Türkiye'nin sezeryan sevdası!
Yayınlanma:
Sezeryan doğumlarla ilgili açıklamalarda bulunan Dr. Aytekin Kemik, 2013 yılı verilerine göre Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde sezeryan oranının yüzde 39, üniversite hastanelerinde yüzde 63, özel hastanelerde ise yüzde 81 olduğunu söyledi. Verilere göre üniversite ve özel hastanelerde sezeryanla doğum oranlarının yüksek olduğunu belirten Kemik, "Sezeryan aslında doğum şekillerinden birisi değildir. Doğum tektir, o da normal doğumdur. Sezeryan, doğumun mümkün olmadığı durumlarda veya anne ile bebeğin risk altında olduğu durumlarda anne ile bebek sağlığını korumak için yapılan bir ameliyatla bebeğin anne karnından çıkartılmasıdır. Yani sezeryan doğum değil bir ameliyattır" diye konuştu.
"TÜRKİYE ORTALAMASI YÜZDE 48’DİR"
Sezeryanle doğumda dünya ortalamasının yüzde 15 olduğunun altını çizen Kemik, "2013 yılı Türkiye ortalaması yüzde 48’dir. Mersin ilimizde ise 2013 yılı sezeryan oranı yüzde 58’dir. Sezeryan yönteminin anne ve bebek için hayat kurtarıcı olabildiği durumlar da vardır bununla birlikte Dünya Sağlık Örgütü’ne göre gerekli olan sezeryan oranı ise tüm doğumlar içinde yüzde 15’i geçmemektedir. Sezeryanle doğumda artış yaşanmasının sebepleri arasında anne adaylarının doğum ile ilgili endişeleri ve korkuları nedeniyle sezeryan yönünde taleplerinin olduğu düşünülmektedir. Anne ve baba adayları, doğumun kesin başlama zamanının önceden bilinmemesinden, doğumun uygunsuz zaman ve koşullarda başlama ihtimali ve hastaneye gitmede geç kalma korkusundan, doğum başlangıç belirtilerini fark edemeyecekleri düşüncesinden, doğum sancısı korkusundan dolayı normal doğum açısından herhangi bir risk durumu söz konusu olmamasına rağmen sezeryan için ısrar etmektedirler" şeklinde konuştu.
"SEZERYAN NORMAL DOĞUMA GÖRE ÇOK DAHA RİSKLİDİR"
Anne ve baba adaylarına normal doğumun anne ve bebek açısından faydalarını hatırlatmak gerektiğini kaydeden Kemik, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Sezeryan ile doğan yani steril bir şekilde dünyaya gelen bebeklerde bağışıklık sisteminin güçlenmesi gecikmektedir, normal doğum ile dünyaya gelen bebekler ise ilk kez doğum kanalında mikropla tanıştıkları için doğdukları andan itibaren bağışıklık sistemini güçlendirmek için mücadeleye başlarlar. Sezeryan ile doğumda anestezi alınır, normal doğumda anestezi alınmasına gerek yoktur. Anestezinin varlığı nedeniyle sezeryan normal doğuma göre çok daha risklidir. Sezeryan sonrası bebeğin emzirilmesi gecikeceğinden, anne sütünün gelmesinde problemler yaşanabilir. Normal doğum sonrasında emzirme daha kolay ve çabuk başlar. Sezeryan doğumda normal hayata dönme ve eve dönüş zamanı uzar. Normal doğumdan sonra annenin iyileşmesi ve günlük hayata dönme süresi çok kısadır. Normal doğum, doğum sonu depresyonunu azaltır. Normal doğumda anne daha çabuk kilo verir. Sezeryanla doğan bebeklerin ileri ki hayatlarında obez olma riskleri çok daha fazladır. Normal doğumda sezeryana göre doğum sırasında anne ölüm oranı daha azdır. Normal doğumda doğum sonrası enfeksiyon ve kanama görülme riski daha azdır. Normal doğum yapan annenin doğum sonrasında ağrı şikayeti sezeryana göre çok azdır."
"TÜRKİYE ORTALAMASI YÜZDE 48’DİR"
Sezeryanle doğumda dünya ortalamasının yüzde 15 olduğunun altını çizen Kemik, "2013 yılı Türkiye ortalaması yüzde 48’dir. Mersin ilimizde ise 2013 yılı sezeryan oranı yüzde 58’dir. Sezeryan yönteminin anne ve bebek için hayat kurtarıcı olabildiği durumlar da vardır bununla birlikte Dünya Sağlık Örgütü’ne göre gerekli olan sezeryan oranı ise tüm doğumlar içinde yüzde 15’i geçmemektedir. Sezeryanle doğumda artış yaşanmasının sebepleri arasında anne adaylarının doğum ile ilgili endişeleri ve korkuları nedeniyle sezeryan yönünde taleplerinin olduğu düşünülmektedir. Anne ve baba adayları, doğumun kesin başlama zamanının önceden bilinmemesinden, doğumun uygunsuz zaman ve koşullarda başlama ihtimali ve hastaneye gitmede geç kalma korkusundan, doğum başlangıç belirtilerini fark edemeyecekleri düşüncesinden, doğum sancısı korkusundan dolayı normal doğum açısından herhangi bir risk durumu söz konusu olmamasına rağmen sezeryan için ısrar etmektedirler" şeklinde konuştu.
"SEZERYAN NORMAL DOĞUMA GÖRE ÇOK DAHA RİSKLİDİR"
Anne ve baba adaylarına normal doğumun anne ve bebek açısından faydalarını hatırlatmak gerektiğini kaydeden Kemik, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Sezeryan ile doğan yani steril bir şekilde dünyaya gelen bebeklerde bağışıklık sisteminin güçlenmesi gecikmektedir, normal doğum ile dünyaya gelen bebekler ise ilk kez doğum kanalında mikropla tanıştıkları için doğdukları andan itibaren bağışıklık sistemini güçlendirmek için mücadeleye başlarlar. Sezeryan ile doğumda anestezi alınır, normal doğumda anestezi alınmasına gerek yoktur. Anestezinin varlığı nedeniyle sezeryan normal doğuma göre çok daha risklidir. Sezeryan sonrası bebeğin emzirilmesi gecikeceğinden, anne sütünün gelmesinde problemler yaşanabilir. Normal doğum sonrasında emzirme daha kolay ve çabuk başlar. Sezeryan doğumda normal hayata dönme ve eve dönüş zamanı uzar. Normal doğumdan sonra annenin iyileşmesi ve günlük hayata dönme süresi çok kısadır. Normal doğum, doğum sonu depresyonunu azaltır. Normal doğumda anne daha çabuk kilo verir. Sezeryanla doğan bebeklerin ileri ki hayatlarında obez olma riskleri çok daha fazladır. Normal doğumda sezeryana göre doğum sırasında anne ölüm oranı daha azdır. Normal doğumda doğum sonrası enfeksiyon ve kanama görülme riski daha azdır. Normal doğum yapan annenin doğum sonrasında ağrı şikayeti sezeryana göre çok azdır."
Sağlık