana atılmaktadır. Doğumun yakın olması yüzünden anne adaylarının yaşadığı korku cinselliğin sekteye uğramasına neden olmaktadır. Aynı zamanda bebekle olan iletişim artması, cinsellikte bebeğin zarar göreceği düşüncesi anne adayının cinsellikten kaçınmasında etkili olur. Rahmin iyice büyümesi nedeniyle cinsel ilişkide belli pozisyonlarda kadının ağrı duyması cinsellikte olumsuz etki yapmaya başlar. Bu yüzden çiftlerin kendileri için uygun pozisyonları belirlemeleri daha uygun olur. Bu süreçte de pelvis bölgesinde kanlanma arttığından, cinsel ilişkiden alınan haz daha fazla olur.



Lohusa dönemi

Bu dönem kadınlarda doğum nedeniyle yorgunluk belirtilerinin yoğun yaşandığı bir süreçtir. Bebeğin doğumuyla birlikte uykusuz günlerin başlangıcı kadınların yorgunluğunu artırır.

Doğumla birlikte vajina mukozasında incelme, nemlenmenin azalması, travmaya bağlı vajinada şişlik ve ağrıların olduğu için cinsellikten haz almama durumu yaşanır. Kadının yaşadığı ruhsal değişimler, suçluluk duygusu cinsel uyarılma süresinin uzamasına neden olur. Bu yüzden lohusalık döneminde 4-6 hafta boyunca cinsel ilgide azalma olur. Ancak kendilerini cinselliğe hazır hissettiklerinde her şey eski haline dönebilir.

Hamilelikte cinselliğin kısıtlandığı durumlar

Daha önceki gebeliklerinde düşük, rahim ağzı yetmezliği, erken doğum gibi durumlar yaşamış olan kadınlarda cinsellik kısıtlanabilir. Yaşanan gebelikte erken doğum riskinin, düşük riskinin, suyun erken gelmesi, vajinal kanamanın olması, genital alanda enfeksiyon olması gibi etkenlerin olması durumunda cinsel ilişki kısıtlanabilir ya da yasaklanabilir. Bu süre doktor tarafından belirlenir. Bebekte ağır gelişme geriliğinin olması ya da fetal distres gelişme riski bulunan anne adaylarında da cinsellikte kısıtlama getirilebilir. Kadınlarda bu tür risklerin olmaması halinde ve anne adayının rahatsızlık duymaması durumunda gebelik süresince cinsellik sürdürülebilir. Baba adayında cinsellikle bulaşan enfeksiyon olması halinde, mutlaka tedavi sonrasında cinsellik başlatılmalıdır.